Film - Dizi

57. SİYAD Ödülleri sahiplerini buldu

Sinema Yazarları Derneği’nin düzenlediği 57. Türkiye Sineması Ödülleri, dün gece İstanbul Modern’de gerçekleştirilen tören ile sahiplerini buldu.
Aysu Uzer - 11 Mart 2025
post image

Atilla Dorsay öncülüğünde 1977 yılında kurulan Sinema Yazarları Derneği, her yıl düzenlediği SİYAD Ödülleri ile Türkiye’deki sinemalarda gösterime giren yerli yapımlara ödüller dağıtarak yerli sinema filmi üretimimize dikkat çekiyor. SİYAD başkanlığında Atilla Dorsay’ın ardından sırasıyla; Mehmet Açar, Murat Özer, Tunca Arslan, Alin Taşçıyan ve Melis Behlil bulunmuştu. SİYAD’ın güncel kadrosu ise, başkanlıkta Tül Akbal-Süalp, Başkan Yardımcılığında Okan Arpaç, Sekreterlikte Kaya Özkaracalar, Saymanlıkta Yusuf Güven ve Gözde Onaran gibi kıymetli isimlerle dolu. Yönetim Kurulu yedek üyeleri ise geçtiğimiz yıllarda “Cadı Üçlemesi” ile dikkatleri üzerine çeken Ceylan Özçelik, Senem Erdine ve Ayla Kanbur’dan oluşuyor.

Murat Fıratoğlu’nun senaryosunu yazıp yönettiği “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”, kazandığı En İyi Film, Yönetmen ve Senaryo ödülleriyle geceye damgasını vurdu. Nehir Tuna imzalı “Yurt” ise En İyi Görüntü Yönetmeni, Kurgu ve Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu ödüllerinin sahibi oldu.

Adaylıklar ve büyük heyecan

2024 yılının “en”lerini seçecek 57. SİYAD adaylıkları açıklandığında 10 dalda adaylık elde eden Selman Nacar imzalı “Tereddüt Çizgisi”, rekor sayıda adaylığıyla gözleri üzerine çekmişti. Selman Nacar, bir hukuk öğrencisi olarak girdiği İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde çift anadal programı ile sinema bölümüne dahil oldu. Mezun olduktan sonra Columbia Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Yüksek Lisans programına katılan Nacar, New York’ta yaşadığı yıllarda kendi kısa filmlerini çekti. Nacar bu dönemde ayrıca, Bilgi Üniversitesi’ndeki öğrencilik dönemlerinden tanıştığı Burak Çevik’in iki uzun metrajlı filminin (Tuzdan Kaide, Aidiyet) yapımcılığını yaptı. 57. SİYAD ödülleri için Çevik’in son filmi “Hiçbir Şey Yerinde Değil” de dört adaylığa layık görüldü. Öğrencilik dönemlerinden itibaren üretim süreçlerini dayanışma ve dostlukla sürdüren ikili törende birden fazla kategoride aynı ödül için yarıştı. Ayrıca son yılların sözünü sakınmamasıyla dikkat çeken genç kadın yönetmeni Ceylan Özgün Özçelik imzalı “On Saniye” üç ayrı kategoride adaylık sahibiyken, Ümit Ünal’ın yazıp yönettiği “Evcilik” filmi beş ve Nadim Güç’ün yönettiği “Mukadderat” da yine üç adaylığa değer görüldü.

Ödüller

Selman Nacar’ın ilk uzun metrajı “İki Şafak Arasında”, bir fabrika işçisinin geçirdiği iş kazasının ardından ahlaki ve etik bir çıkmaz yaşayan Kadir’in hikayesini konu alıyordu. Ailesi, iş avukatları, kendi vicdanının sesi ve kazazede işçinin ailesi arasında sıkışıp kalan Kadir’in tereddütlerle örülü tercih yapma öyküsü, izleyicilerden ve eleştirmenlerden tam not almıştı. Gözleri üzerine çeken bu ilk film için MUBI’nin yorumu ise söyle: “Dünya sinemasına heyecan verici bir ses katan Selman Nacar’ın güçlü çıkış filmi, bir aileye ait fabrikadaki güç dinamiklerine dair derinlikli bir hikaye anlatıyor. Asghar Farhadi’yi andıran gerçekçiliğiyle Nacar, karakterlerin ahlaki ikilemlerini ustalıkla resmediyor.”

Nacar’ın ikinci uzun metrajı olan “Tereddüt Çizgisi” prömiyerini, 80. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin “Orizzonti- Ufuklar” bölümünde gerçekleştirdi. Bu ikinci filmiyle de yine hukuk ve adalet sisteminin işleyişini, etik ve ahlak arasındaki çekişmeleri kaotik bir ölüm-kalım mücadelesi ile beyazperdeye taşıyan Nacar, yeni filminin üretim sürecini Ben de aslında biraz ‘Tereddüt Çizgisi’yle anladım, gerçekten mahkeme filmlerini seven ve özellikle bunu takip eden özel bir kitle varmış. Ama ben aslında sadece bu kitle için değil, Canan karakteri üzerinden sorular soran ve onun yolculuğuna tanık olmak isteyen daha geniş bir kitle için film yaptım. Bu anlamda bir yönüyle dediğiniz gibi bir mahkeme filmi, ama Canan’ın özel hayatı ile alakalı apayrı bir kısım da var filmde. Mahkeme filmindeki bence en önemli etken özellikle Anglosakson hukuku uygulanan ülkelerde biraz daha jüri sisteminden dolayı daha şova yönelik bir dramatürji vardır. Ben bu anlamda, kara Avrupa hukukunda uygulanan ve daha keskin prosedürleri olan o mahkemenin gerçeklik hissini yaşatmak istedim, yani seyirci birazcık o mahkemenin içerisinde dinleyenlerden izleyicilerden birisiymiş hissinde olsun istedim. Bir taraftan da dramaturjik olarak takip edilebilen, izleyiciyi merak ettiren bir film yapmak istedim.” diyerek açıklıyor. Film ayrıca, 2024 İstanbul FIPRESCI- Ulusal Yarışma, En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu (Tülin Özen) Ödüllerinin de sahibi olmuştu.

  • Filmi hala izlememiş olanlar sinema salonunda izleme şansını kaçırmadı. “Tereddüt Çizgisi”, İstanbul Modern Sinema’da 13 Mart’ta ücretsiz olarak seyirciyle buluşacak.

“Tereddüt Çizgisi”nin ardından yine adaylıklarıyla adından çokça söz ettiren “Yurt”, tam dokuz dalda ödüle aday gösterilmişti. Nehir Tuna’nın filmi, kazandığı üç SİYAD heykelciği ile gecenin en çok konuşulan bir diğer yapımı oldu. Film, prömiyerini 80. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin “Ufuklar” isimli bölümünde yaptı. 57. SİYAD Ödüllerinde, yardımcı rolde en iyi erkek oyuncu ödülü – Can Bartu Arslan, En İyi Görüntü Yönetimi – Florent Herry ve En İyi Kurgu – Ayris Alptekin ödüllerinin sahibi oldu.

Tuna, dikkat çeken bu ilk filminin konusunu “Ahmet 14 yaşında. Ahmet’in babası dini yeni yeni keşfediyor ve Ahmet’in de aslında o minvalde yetişmesini istediği için onu bir yatılı, dini eğitim veren bir okula veriyor. 90’ların ikinci yarısında, Türkiye’deki politik atmosferin adeta en tansiyonlu olduğu dönemde, dolayısıyla Ahmet’te babasının beklentileri ve büyümenin getirmiş olduğu karmaşalar ve acılar arasında, babasını memnun etme çabasını ve bir aidiyet arayışını izlediğimiz bir film Yurt.” şeklinde özetliyor. Kendi hikayesinden yola çıkarak senaryolaştırdığı bu yarı otobiyografik hikaye için tamamen objektif kalarak bir çocuğun gözünden anlatmaya çalıştığını da ekliyor. Tuna’nın ilk filmiyle elde ettiği diğer başarılara bir göz atalım derseniz:

  • 2024 İstanbul Altın Lale En İyi Film – Ulusal Yarışma, En İyi Görüntü Yönetmeni
  • 2023 Venedik Bisato d’Oro En İyi Senaryo
  • 2023 Saint Jean De Luz En İyi Yönetmen, Eleştirmenler Ödülü
  • 2023 Marakeş En İyi Performans (Doğa Karakaş)
  • 2023 Sottodiciotto (Torino) Jüri Özel Ödülü,

Gecenin Yıldızı – Halayla başladı halayla bitti

Murat Fıratoğlu imzalı “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” prömiyerini Venedik Film Festivali’nin “Orizzonti- Ufuklar” bölümünde yaptı ve festivalden Jüri Özel Ödülü’nü kazanarak döndü. Filmin bu büyük başarıyla bezeli başlangıcı bol ödüllü bir yolculukla devam etti ve film hem Ankara hem de Adana Film Festivali’nden En İyi Film ödüllerinin sahibi oldu. Filmde baş karakter Eyüp’ü de canlandıran Murat Fıratoğlu hem yönetmen hem oyuncu olarak 57. SİYAD ödüllerinde adaylık elde ederek bir ilke imza attı. Filmin oyuncu kadrosu ise Fıratoğlu’nun akrabalarından ve kentin yerel halkından oluşuyor. Bir halay sahnesi ile açılan film Eyüp’ün cinnet geçir(eme)mesini konu alıyor.

Borçlarını ödemek için domates hasadında mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlayan Eyüp, yakıcı güneşin altında uzun saatler boyu çalışır. İşçilerin başı Hemme ise, işçilere hakkını ödemez ve kışkırtıcı tavırları ile Eyüp’ün üstüne gelir. Cinnet geçirebilmek için tüm şartların sağlandığını gören Eyüp, Hemme’yi öldürmeye karar verir. Hemme’yi öldürmek için çıktığı yolda motoru bozulur, kahvaltı sofrasına davet edilir, yaşlı bir amcayı evine götürür… Kısa sürede absürd bir “olduramama” hikayesine dönüşen film, Eyüp’ü gerçek zamanlı takip eder. Altyazı dergisi için Aslı Ildır’a verdiği röportajda filmin gerçek zamanlı anlatım dili için Fıratoğlu, Ben gerçek zamanlı olduğunu yeni fark ettim. Şunu düşündüm… Ben çok film izledim. Bu sayede bir sinema sezgisi, sezisi oluşturdum kendime. O sende bir dil oluşturuyor bence. 1997-98’den beri sinema nedir, hikâye nedir, nasıl sinema yapılmalı üzerine düşünüyordum. Bu filmde de bazı karar ve tercihlerin iyi olduğunu düşünüyorum. Farklı bir anlatı oluşturmadığın müddetçe bu hikâye sıradanlaşır. Bu kadar dizi çekilen bir zamanda, dramatik öğeyi arttırmak için… Mesela tak diye kamerayı amcanın yüzüne getir, tak diye oraya getir… Bunları kolaylıkla yapabilirsin.” açıklaması yapıyor. Filmin bir hınç hikayesi, bir çatışma peşinde beni sürükleyeceğini düşündüğüm girişinin ardından, elinde karpuz ile evine gidemeyen amcayı evine zar zor götürüp, onu sedirine yatırıp karpuz servisi yapan Eyüp’ü izlerken içimden “Hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?” şarkısı çalıyordu. Filmin mizahi dili, tatlı başarısızlıkları ve talihsiz rastlantıları, Jim Jarmusch filmlerini aratmıyor. Fıratoğlu da söyleşisinde Diyarbakır Sanat Merkezi’nde bol bol Jarmusch izlediklerini ekliyor. Yönetmenin sinemasını seviyorsanız, ya da toplumsal derdi olan bir filmin mizahi bir üslupla nasıl bu kadar başarılı anlatılabileceğini düşünüyorsanız sizi acilen geceye damgasını vuran bu filmi izlemeye davet ediyorum.

Mukaddderat

Tülin Özen’in de “Tereddüt Çizgisi”ndeki sınırlarda gezen, sınırları arayan avukat rolüyle adaylık kazandığı En İyi Kadın Oyuncu ödülünü, “Mukadderat”taki muhteşem performansı ile Nur Sürer kazandı. Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü olmak üzere üç Altın Portakal kazanan “Mukadderat” 2024’ün en çok konuşulan yerli yapımlarından biri oldu. Nadim Güç’ün yönetmenlik koltuğunda oturduğu, Erdi Işık’ın senaryosunu yazdığı film, eşinin -beklenen- ölümüyle hayattaki yaşama nedenini kaybettiğini düşünüp hemen yeniden evlenmek isteyen Sultan’ın seneler sonra kendisine yeni bir yaşam tutkusu inşa etmesini anlatıyor. Yalnızlığıyla barışan, bahçesinin ekinleriyle kadınların asla yer bulamadığı semt pazarına tezgah açan Sultan, çok geçmeden kadınlara istihdam sağlayan projeler bile üretiyor. Aradığınız gücü kendinizde bulamayacağınıza inanıyorsanız siz de bu güçlü kadının heyecan verici yolculuğuna dahil olmalısınız. Hem de kahkaha garantili bir yolculuğa.

  • Bu kahkaha dolu yolculuğa bir sinema salonu dolusu izleyiciyle birlikte çıkmak isterseniz 14 ve 16 Mart’ta Atlas Sineması’nda Sultan’ın hikayesini beyazperdeden izleyebilirsiniz.

SİYAD 57. Türkiye Sineması Ödülleri için adaylıklar ve kazananlar şu şekilde:

EN İYİ FİLM
Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri
EN İYİ YÖNETMEN
Murat Fıratoğlu (Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri)
EN İYİ SENARYO
Murat Fıratoğlu (Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri)
EN İYİ KADIN OYUNCU
Nur Sürer (Mukadderat)
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Alp Öyken (Büyük Kuşatma)
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Asiye Dinçsoy (Büyük Kuşatma)
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Can Bartu Aslan (Yurt)
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
Florent Herry (Yurt)
EN İYİ MÜZİK
Ekin Fil (On Saniye)
EN İYİ KURGU
Ayris Alptekin (Yurt)
EN İYİ SANAT YÖNETİMİ
Natali Yeres (Büyük Kuşatma)
DİJİTAL PLATFORMLARDA GÖSTERİME GİREN EN İYİ FİLM
Faruk (Yön: Aslı Özge)
EN İYİ BELGESEL
Dargeçit (Yönetmen: Berke Baş)
EN İYİ KISA BELGESEL
Zarafet ve Şiddet Arasında (Yön: Şirin Bahar Demirel)
EN İYİ KISA FİLM
Neredeyse Kesinlikle Yanlış (Yön: Cansu Baydar)
GIOVANNI SCOGNAMILLO FANTASTİK FİLM ÖDÜLÜ
Cenaze (Yön: Orçun Behram)
AHMET ULUÇAY UMUT ÖDÜLÜ
Umut Şilan Oğurlu (Dilan Hakkında Konuşmalıyız filmiyle)
DİJİTAL PLATFORMLARDA GÖSTERİLEN EN ULUSLARARASI İYİ FİLM
Sararmış Yapraklar (Fallan Leaves)
VİZYONA GİREN EN İYİ ULUSLARARASI FİLM
İlgi Alanı (Zone of Interest)
ONUR ÖDÜLLERİ
Şerif Gören
Hale Soygazi
EMEK ÖDÜLLERİ
Nida Karabol
Muzaffer Hiçdurmaz

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans