Son dönemde rock dünyasında global ölçekte büyük başarı kazanan İngiliz Royal Blood’u radarımıza aldık.
Royal Blood, 2011 yılında Brighton’da Mike Kerr (vokal, bas) ve Ben Thatcher (davul) tarafından kuruldu. Kendi adlarını taşıyan ilk albümleri Ağustos 2014’te, ikinci albümleri How Did We Get So Dark? haziran 2017’de ve üçüncü albümleri Typhoons da bu yılın nisan ayında yayınlandı. Bir anda çok büyük bir patlama yaşadılar ve henüz yeni sayılabilecekleri bir alanda günümüzün en iyi rock gruplarından biri olarak kabul ediliyorlar. NME, Brit ve Kerrang! gibi prestijli ödülleri topladılar. İşte son dönemlerin en popüler ekibi Royal Blood hakkında bilmeniz gerekenler…
NE OLDU DA BİRDEN PATLADILAR?
Royal Blood’u birdenbire müzik dünyasının zirvesine çıkaran olay şuydu: 2013’teki Glastonbury festivalinde Arctic Monkeys davulcusu Matt Helders, grubun adının yazdığı bir tişörtle sahne aldı. Ve bu görüntü internette deyim yerindeyse patladı! Bu performanstan bir yıl sonra Royal Blood artık kendi adını taşıyan ilk albümüyle dinleyiciye ulaşmaya hazırdı. Sadece ilk haftada 70 bine yakın sattılar. Bu rakam The Strokes, Arcade Fire ve Linkin Park gibi gruplarında da daha fazlası demekti. Buna kendileri de çok şaşırmıştı doğrusu. Grup, “Olağan ilerleme yavaş yavaş yükselişe geçmekle olur. Ama biz bir anda zirveye çıktık. Nasıl bir grup olunacağını daha sonra öğrenmek durumunda kaldık” demişlerdi.
KÜÇÜK KASABALARDA BÜYÜDÜLER
Grup elemanları İngiltere’nin güney kıyısındaki küçük, kendi deyimleriyle “uyuşuk” kasabalarda büyüdü. Kerr Worthing’de, Thatcher da Rustington’da büyüdü. Royal Blood’dan önce küçük gruplarda çalıyorlardı. Hatta Mike Kerr’in rockstar olmak gibi bir niyeti yoktu. Kendisi yemek sektöründe bir kariyer için çalışıyordu.
KİMLERDEN ETKİLENİYORLAR?
Grup elemanları ilham aldıkları grupları şöyle sıralıyor: AC/DC, Daft Punk, Tame Impala, T. Rex , Justice ve Jimi Hendrix. Yaptıkları müzik için de hard rock, garage rock ve “grizzled blues” tanımlaması yapılıyor. Hatta Royal Blood, “Trouble’s Coming” şarkılarını AC/DC elemanlarından esinlenerek yapmış. Mike Kerr, “Disko ritimleri üzerinde Angus Young gibi oynamak istiyorum” diyerek efsane gitarist Young’a saygı duruşunda bulunuyor. Royal Blood, Daft Punk’tan da büyük ilham almış. Bu yüzden Daft Punk’ın dağılmasına da değiniyorlar: “Grubun sonu da çok klas çünkü bence kahramanlarımızın gözlerimizin önünde bir nevi parçalandığını gördüğümüz bir çağda yaşıyoruz. Ve zirvede bitirmek için çok fazla saygınlık gerekiyor. İşte bu, bu kadar harika müzik yapmalarının nedeniydi.”
NASIL OLDU DA BU KADAR KARANLIK OLDUK?
Royal Blood’un listelerde fırtınalar estiren ikinci albümleri How Did We Get So Dark? büyük bir ilgi gördü. Ama grup bu albümden sonra yollarını kaybettiklerini söylüyor. Bir anda gelen bu popülerlik onları gafil avlamıştı. Mike Kerr, açık yüreklilikle bir alkol ve madde bağımlılığı sorunu olduğunu itiraf ediyor. “Kimsenin hayatı boyunca içemeyeceği kadar çok içtim. Esasen yedi yıllık bir bekarlığa veda partisi yapıyorduk. Ama sanırım ulaştığım şey, bu kadar aşırı yapmamış olsam bile, beni pek iyi hissettirmiyordu. Bana yaşadığımı hissettirmiyordu. Eğer bir şey varsa, beni yavaş yavaş öldürüyormuş gibi hissettiriyordu.”
DEĞİŞİM İÇİN ÇABALADI
Bu korkunç dönemi şöyle anlatıyor Kerr: “Sanırım öyle bir noktaya geldim ki… Hasta ve yorgun olmaktan bıktım. Evet, sanırım ironik bir şekilde pes ettim.” Ben Thatcher da ekliyor: “Bence buna ihtiyaç vardı. ‘Şu an’daydık ve hepsinden çok eğleniyorduk. Bu, başımıza geleceğini bildiğimiz bir şeydi ve Mike’ın bazı değişiklikler yapması gerektiğini biliyorduk.” Mike Kerr, kendini toparlaması gerektiğini fark etti ve bunun için çok çabaladı. Ve nihayetinde bağımlılıklarından kurtuldu. İşte bu tazelenme, grubun üçüncü albümleri Typhoons’un da bir başlangıcı oldu.
AKIL HOCALARI TANIDIK BİR İSİM: JOSH HOMME
Grubun akıl hocası, efsanevi rock grubu Queens Of The Stone Age solisti Josh Homme. Kendisi aynı zamanda ekibin tur arkadaşı da. Yeni albüm Typhoons’ta Homme’un da destek verdiği “Boilermaker” adında da bir şarkı bulunuyor. Royal Blood ekibi Josh Homme’un ekibe “çocuksu bir yaratıcılık” getirdiği ve onları biraz kendilerini serbest bırakmaya çağırdığını, bunun da yeni üretimleri için çok fayda sağladığını söylüyor.
PANDEMİ DÖNEMİNDE ÇIKMAZA GİRDİLER
Royal Blood, pandemi döneminde büyük bir çıkmaza girdiklerini itiraf ediyor. Mike Kerr, “Kendime bunun gerçekten ne anlama geldiğine dair çok dürüst bir soru sordum. Yaptığımız şey anlamsız mı? Hangi noktaya hizmet ediyor? Dünya şu anda parçalanıyor, gerçekten müziğe ihtiyaç var mı?” Daha sonra karanlık bir zamanda kendilerini daha iyi hissetmek için şarkılar yaptıklarını fark etmişler. “Evet, birlikte olabiliriz. Neden olmasın?” demişler. Bu düşüncenin de son albümleri Typhoons’a bir anlam kazandırdığını düşünüyorlar.
Kaynaklar: NME, Loudwire, Wikipedia, Independent Görseller: Warner Music Group Turkey
