Yerli hip hop dünyasında underground sahneden yetişmiş, genç bir isim Mist Efesya. Yeni single’ı “Kaos”u yayınlayan müzisyeni ilerde daha çok duyacağız.

Sebla KOÇAN / [email protected]

25 yaşındaki Mist Efesya (Doğu Babahan) İstanbul’da doğdu. 2010 yılında amatör kayıtlarını yayınladı. 2011 yılında Türkiye – Almanya ortak yapımı Urban Culture Bridge German-Turkish HipHop-Sampler adlı underground albümde yer aldı. 2013 yılında Pangea Beatz ve Don Revo ile yolları kesişti ve 2017 yılına kadar “Death School” adı altında birlikte bir çok underground projede yer aldılar. 2017’den itibaren ise aynı ekip ile “Pranga”adı altında çalışmalarına devam ediyor. Genç rapçi, Basemode Records etiketiyle “Kaos” adını verdiği single’ını da ocak başında yayınladı. 2021 yılında ise bir EP yayınlamayı planlıyor. Yetenekli rap sanatçısı Dergy’nin konuğu oldu.

Son şarkınız Kaos aslında tam da bugünlerimizi anlatıyor: Haberler kaos, sokaklar kaos… Yaşadığımız ülke bu anlamda malzemesini eksik etmiyor. Sizin için bu şarkının hikâyesi neydi, nasıl yazıldı, ortaya çıkışı nasıl oldu?
Aslında günümüzden 2 yıl kadar öncesini konu almaktaydı Kaos. Tema bakımından güncelliğini yitirmemiş olmasına sevinmeli miyim üzülmeli mi bilmiyorum. Şarkının içimize tam olarak sinmesi uzun zaman aldı, adı gibiydi. Üzerinde bu kadar emeğimiz olan bi’ işi klipsiz bırakmak istemedik.

Rap sokağın sesidir, hip hop başlı başına sokağın kültürü… Size çocukluğunuzdan beri ilham veren, belki de sizi rap yapmaya yönlendiren bir ilham kaynağınız oldu mu? Kimleri dinlerdiniz küçükken?
İlk kez bi’ rap şarkı duyduğumda sanırım okuma yazma bile bilmiyordum. 2000’lerde çocukluk dönemini geçirenler CD doldurtmayı iyi bilirler. Rap müziğin tüm dönem ve ekollerinden bu karışık CD’ler sayesinde beslendim fakat en hayran olduğum isimler 90’lar Amerika’sının Batı yakası müziği yapan isimleriydi.

Müzik yapıyor olmanın sizce en vazgeçilmez tarafı nedir? Müzik yapmak sizi rahatlatıyor mu, özgürleştiriyor mu, iyileştiriyor mu mesela? Sahnelerde olmak istediğiniz, içinizde dalgaların kabardığını anladığınız o an, ne zamandı?
Sıradan bi’ hikaye aslında. 11-12 yaşlarındaydım. İki arkadaşımla beraber şarkı yapmaya karar verdik. O gün herkes eve gittiğinde kendi kısmını yazacaktı sonra buluşup birbirimize okuyacaktık. Ertesi sabah bi’ tek benim okuyacak bi’ şarkım vardı. O günden beri kendimi en iyi bu şekilde ifade edebiliyorum.

Mist Efesya 1

Rap yapmanın sizi zorlayan bir yanı var mı? Kolay pes eder misiniz, zorlandığınızı düşündüğünüz noktalarda neler yaparsınız?
Çok küçük yaşlarımdan beri rap yapıyorum. Aslında beni zorlayan daha çok müzikle yeterince haşır neşir olamadığım dönemler oldu. Özellikle üniversitenin ilk yıllarında taşıyabileceğimden fazla yük aldım ve bu da müziğe ayırdığım zamanın epey azalmasına mal oldu. Müzikten uzak kalmanın getirdiği zorluğun daha çetin olduğunu böyle anladım. Müzikle ilgili zorlandığım konularda ise biraz uzak durup düşünmek gibi bi’ huyum var. Böylelikle heyecanımı kaybetmeden işime devam edebiliyorum.

“Kaos”un haricinde dinleyicilerinizin sizi tanıdığı pek çok şarkınız var. Sizin için aralarında en özel olan şarkı hangisi, neden?
“Bam Teli” sanırım en içe kapanık şarkım. Benden çok öğe taşıyor. Bu sebeple şu ana kadar dinlediklerinizden benim için en özel olanı o.

2021 içinde yeni şarkılar yayınlamayı düşünüyor musunuz? Bir EP ya da albüm niyetiniz var mı yoksa single yayınlamaya devam edecek misiniz?
2021’in de 2020 kadar üretken geçmesini çok istiyorum. Bu yüzden çok geçmeden singlelara ek bir EP yayınlama planım var.

Sizin için elbette Pranga’nın da yeri ayrı. Don Revo ve Pangea Beatz ile uzun zamandır birlikte aynı yolda yürüyorsunuz. Underground projelerde de yer aldınız. Nedir sizin için Pranga’nın yeri, hayatınızda nasıl bir anlamı var?
Bu yoldaki neredeyse bütün yükleri birlikte sırtladık. Sırtlamaya da devam ediyoruz. Artık daha güçlüyüz. İçinde Pranga, Gazelle, Berkant Merdivan ve İlkay Burak’ın da olduğu 149 adında bir ekibimiz daha var. 149 ev, Pranga yuva.

Rap dünyasında eşi benzeri görülmemiş dayanışmalar da görüyoruz, oldukça sert diss’ler de. Bu belki de sözlerin sakınılmadığı, her şeyi dobra dobra konuşulduğu bir yer. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz Türkçe rap dünyasındaki dayanışma ruhunu?
İkisi de bu kültürün içerisinde var olan şeyler. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi. Bazı şey ya da kişilerin karşısında durduğunuz gibi bazılarının da yanında durmalısınız.

KISA KISA

  • Günün en sevdiğim saati 04.00 – 07.00 arası. İşte o zamanlar en üretken olduğum zamanlar.
  • En son izlediğimde beni çok etkileyen film Mother! Baştan sona odaklanarak izlemeniz gereken bir film.
  • “Keşke ben yazsaydım” dediğim o şarkı Damian Marley’in Gunman World’ü.
  • Bana göre gelmiş geçmiş en iyi soundtrack Us (Jordan Peele) filmi için yeniden yapılan Luniz’in I Got 5 On It’idir.
  • Müzik dışındaki bir diğer tutkum da çeşitli konularda araştırma yapmak.
  • Eğer rap yapmıyor olsaydım yapmak istediğim müzik Jazz olurdu.