Elektronik sahnenin en yetenekli isimlerinden Ali Bakgör’ün 2021 boyunca pek çok yeni şarkısını dinleyeceğiz. Ünlü DJ’i Dergy’e konuk ettik. 

Sebla KOÇAN / [email protected]

Dünya çapında başarılara imza atmış bir DJ ve prodüktör, Ali Bakgör. Yeni şarkısı Future House Cloud’dan yayınlanan “Somebody Like U” bir Parah Dice düeti. Daha ilk gününde 10 bin stream aldı. Elektronik camiasındaki prestijli listelere girdi. Oldukça üretken bir prodüktör. Zaten “Başarı ölçütüm koyduğum hedeflere ulaşmak. Her yeni hedefe ulaştığım zaman kendime yeni bir hedef koyarım” diyor. Müzik yapmanın ona göre en iyi tarafı, dinlediği ve keyif aldığı müziklerin onun için bir ilham kaynağına dönüşebiliyor olması. Bu zamana kadar pek çok zorluk da yaşamış. Plak şirketleri tarafından reddedildiği de olmuş. Ancak bunlar, onun müzik tutkusunun önüne geçmemiş, kendini her fırsatta yeniden ayağa kaldırmış ve çalışmaktan vazgeçmemiş, Bakgör. Şimdi de “İyi ki” dediği pek çok şey var, yaşadığı muazzam duygular ve bu iş sayesinde kurduğu arkadaşlıklar… Elektronik sahnenin üretken isimlerinden Ali Bakgör Dergy’e anlattı.

Bu yıl içinde tam 14 yeni single yayınlayacağınızı okuduk, bunun için Hollanda ve Almanya’dan büyük prodüktörlerle işbirliği yapacağınızı öğrendik. Bize biraz daha ipucu verir misiniz, kimlerle çalışacaksınız, şarkılar ne durumda? Bir albümde toplamayı düşünüyor musunuz tüm bunları?

14 şarkının 2 tanesi çıktı, 2021’de çıkan ilk şarkım “In A Dream” çok önemli destekler alıyor ve 1001Tracklists gibi otoriter bir platformda Top Newcomer Tracks’de 20’inci sıraya kadar yükseldim. Diğeri de 5 Şubat’ta çıktı. Şarkıda bana diğer eşlik eden arkadaşımsa Parah Dice ve 4 günde Spotify’da 100k streams aldık. Bahsettiğimiz prodüktörler Türkiye’de radyolarda şarkılarını sıklıkla duyduğumuz isimler. Şimdilik böyle bir ipucu verebilirim. Single parçaları albümde toplamayı düşünmüyorum. Ama ilerde başka şarkılar ile bir albüm projesi olabilir.

Global anlamda pek çok başarıya imza attınız, peki hikâyeniz nerede, nasıl başladı? İlk kez “tamam ben bu işi yapacağım, spot ışıklarının altında olacağım” dediğiniz an ne zamandı?

DJ ekipmanlarına merak saldım ve kendime bir DJ Setup’ı edindim.Bir kaç ay her gün bu setup ile parçaları çaldıkça işin içine daha çok sürüklendim. Çaldığım şarkıların yapılış hikayelerini, nasıl yapıldıklarını çok merak etmeye başladım. Ve araştırmaya başladım. Hikayem tam olarak böyle başladı.

Özellikle Avrupa house müzik sahnesinde dikkat çeken bir isimsiniz. Sizce başarının ölçütü nedir? Yani tam ne zaman “Evet ben başarılı oldum, hedeflerime ulaştım” diyeceksiniz, ya da dediniz mi?

Başarı ölçütüm koyduğum hedeflere ulaşmak. Her yeni hedefe ulaştığım zaman kendime yeni bir hedef koyarım. Bu sayede adım adım ne kadar geliştiğimi de gözlemleyebiliyorum. Dinlemekten keyif aldığım müzisyenlerin bana ulaşması, parçalarımı çalması ve desteklemesi beni başarılı hissettiren şeylerden biri. Hedeflerime ulaştım fakat dediğim gibi yeni hedefler belirliyorum.

ali-bakgor

Küçükken hayranı olduğunuz, müzik yaparken varlığından, eserlerinden ilham aldığınız müzisyenler, prodüktörler var mı? Şu an hala dinlediğiniz ve saygı duyduğunuz kimler var listenizde?

Eskilerden beri dinlediğim ve hayran olduğum prodüktör ZHU. Kendinisinden pek çok kez ilham aldım ve bana yeni bakış açıları kattı. Şu an severek ve saygı duyarak dinlediğim isimlerin başında Parah Dice ve ardından Vintage Culture geliyor.

Müzik yapmanın sizce en iyi yanı ne? Sizi özgürleştirdiği, iyileştirdiğini düşünüyor musunuz? Dinleyicilerinizden bu anlamda gelen tepkiler nasıl?

Müzik prodüksiyonunun içinde olmanın en iyi yanı dinlediğiniz ve keyif aldığınız müziklerin sizin için ilham kaynağına dönüşmesi. Beni özgürleştirmesinden ziyade beni iyi hissettirdiğini söyleyebilirim. Dinleyicilerimden aldığım tepkiler her zaman pozitif ve bu beni daha da motive ediyor.

Pek çok DJ, setin başına geçtiği anda zaman kavramını yitirdiğini söyler. Sizin için de durum böyle mi? En uzun süre ne kadar setin başında kaldınız? Hiç unutamadığınız, sizin için özel olan bir sahne deneyiminiz var mı?

Bu deyimi ben de çok duyuyorum. Fakat henüz tecrübe edinecek vaktim olmadı. Günümüzde olan pandemi döneminden dolayı bir müddet daha bu deneyimi yaşayamayacağımı görüyorum. Umarım her şey yoluna girer ve zaman kavramını hep beraber yitiririz.

Yerli elektronik sahnede henüz yeni yeni işler yapmaya başlayan, yetenekli ve genç isimleri görüyoruz. Sizin de eğitim verdiğiniz, yönlendirdiğiniz genç yetenekler var mı, ya da böyle bir niyetiniz var mı?

Bu işe duyulan merak beni mutlu ediyor. Çoğu DJ/Prodüktör’ün aksine bunları rekabet olarak değil bilgilerimizi ve tecrübelerimizi paylaşabileceğimiz bir komünite oluşuyor gibi görüyorum. Bana ulaşan, yardım isteyen herkese elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum.

Ali Photo1

Müzik işine girerken, hiç herhangi bir noktasında geri dönmeyi düşündünüz mü? Pişmanlık yaşadığınız, vazgeçmeyi düşündüğünüz şeyler oldu mu, zorluklar yaşadınız mı? Zorluklar karşısında nasıl bir yol haritası çizdiniz?

Bu işe girerken profesyonel olmayı ve bunu ana mesleğim olarak yapmayı düşünmüyordum. Hobi olarak başlayan bu macera giderek profesyonel bir hal aldı. Bu noktalardan geçerken çoğunlukla kendi istediğim müziği kendi istediğim tarzda ürettim. Çoğu zaman plak şirketleri tarafından red edildim fakat her zaman onların karşılarına daha iyileriyle çıkmayı hedefleyerek demoralize olmamaya özen gösterdim. Bunun için bu işte pişmanlık yaşadığım bir şeyin olmaması aksine “iyi ki” demişliğim var. Bana çok güzel hisler ve arkadaşlar kattı.

KISA KISA

  • Araba kullanırken / yolculuk yaparken son zamanlarda dinlemeyi en sevdiğim parça Don Diablo’nun “Into The Unknown” parçası.
  • Ne zaman ekran başına geçsem, hiç düşünmeden izlediğim dizi “Black Mirror”
  • Günün en sevdiğim saati 20:00. ilham perileri işte en çok o zaman geliyor.
  • Hayatta en çok para harcadığım şey müzik Ekipmanları.
  • Elektronikten sonra en çok dinlediğim ikinci müzik türü pop.
  • Her seferinde dinlerken çok etkilendiğim soundtrack Jimmy & Fred – I See Lights (Karmon Remix).