İlk albümü “Bizim Gibiler”den yayınlanan ilk single “Deliyim”le dikkat geçen genç müzisyen Ezgi Pekel’i yakından tanıyalım.
İlk albümü “Bizim Gibiler”i Meypom etiketiyle geçtiğimiz ay yayınlayan Ezgi Pekel, elektro pop dünyasında yeni bir soluk. İlk klibi “Deliyim” de geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Söz ve müziği Aykut Acarlar’a, düzenlemesi Caner Hız’a ait “Deliyim”in klibi, Tufan Şimşekcan ve Ozan Sihay yönetmenliğinde, Adana’da bir metal fabrikasında, 15 kişilik ekiple, yedi saatte tamamlandı.
Son 10 yıldır Türkiye’de pek çok yeni sanatçı ve grup sesini daha iyi duyurma imkanı buldu. Nasıl değerlendiriyorsun Türkiye’de alternatif müziğin bugününü?
Dijital platformların ortaya çıkmasıyla müzisyenler üretimlerini dinleyicilere daha kolay ulaştırmakta. Bu da popüler kültürün baskısından uzak, sansürsüz ve kaygısız bir şekilde müzik yapmak isteyen alternatif sanatçı ve grupları su yüzüne çıkardı. Bu sebepten bence alternatif müzik çeşitlilik bakımından verimli çağlarını yaşıyor.
Sen de albümünü evde kaydettin. Bir single yapayım geçeyim demedin, neden albüm yapma kararı aldın?
Bu tüketim çağında single çıkartmak stratejik olarak daha uygun bulunuyor tabii ki. Ama biz hep albümlerle büyüdük. Albüm kaydetmenin, bir albüm sahibi olmanın hissi bana daha anlamlı geldi.
Adana’da yaşıyorsun. Bizim bildiğimiz Adana tabiri caizse direkttir, dobradır, lafı evirmez çevirmez biraz da öfkelidir.. Daha yerel bir yüzü vardır müziğinin. Oysa sen dünyaya dönük bir müzik yapıyorsun… Yaşadığın şehir sana neler katıyor? (Bizim Gibiler yani…)
Evet bende de bu saydığınız özelliklerden hepsi azar azar var aslında. Dışarıya karşı çok keskin bir izlenimi olsa da aslında Adana tiyatronun, müziğin, resmin, şiirin, sinemanın şehridir. Bu alanlarda birçok başarılı sanatçı yetiştirmiştir. Uluslararası ve geleneksel festivallere ev sahipliği yapar. Her yaşam tarzından insanın kendini bulabileceği bir etkinlik ya da mekan vardır. Böyle kültürel yoğunluğun olduğu bir şehirde üreten olarak beslenmek zor olmasa gerek. O yüzden biz “Bizim Gibiler” birbirimizi her yerde buluruz.
Yeni bir sessin, seni tanımak isteriz. Ne okudun, çalışıyor musun? Müzik dışında ilgilendiğin neler var?
Önce kimya, sonra marka iletişimi okudum. Birkaç sene kurumsal bir kimliğim oldu. Ama 5 senedir yalnızca müzik yapıyorum. Seyahat etmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, yeni yüzler görmeyi çok severim. Onun dışında vakit buldukça kitap okumak, üşenmedikçe pilates yapmak ve köpeğim Sherlock ile ilgilenmekle geçiyor müzikten arta kalan zamanlarım…
Yeni klibin “Deliyim” dumanı daha çok üzerinde, yayınlandı. Klip çekmeye devam edecek misin?
Evet Atom Film ve harika bir ekip eşliğinde “Deliyim”i kliplendirdik. Albümdeki birçok şarkıya klip çekmeyi planlıyorum. Şarkıları görsel bir materyalle desteklemek şarkının daha çok kişiye ulaşmasını sağlıyor diye düşünmekteyim.
Albümdeki şarkıları lisede tuttuğun günlüklerden faydalanarak yazdığını okudum. Günlük tutmaya devam ediyor musun? Nasıl bir motivasyon sağlıyor günlük tutmak?
Maalesef dijitalleşmenin bir kurbanı olarak artık günlük tutmuyorum. Telefona alınan küçük notlara ve sosyal medya hesaplarına yazılan cümlelere evrildi benim günlük tutma rutinim ama kağıt kalem olmadan da hislerini, düşüncelerini, yaşadıklarını bir şekilde dışarıya aktarmak, içinde biriktirmemek beni dinginleştiren ve özgürleştiren bir şey.
Adana Şehir Tiyatrosu ve özel tiyatrolar için pek çok çocuk oyunu müziği yaptın. Nereden geldi bu merak? Çocuklarla aran iyi midir, onlarla ilgili bir iş yaparken neler hissediyorsun?
Çocuklarla aram hep iyi olmuştur ama böyle bir teklif geldiğinde biraz ürktüm açıkçası çünkü onları eğlendirmek ve onları anlamak için onlar gibi düşünmek, onlar gibi hissetmek gerekiyor. Kısacası kendinizi onların yerine koymanız gerekiyor. Müziklerini yaptığım ilk oyuna gittiğimde oyunu değil çocukları izledim. İçlerindeki o heyecana, hayranlığa; gözlerindeki ışıltıya; yüzlerindeki gülümsemeye tanık olunca çocuk tiyatrolarının bir parçası olmaktan gurur duydum. Şu anda da, özel bir tiyatroda sergilenecek bir çocuk oyununun müziklerini yapıyoruz.
Klasik gitar, elektro gitar, klavye ve ukulele çalıyorsun. Ama albümünü elektro pop tarzında yaptın. Kimler seni etkiledi, hangi albümler senin ilham kaynağın oldu?
Albümde modern ve her dönem geçerliliği olan bir sound yakalamak istedik. Şarkıların ilk ve en kaba hali gitar ya da ukulele ile benden çıkıyor. Üzerine işlemeleri albüm şarkılarının aranjörleri Aykut Acarlar ve Caner Hız yapıyor. Hepimizin sevdiği ve ilham aldığı bu tarzda albüm örnekleri; Aylin Aslım “Gel Git”, Hande Yener “Nasıl Delirdim”, Daft Punk “Random Access Memories”, Bedük “On”, Bora Uzer “B1”, Empire of the Sun “Walking on a Dream”...