Bu yıl öyle isimler hayatını kaybetti ki müzik dünyası öksüz kaldı desek yeridir. Geride bıraktıkları eserler ile bizlerle yaşamaya devam edecek müzisyenleri anıyoruz.
Bu yıl müzik dünyası çok büyük kayıplar yaşadı. Kimi sağlık sorunları nedeniyle, kimi geçirdiği bir kaza sonucu, kimi müzisyenlerse varoluşsal nedenlerden ötürü artık bu dünyaya katlanamadığı için aramızdan ayrıldı. Böyle bir konu hazırlarken ister istemez yakın geçmiş de gözümüzün önünde canlandı. 2016 yılında David Bowie ve George Michael’ı, 2017 yılında ise Chris Cornell ve Chester Bennington‘ı art arda kaybetmiş olmanın halen derin üzüntüsünü yaşarken, 2022 bu anlamda oldukça sert geçti diyebiliriz.
Bu yıl hayatını kaybeden öyle efsane isimler, öyle değerli müzisyenler var ki hala bu dünyadan gittiklerine inanmakta zorlanıyoruz. Yılın en üzücü ve hayranlarını şok eden haberi 25 Mart günü Taylor Hawkins‘ten geldi. Foo Fighetrs‘ın dünyalar tatlısı efsane bateristi Hawkins, Güney Amerika turnesi sırasında hayatını kaybetti. İkonik müzisyenin anısına eylül ayında Londra’daki Wembley Stadyumu’nda Liam Gallagher, Travis Baker, Mark Ronson, Queen üyelerinin yanı sıra Metallica ve AC/DC üyelerinin de katıldığı unutulmaz bir konser düzenlendi. Hatta bu konser YouTube’tan da canlı yayınlanmış ve dünyadaki bütün Hawkins hayranları bu özel ana tanıklık edebilmişti.
Hawkins‘in hayatını kaybetmesinin üstünden tam iki ay geçmişti ki müzik dünyası için çok büyük bir kayıp daha yaşadık. Depeche Mode‘un kurucu üyelerinden ve birçok kült Depeche Mode şarkısında imzası bulunan Andy Fletcher aort damarının yırtılması sonucu 60 yaşında hayatını kaybetti. Birkaç ay sonra grup üyeleri Dave Gahan ve Martin Gore, “Bildiğimiz ve sevdiğimiz şeylerde istikrar buluyor ve hayata anlam ve amaç veren şeylere odaklanıyoruz” diyerek stüdyoda yeni albüm üstüne çalışmaya başladılar. “Memento Mori” adını verdikleri “yas” albümleri 2023’ün bahar aylarında bizlerle buluşacak.
Bu kayıpların ardından 28 Temmuz’da Türkçe pop müziğin efsanevi isimlerinden İlhan İrem’in uzun zamandır mücadele ettiği hastalığa yenik düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi ise Türk müzik camiası ve bizler adına bu yılki en üzücü haberlerden biri oldu.
Tarih 8 Ağustos 2022’yi gösterdiğinde ise “Sandy”mizi kaybettik. Bir döneme damgasını vuran ve “Grease” filminde canlandırdığı Sandy karakteriyle hafızalarımıza kazınan 73 yaşındaki oyuncu ve müzisyen Olivia Newton-John, uzun zamandır savaş verdiği hastalığa yenik düştü. Onu tam da yılbaşı öncesi, John Travolta‘yla 2012’de birlikte çıkardıkları “This Christmas” albümüyle anıyoruz.
Bir diğer kötü haber ise 28 Eylül’de, özellikle 90’lı yıllara ‘Gangsta’s Paradise’ şarkısıyla damgasını vuran, rapçi Coolio‘dan geldi. Arkadaşının evinde geçirdiği kalp krizi sonucu 59 yaşında hayatını kaybeden Coolio‘yu “Dangerous Minds” filmiyle de özdeşleşen şarkısıyla anmaya devam edeceğiz.
Rock’n roll sahnesi de bu yıl büyük bir kayıp verdi. Rock’n roll müziğin kurucuları arasında gösterilen ve türün gelişiminde büyük rol oynayan efsanevi müzisyen Jerry Lee Lewis 28 Ekim’de doğal nedenlerle 87 yaşında hayatını kaybederken, Lewis‘in menajeri onu “Rock’n roll’un doğuşunun son gerçek simgesi” olarak tanımladı.
“Yıl bitiyor, artık daha fazla kayıp haberi almayalım” derken, bizleri en az Olivia Newton-John kadar kaybıyla derinden sarsan Christine McVie‘nin haberini aldık. Fleetwood Mac grubunun solisti ve döneminin en güçlü vokallerinden olan McVie‘nin ardından da “Flashdance” filminin unutulmaz şarkısı ‘Flashdance… What a Feeling’ ile 80’li yıllara damgasını vuran şarkıcı Irene Cara‘nın üzücü haberini aldık.
Yılın son ve en üzücü haberi ise iki gün önce, 24 Aralık’ta hayatını kaybeden Maxi Jazz‘dan geldi. Faithless’ın ikonik yüzü Maxi Jazz‘ın hayatını kaybetmiş olması aslında dans ve elektronik müzik adına da bir dönemin kapanışı anlamına geliyor.
Hani hep derler ya “yıldızlar geçidi” diye… İşte bu yıl maalesef bu tanımlamayı müzik dünyasına unutulmayacak eserler bırakan müzisyenler için kullanıyoruz. Geride bıraktıkları eserler ise tek avuntumuz.