8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde popüler müzik tarihinde yeri doldurulamaz izler bırakmış ve ardından gelen müzisyenleri etkilemiş şarkı yazarı kadınlara bakıyoruz.
Her yaratıcı alanda olduğu gibi müzik alanında da tüm dünyada uzun yıllar boyunca eşit fırsatlar tanınmamış olmasına rağmen bir şekilde kendi sanatlarını insanlara duyurabilmeyi başarmış birçok kadın müzisyen var. Sahnede olmanın ötesinde özellikle sektörün yaratım kısmında varlığını kabul ettirip, işlerinin ciddiye alınmasını sağlayabilmiş bazı isimlerin ise müzik tarihindeki yerleri çok özel. Bu özel niteliğin sonucunda arkasında uluslararası çapta hayranlar toplayıp, kendilerinden sonraki kuşakların üretimlerine yön verebilmiş bazı efsane sanatçıları anarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayalım!
Hatta tüm dünyada etkisini hissettirebilmiş uluslararası müzisyenlerden önce ülkemizin popüler müzik tarihine bakarak başlayabiliriz. Müzik tarihimizdeki yeri bakımından en özel isimlerden biri olan Kemani Kevser Hanım’ın adını anmadan yakın tarihe gelmek doğru olmaz sanıyoruz. 1900’lerin başında Osmanlı’nın son dönemlerinde bir yandan konservatuvarda keman eğitimi verirken bir yandan bu toprakların uluslararası alanda en bilinen melodilerinden “Nihavend Longa” başta olmak üzere birçok beste yapan Kevser Hanım, erkek egemenliğinin en ağır hissedildiği dönemde adını duyurabilen kadın sanatçılar için önemli bir örnek.
İki kadın: Yeni Türkçe Pop
Daha yakın geçmişimize baktığımızdaysa bugün bildiğimiz anlamda Türkçe sözlü pop müziğin aldığı şekilde özellikle iki önemli kadın bestecinin etkisini görüyoruz. Öncesindeki 15 yıllık dolu dolu kariyerle Türkiye’nin en sevilen kadın müzisyenlerinden birine dönüşen Sezen Aksu, 1989 yılında devrim niteliğindeki “Sezen Aksu Söylüyor” albümü ve ertesinde gerçekleştirdiği üretimle 1990’lar Türkçe pop müziğin en büyük yaratıcılarından biri olmuştu. Bir diğer isimse tabii ki Nazan Öncel… Aralarında yalnızca iki yaş fark olmasına rağmen ilk stüdyo albümünü tam olarak 1990’ların başında -benzer bir etki yaratarak- yayınlayan Öncel, arkadaşıyla birlikte birçok unutulmaz albümün yaratımına doğrudan katkıda bulunmuşlardı. Bugün tanıdığımız birçok yıldızın kariyerlerinin başlangıcında bu iki usta kadın yer alıyordu. Ama belki de bu ikilinin yarattığı en büyük değişiklik bir bestenin yaratımındaki kuralları yıkıp daha özgür bir üretim alanının mümkün olduğunu gösteren cesaretleriydi muhtemelen.
İzmir’in kızları. Sürpriz mi desem ne desem; anladınız siz onu. ✍️ #SezenAksu #Lonca #stüdyo #albüm #şarkılar pic.twitter.com/MnkDra9PUf
— Nazan Öncel (@nazan_oncel) 24 Mayıs 2019
Dünya müziğini etkilemiş kadın bestekarlar
Nina Simone
Kariyerine başladığı ilk günden yaşamını yitirdiği 2003 yılına dek yalnızca derinden etkilediği müzik kültürü özelinde değil, gündelik hayatın her alanında insanlara ilham veren ve cesaretlendiren gerçek bir efsane… Nina Simone, maddi durumu iyi olmayan her ailede olduğu gibi müzikle küçük yaşta kilisede başlayarak klasik piyano eğitimi almıştı. 20’li yaşlarının başında çıktığı sahneden bir gün olsun geldiği sınıfın dertlerini, bizzat kendisinin de maruz kaldığı ırkçılığı ve evrensel karşılığı olan toplumsal sorunlarını haykırmadan da inmedi. Ardında efsane bir kariyer ve kendisi gibi yaratımda bulunmak isteyen insanlara cesaret veren tonla ilham bıraktı.
Loretta Lynn
Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz country müzik efsanesi Loretta Lynn de müzik tarihi boyunca kendisinden yapmasını beklenilenlerin dışına çıkma cesareti gösterebilmiş özel bestecilerdendi. Özellikle 1960’lı yıllarda sürekli olarak radyolar tarafından yasaklanan Lynn, geniş çaplı yayınlanabilecek bir şarkıda bir kadın sanatçının neleri söylemesine izin olup olmadığının sınırlarını alt üst etmişti. Halktan bulduğu karşılık kendisine uygulanan sansür ve sınırlamaları ortadan kaldırmış ve o zamandan beri yolundan vazgeçmeden yazıp icra etmeye devam etmişti.
Patti Smith
Her döneminde her yönüyle beklenmedik ve yaratıcı işler üretebilmiş efsane bir müzisyen olarak Patti Smith’i böyle bir yazı konusu içinde anmamak mümkün değil. Çoğunlukla ucuz, özensiz ya da sığ görülebilen alternatif popüler müzik türlerinin her birinin içinde icraat gösterip, punk ve rock ’n’ roll kültürü edebiyatla ve (genel kabule göre) daha zengin metinlerle buluşturmak da onun devrimiydi. Söylemek istediklerini sanatını kullanarak en görkemli şekilde söyleyebilen Smith için müzik de diğer her yaratıcı ürün gibi politik bir silaha dönüşebiliyordu.
Kate Bush
Bugün hala ilgi ve profesyonel alanları müzik olan insanların dahi şaşırarak dönüp baktığı inanılmaz bir yetenek… Henüz 19 yaşında tamamı kendi özgün bestelerinden (hem de ne besteler!) oluşan ilk albümü “The Kick Inside” ile Birleşik Krallık listelerini yerinden oynatan Kate Bush mucizevi bir çıkıştan ibaret değil, müzik tarihinin gördüğü en büyük bestecilerden biri olduğunu takip eden yıllarda ispatladı. Sanatın neredeyse her kulvarını yaratım sürecinin içine dahil ederek gerek teknik yönlerde, gerekse işin gösteri kısmında ortaya koyduğu tasarılarıyla sınırları zorlayan deneysel fikirlerini pop camiasına kabul ettirebilmişti.