90’ların en ilginç klipleri konusuna daha önce değinmiştik. Bu kez sizleri, üzerinde yine 90’ları gösteren Delorean’ımızla bu konunun farklı bir bölgesine götürmek istiyoruz. Dönemin zamanının ötesinde olan kliplerine…
Müzik kanallarının radyolarla birlikte en önemli müzik dinleme kaynağı olduğu yıllarda bir şarkının tamamlayıcısı olarak görülen klipler o kadar orijinal fikirlere ev sahipliği yapıyordu ki, bu klipleri bugün bile müthiş birer eser olarak görüyor ve izliyoruz. Kısa bir film gibi olanları mı istersiniz, bugün sıradan bir dizide bile görmediğimiz prodüksiyonlar mı dersiniz… Ne ararsanız var! 90’lar Türkçe pop müziğinin gerçekten de her şeyi unutturan, mutlu eden bir tarafı var. İşte o dönemde yayınlanmış ve bugün de aynı ilgiyle izleyip başarısına şapka çıkardığımız 9 klip.
Ercan Saatçi- Sayenizde
Herkesin çok cool olduğu kısacık şarkı
Ercan Saatçi’nin 90’lardaki alametifarikası yalnızca üyesi olduğu komikli şarkılar yapan gruplar değildi. Saatçi, 1995 yılında Sayenizde adını verdiği bir solo albüm yaptı. Ne İzel-Çelik-Ercan ekibiyle ilgisi vardı bu sound’un, ne de Uf-Er ya da Grup Vitamin’le… Yalnızca kendi yapmak istediği türden bir müzik yapmak istemişti. Albüme adını veren “Sayenizde” sadece 1 dakika 50 saniye sürüyordu. Siyah beyaz çok sade ama etkileyici bir klibi vardı. Klipte Aykut Gürel de neredeyse başroldeydi. Ayrıca çok merak edilen kadın oyuncunun da İpek Müldür olduğunu ekleyelim.
Emel- Ruhun Duymaz
Türkiye’nin ilk üç boyutlu klibi
Emel’in 90’lardaki hemen her klibi çok özenli ve birbirinden ilginç senaryolarla dolu. “Hovarda” ve “Korkuyorum” bunun en iyi örneklerinden. Ama listemizde yer alan klip, “zamanının ötesinde” sayılabilecek “Ruhun Duymaz”. Çünkü bu klip Türkiye’nin ilk 3 boyutlu klibi! Hatta bu klibi izleyebilmek için gazeteler 3D gözlükler dağıtmıştı. Klip TV’de ilk yayınlandığında bu izlediğimiz versiyonu değil, tıpkı sinemadaki 3D filmler gibi farklı bir versiyon gösterilmişti. Yönetmenliğini R.Yücel Yolcu’nun üstlendiği “Ruhun Duymaz” bir Sezen Aksu – Onno Tunç şarkısıydı.
Ah Canım Ahmet- Hasret
Pozitif düşünce burada da kazanıyor
90’larda tüm rakiplerinden bir gömlek üstün bir müzisyen olarak hatırladığımız ve Ah Canım Ahmet lakabıyla bildiğimiz Ahmet Akkaya’yı anmadan geçmeyelim. Bize sık sık “Pozitif düşünce de kazanır” dediği “Ah Canım Vah Canım” şarkısı sayesinde üzerine yapışan “Ah Canım” lakaplı Ahmet, “Hasret” gibi kıymeti bilinmemiş şarkısı için çöl müdür deniz kenarı mıdır asla anlayamadığımız bir yerde tüller içinde fantastik bir klip çekmişti. Türk ezgileriyle soul ve R&B ruhunu birleştiren Ahmet, kesinlikle gönlümüzü kazanmıştı. Hem zamanının ötesinde bir klip, hem de şarkı…
Candan Erçetin- Umrumda Değil
Gözümüzü ayırmadan izlediğimiz klip
4 dakikayı aşkın bir süre boyunca gözünüzü ayırmadan tek bir şeye bakabiliyor musunuz? 1995 yılında biz bunu Candan Erçetin sayesinde yapabiliyorduk. Erçetin’le tanıştığımız şarkısı “Umrumda Değil” bir Mete Özgencil ve Gökhan Kırdar şarkısıydı. Tek planda çekilmiş olan klipte, sandalyeye kollarını kavuşturarak oturmuş Candan Erçetin dışında hiçbir şey yoktu. Kırmızı bir fon, bir sandalye, siyahlar içinde şık bir kadın. İşte bu kadar basitti her şey. Erçetin’in mimikleri, şarkıyı söylerken yaşaması, hikâyesini bize tüm doğallığıyla anlatması muazzamdı. Yönetmenliğini Mete Özgencil’in üstlendiği bu klip, 90’ların fenomen kliplerinden biri.
Hülya Avşar- Bu Gece Uzun Olacak
Ne? Popo sallamak mı?!
Düşünün henüz Cardi B’nin, “WAP”ın, twerk’ün, TikTok’un olmadığı bir dünyadayız. 1995 yılında Yarası Saklım albümünü çıkaran Hülya Avşar, tüm bu geleceği aslında tek bir kliple çok önceden görmüş gibiydi: “Bu Gece Uzun Olacak”. Belki kendisini müzik dünyası içinde çok da kabul edemeyiz ama Avşar bu şarkıyla kendini izlettirmiş miydi, kesinlikle evet. Çırılçıplak erkeklerden oluşan bir orkestra, şarkı sözlerini bilmeyen renkli geri vokaller veeeeee…. Poposunu sallayan Hülya Avşar! Bu klip yayınlandığında başka hiçbir şeyi konuşamayacak kadar çok etkilenmiştik. Neee! Popo sallamak mı?!
Ünlü- Rüya
Türk rock tarihinin en iyi kliplerinden
90’ların rock müziğine şekil veren ekiplerinden Ünlü’nün “Rüya” klibinin dönmediği bir müzik kanalı hatırlamıyoruz. “Gözümü açtım, gördüğüme inanmadım” diyen “Rüya”nın klibi siyah beyaz ve grenli olmasına rağmen, hafızalarımıza yerleşmiş durumda. Tayfun Ünlü’nün bir barda tanışıp sonrasında geceyi birlikte geçirdiği kişiyi anlattığı şarkının klibinde, bu gizemli kişinin ertesi sabah aynaya bakarak traş olduğunu gören Tayfun Ünlü, şok geçiriyor ve koşarak otelden kaçıyordu. Evet, kadın zannettiği bu kişi aslında erkekti. Çarpıcı ve estetik çekimi ve vurucu senaryosuyla bu klip Nicolai Gutscher imzalıydı.
Sertab Erener- Sakin Ol
Neyse ki bir daha tekrarlamadılar
90’ların şampiyonlar ligi tek klipte toplanmış. Sertab Erener’in ilk albümü Sakin Ol’a ismini veren şarkının klibinde gözlerinize inanamıyorsunuz. Gelinlik giymiş tuhaf bir tiplemeyi Sezen Aksu oynuyor. Uzay Heparı, Neslihan Yargıcı, Levent Yüksel de klipte. Aksu’nun bugün yakışıklılığıyla fırtınalar estiren oğlu Mithat Can Özer de küçücük, üzerinde puantiyeli garip bir pantolonla hoplaya zıplaya dans ediyor. Gerçek bir saçmalık! Klip, “Yüzyılın en hoş ve de boş klibi” yazısıyla açılıyor ve bu boşluğun hakkını veriyor. Sertab Erener’in ikonik yan atkuyruğu, içerdiği derin manasızlık ve muhtemelen bu kadroyu bir daha asla bir arada göremeyeceğimiz için, bu klibi de zamanının ötesinde listemize seçtik.
Levent Yüksel- Zalim
Bir Sinan Çetin parodisi
Eldar Mansurov’un ünlü bestesine Sezen Aksu söz yazar ve Onno Tunç da düzenlerse ne olur? Huzurlarınızda, 1996 yılını kapatmış olan “Zalim” ve Levent Yüksel elbette… Şarkı çok iyiydi ama klibi de bir o kadar iyiydi bize göre. Dertli ve amele yanığı olmuş bir kamyon şoförünü canlandıran Levent Yüksel sevdiği kırmızı elbiseli kadının peşinde telef olurken, kırmızı çiçekli kamyonunu sürüyordu. Sonunda da kızın kabadayı ağabeyini tek yumrukla yere serip sevdiceğini de geride bırakıyordu. Bu dram dolu klibin yönetmeni Sinan Çetin tabii ki.
Rafet El Roman – Amerika
O yıllardan bize Reels atmış gibi
“Sex and the City” dizisinden daha New Yorker bir Amerika klibi ister misiniz? Rafet El Roman 1995 yılında yayınladığı “Amerika” klibiyle bize New York’u anlatırken neredeyse oraya gitmiş ve epeyce gezmiş gibi olmuştuk. Elektro gitarı amfisiz olarak New York’un her köşe başında çalan El Roman, “O repçiler ve rakçılaaaaar” diyerek hem müzik dünyasını hem de “Herkes çizme fötür kot pantelon” (evet, pantelon) diyerek Teksas stilini aynı şarkıda anlatıyordu. Muhtemelen bugün Manhattan’dan bir Reels atsak işte bu klip gibi olurdu. Tam anlamıyla Amerikan rüyasını anlatan, New York’a ilk kez gitmiş birinin şaşkınlığını ifade eden bu şarkı da klip de kesinlikle zamanının çok ötesinde.