Hayatın durdurulamaz bir hızla değiştiği yıllardayız. Bazen şaşırıyor bazen de bu hızdan keyif alıyoruz. Müziği, sanatı tüketim alışkanlıklarımız da aynı hızda değişiyor. Ama şimdi sizi, burnunuzun direğini sızlatacak ya da “vay be neler varmış!” dedirtecek nostaljik bir tura çıkarıyoruz hem de TV ekranında “o ismi”, “o saati”, “o klibi” beklediğimiz unutulmaz müzik programlarına doğru… Eh eskiden bir “tık”la ulaşılmıyordu her şeye…
Muhtemelen ismini duyduğunuzda “aaaa” diyeceğiniz isimlerden biri kesinlikle Erhan Konuk. 80’li yıllarda başladığı programlar arasında “Telepop” ve “Pop Vizyon” yer alıyordu ancak en son hatırlayacağınız programı muhtemelen “Pop Saati”. Yayın hayatının 25. yılında canlı yayına geçiş yapan ve yenisiyle eskisiyle birçok klibi izleyici ile buluşturan muazzam bir programdı. Birçok insanın müzik zevkinin şekillenmesinde büyük rol oynayan “Pop Saati”, 2021 yılında TV’deki macerasısını bitirerek radyoya geçiş yaptı.
80’li yıllarda henüz yeni mezun bir doktorken başladığı ve 17 yıl aralıksız sürdürdüğü heavy metal programı “Rock Market” ile TRT’nin unutulmaz isimleri arasında yer alan Şener Yıldız, dönemine damga vuran isimlerdendi. Birçok müzikseveri, hem müzisyenlerle hem de onların hikâyeleri ile buluşturan Şener Yıldız’ın bir ürolog olması ve hala bir hastanede böbrek nakli ameliyatları gerçekleştirmesi ise belki de hikâyesenin şaşırtan detaylarından.
1958 yılında daha 20 yaşındayken gazeteciliğe başlayan Sezen Cumhur Önal, 1960 yılında İstanbul İl Radyosu’nda “Plaklar Arasında” adında bir programla radyo yayıncılığına başlıyor. Programın hem yapımcılığını hem de sunuculuğunu üstlenen Önal’ın bir diğer radyo programının adı ise “Latin Dünyası”. 1985’ten itibaren ise efsanevi bir program olan “Müzik Yelpazesi”ni hazırlayıp sunan Önal, döneminde bu programın formatı sayesinde “nostalji” kelimesiyle de özdeşleşiyor. Çünkü programında izleyici ile sürekli olarak geçmişin beğenilen şarkılarını paylaşıyor.
İzzet Öz’den sadece “Metronom” ile bahsetmemiz yanlış olur. Çünkü sayısız programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi. Daha çok yeni kendisi ile yaptığımız röportajda detayları okuyabilirsiniz. Yenilikçi tavrı, araştırmacı ruhu ile Türkiye müzik sektörünün en önemli isimlerinden biri olduğu bir gerçek. “Diskovizyon”, “Süpervizyon”, “Çizginin Üstünde” gibi birçok televizyon programı ve radyo programında da imzası var.
1988’de TRT bünyesinde gençlere yönelik bir müzik programı olan Number One (Bir Numara) ile ekranlarda yerini alan bir isim Ömer Karacan. O dönem program prime-time kuşağında ekranlara geliyor ve Türkiye televizyonlarında bir müzik programının elde ettiği en yüksek izlenme oranlarına ulaşıyor. Hatta program bir devlet kanalı olan TRT’de sponsorlu yayınlanan ilk program olarak Türk yayıncılık tarihinde yer ediniyor. Programın başarısı üstüne Karacan TRT’de iki programa daha imza atıyor. Pop 100 ve Meltem Cumbul’un sunuculuğunu yaptığı Genç Çizgi programları. Bu arada 1992’de, özel radyoların hala yasak olduğu bir dönemde Londra’dan bir korsan radyo istasyonu olan Number 1 FM’I kuruyor, devamı malum. 1993 yılında ise aynı şekilde Radyo Klas’ı kuruyor. Türkiye’ye dönüşünde Karacan, MTV ile bir anlaşma yaparak Türkiye’nin sadece müzik yayını yapan ilk televizyon kanalı olan Number1’ı kuruyor. Daha birçok kanalda da imzası bulunuyor.
Number1 TV’de pazartesi, çarşamba ve cuma akşamları yayınlanan program dönemin en sevilen programlarından. 90’lı yıllarda ilk özel televizyon ve radyoların hayatımıza girmesiyle sektöre adım atan Burçin Acer ve Özgür İnceoğulları tarafından hazırlanıp sunulan program, günümüzde hala bir podcast olarak devam etmekte ve hem eski takipçileri hem de yeni nesil tarafından dinlenmekte.
Son yıllarda birçok yarışma programında karşımıza çıkan Öykü Serter, zamanında “5’te 5” adlı yabancı pop müziklere yer veren programının sunuculuğunu yapıyordu. Geniş bir müzik kültürüne sahip Öykü Serter’in dönemin en önemli isimlerinden biri olduğu bir gerçek. İşin enteresanı -ve üzücü olanı ise- bu koskocaman listede kendisinin tek kadın sunucu olması…
Müzik Dergisi 1992 yılında temelleri atılan, 1993-1994 yılları arasında Kanal 6’da yayınlanan ve ardından birkaç kanal daha değiştiren bir televizyon programı. Zamanının popüler müzik dünyasının nabzını tutan program, sektöre yorum katan ve yön veren bir kimliğe sahipti.
1997-1999 yıllarında yayın yapan Eko Tv’de birçok program vardı. Bunlardan biri de Güven Erkin Erkal’ın “Kent Ozanları” programıydı. O dönem popüler olan birçok ismi konuk eden program bittiğinde sevenlerini epey üzmüştü. Ama programın devamı niteliğinde radyo programları ile de dinleyicileri mutlu etmişti bkz. Maksimum Rock.
Önce radyo programları ile başlayan ardından rock & metal dergisi çıkaran Hicri Bozdağ, 90’lı yılların sonunda CTV isimli kanalda “Rock Station”ı program haline getirmişti. Pek çok rock- heavy metal grubunu ve solistini dinleyici ile buluşturan bir isim oldu. Hatta zamanında aynı isimde bir de festival düzenliyordu Ankara’da.
90’lı yılların ikinci yarısında TRT’de yayınlanan bir yabancı müzik programıydı “İzdüşüm”. O dönemin neredeyse tüm gençlerinin izlediği programda mektuplarla seçilen bir de liste vardı. Günümüz mail/WhatsApp/X dünyasını düşünecek olursak dönemin interaktif programlarından diyebiliriz. İşin enteresanı internette programa dair ne bir video ne de bir görsel var. Keşke arşivlere hep erişebilsek diyoruz bazen…
Evet, belki Eurovision bir müzik programı değil ama 1975’ten 2012’ye kadar yer aldığımız, her sene heyecanla ekran başında kendimiz bulduğumuz, ailemizle ya da arkadaşlarımızla beraber izlediğimiz ve tabii uzun yıllardır özlediğimiz bir müzik yarışması. Türkiye’nin yarışmada yer aldığı 37 yıl boyunca ise erkanda akıllara kazınan bir isim vardı: Bülend Özveren. Her sene olmasa da çoğunlukla sunduğu Eurovision’lar ile evlerimize konuk olan ve 2022 yılında maalesef ki hayatını kaybeden Bülend Özveren’i de bu listeye eklemeden yapamadık.