Ana SayfaMüzikYılın ikinci yarısı başladı: Temmuz albümleri

Yılın ikinci yarısı başladı: Temmuz albümleri

Yılın ilk yarısı bitti. 2024 bize çok iyi albümler sunmakla kalmadığı gibi merakımızı kaşıyan bir o kadar albüme daha yılın ikinci yarısında ev sahipliği yapacak. İşte Temmuz albümleri.

Ant Arın ŞERMET

Göz açıp geçene kadar 2024’ün ikinci yarısının ilk günlerinden herkese merhaba. Hakikaten ne kadar hızlı geçmedi mi ya ilk 6 ay? Daha dün Ocak albümlerini yazıyordum sanki. Ama hakkını verelim 2024 müzikseverlere cömert davranıyor. Şu ana kadarki favorilerimizden liste yapmaya çalışsak ilk 50’yi doldurmamamız işten bile değil. Hayal kırıkları olmadı mı? Oldu. Ama yine de genel toplamda iyi bir albüm senesi geçiriyoruz. Onun ikinci aşaması için de Temmuz ayı fazlasıyla iştahlı duruyor. Şimdiden keyifli dinlemeler.

Eminem – “The Death of Slim Shady (Coup de Grace)”

Günümüzden dönüp bakınca kendini kabul ettirmesinin en zor olduğu müzikal coğrafyalardan birinde, beyaz biri (müziğini olmasa da kendini öyle tanımlıyor) olarak rap müzik dünyasının en büyük efsanelerinden birine dönüştü Eminem. Hemen hemen bu yazıyı okuyan herkesin ezberinde bir Eminem albümü ya da bir şarkısı vardır diye düşünmekteyim. Eminem’in alter ego’su Slim Shady’nin sadece ölümü değil, onun otopsisi de bu albümde yer bulacak kendine. O otopsi, elbette Eminem’in 25 yılı aşkın kariyerini de elden geçirecek. Çıkan ilk iki şarkı ‘Houdini’ ve Big Sean ile BabyTron ortaklığı barındıran ‘Tobey’, albümün otobiyografik yapısının hem lirikal hem de müzikal olarak net göstergeleri. Efsaneleşen beatlerini bazen birebir kullanan Eminem, bazen o beatleri tersten çalıp parçalara ayırmaktan geri durmamış. Bir önceki albümü “Music to be Murdered By”da Alfred Hitchcock’a özenen sanatçı, kendini rap müziğin Alfred Hitchcock’u olarak görmeye teşne. “The Death of Slim Shady (Coup de Grace)”, Eminem’in kariyerine yaptığı cameo olabilir. 12 Temmuz’da öğreneceğiz.

eminem 2024 NFL Draft jk billboard 1548

Cigarettes After Sex – X’s

Aslında Cigarettes After Sex için yapılabilecek eleştiriler var. Üçüncü albümünü 12 Temmuz’da yayınlamaya hazırlanan Teksaslı ikili, üç albümünde de aynı temayı, aynı üslupla ele alıp hemen hemen benzer bir iş üretti. Peki, o zaman neden Temmuz ayının merak edilecek albümleri arasında yer alıyor? Aynı temayı, aynı üslupla ele alsa da asla sıkmayan ve her seferinde farklı bir yaramıza dokunan gruplardan Cigarettes After Sex. “X’s” de bunun son halkası olacak gibi duruyor. Partisan Records etiketiyle çıkacak albümden şu ana kadar yayınlanan üç şarkı olan ‘Tejano Blue’, ‘Dark Vacay’ ve ‘Baby Blue Movie’, gitarla vokalin ahengini eşsizleştiren, dokunan şarkı sözleriyle bir harman olduğunu gösterdi. 1970’ler ve 1980’lerdeki slow-dance pop şarkılarıyla, balladlardan çok esinlendiğini dile getiren grubun sesi Greg Gonzalez, 2024’te de kalbimizi kıracak şarkılarla hayatını devam ettirecek gibi. Ne denebilir ki? Eksik olmasın. Biz onu böyle sevdik.

Childish Gambino – “Bando Stone & the New World”

Üretmeden duramayan, sadece müzik yapmayan, oyunculuk, senaristlik, yönetmenlik, yapımcılık, komedyenlik gibi 10 parmağında sayarken matematik öğretmenlerimizi anacağımız kadar çok marifet bulunan Donald Glover’ın, Childish Gambino olarak karşımıza çıktığı son albüm “Bando Stone & the New World” olacak. Aynı zamanda başrolünde yer aldığı aynı isimli filmin soundtrack’i de olan bu albümden çıkan ilk şarkı ‘Lithonia’ya bakacak olursak bildiğimiz Childish Gambino albümleriyle yapısal farkları olan bir iş olacak. Kariyeri boyunca kullanmadığı kadar gitar ve davul olan ‘Lithonia’, rahatlıkla bir rock şarkısı olarak ele alınabilir. Ama Black Pumas’ımsı bir rock. 19 Temmuz’da tanışacağımız albüm buruk bir mutluluk yaratıyor. Her zaman bir Childish Gambino albümü dinlemek mutluluktur. Ancak bu albümün son albüm olduğunu bilmek kalp kırıcı. Bir de ek olarak, Schengen süreci hızlı ilerleyen bir ülke biliyorsanız çok makbule geçer… Malum, sene sonu kariyerinin son turnesini yapacak Childish Gambino.

2407 childish gambino press shot

Crack Cloud – ‘Red Mile’

Kanada’nın post-punk haritasında pek varlığından söz ettiren bir ülke olmadığını söylemek mümkün. Özellikle türün çıktığı İngiltere’nin bayrak taşıdığı post-punk’ın okyanusun öte tarafına da pek işlediği söylenemez. Gelgelelim 2022 yılında Salon’da izleme şansına eriştiğimiz Crack Cloud, bu denklemi bozan başlıca gruplardan. Mac DeMarco’yla dirsek temasını ilk günden beri koruyan grup dördüncü stüdyo albümü “Red Mile” ile yeteneklerini ve soundlarını daha keskinleştirmiş durumdalar. Davulun alışılagelenin de ötesinde önde olduğu Crack Cloud’un, bu albümüyle yine saf post-punk’a doyuracağı kesin. Türün meraklısıysanız zaten 26 Temmuz’u bekliyorsunuzdur. Ancak bir şey oldu da gözden kaçırdıysanız aracı olmaktan memnuniyet duyarız.

Travis – “L.A. Times”

Doksanların ikinci yarısında İskoçya’dan, dünyaya müziğini kabul ettirmeyi başararak hayatımızın bir parçası olan Travis, her zaman güzel vokal melodileri bulma konusunda mahir bir grup oldu. Bunu akılda kalan nakaratları ve konsept albüm yetkinlikleriyle de iyi bir anlatıcılıkla birleştirdiler. Belki “The Invisible Band” gibi kusursuz bir konsept albüm havasına ya da çarpıcılığına sahip olmayan “L.A. Times”, çıkan teklilere ve Fran Healy’nin verdiği röportajlara göre Los Angeles’a, melekler şehrinin karanlık yüzüne bir flaş tutma albümü. Bir süredir Los Angeles’da yaşayan ve şehrin birçok yüzünü her gün deneyimleyen Healy, yeni hikayesinin arka planını da böylelikle seçti. Rahatsızlıklarını da duygularını da heyecanını da hayal kırıklığını da dinleyicisine geçirmekte mahir olan Travis, onları sevmemizi sağladıkları nezaketlerini de elden bırakmamışlar. Yılın akılda kalan albümlerinden biri olma ihtimali pek olmasa da arada içinden şarkılar dinleme ihtimalimiz olası L.A. Times’da. 12 Temmuz gecesini not almanızı öneririz.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR