27 yaşında aramızdan ayrılan rockstarların sayısı o kadar çok ki, kimileri bunun bir tesadüften de öte, lanet olduğunu düşünüyor. İşte 27’ler Kulübü’ne dair bilinmesi gerekenler…
27’ler kulübü, rock’n’roll tarihinin en dikkat çekici ve en trajik tesadüflerinden birine verilen isim. Bu terim, rock tarihini derinden sarsan bir olaydan sonra daha çok dile getirilir hale geldi. 5 Nisan 1994’te kariyerinin zirvesindeyken intihar eden Kurt Cobain’den sonra, onun yaşını Jim Morrison, Janis Joplin, Brian Jones ve Jimi Hendrix’inkiyle kıyasladı, dinleyiciler. Zira tüm bu müzisyenler 27 yaşındayken yaşama veda etmişti. Amy Winehouse 2011’de 27 yaşında vefat ettiğinde bu konu tekrar gündeme geldi: 27 yaş bir lanet miydi? İşte 27 yaşında aramızdan ayrılan, müzik dünyasının zamansız kayıpları…
Jimi Hendrix
İyiler erken ölür
Jimi, 18 Eylül 1970 tarihinde gününün erken saatlerinde Londra’da bir kız arkadaşıyla kalırken gece bazı uyku hapları aldı. Kaç hap yuttuğunu veya ne aldığını anlayıp anlamadığını kimse kesin olarak bilmiyor. İlaç, güçlü bir yatıştırıcıydı. Bir kişiyi 8 saat uyutmak için bu ilacın yarım tableti yeterliydi. Ancak Jimi’nin bu ilaçtan 9 taneye kadar almış olabileceği söyleniyor. Çok aptalca ve düşüncesizce bir davranış değil mi? Ama arkadaşları, bu tip hareketlerin Jimi’nin karakterinde olduğunu belirtiyor. Turne için yollara düştüğünde de ayrım gözetmeksizin madde kullandığını ekliyorlar. “İçinde ne olduğunu bile bilmeden, bir avuç b.k alır yutardı” diyor, en yakın arkadaşı Deering Howe. İşte rock tarihinin en ikonik, en yetenekli gitaristlerinden birini böyle saçma bir nedenle kaybettik.
Janis Joplin
Kalbi kırık bir kadından daha tehlikeli ne olabilir ki?
Kalbi kırık ve çok üzgünken, belki isteyerek belki de kazaen 27 yaşında aramızdan ayrıldı, Janis Joplin. Soul ve blues etkili şarkılarıyla kalplerdeydi, Joplin. Önünde çok parlak bir gelecek vardı. Fakat, “A Woman Left Lonely” şarkısını söylerken fazla duygusaldı. Erkek arkadaşının onu hafife aldığını düşünüyordu. 4 Ekim 1970 sabah saat 1.00 civarında, eroin kitini çıkardı ve sol koluna enjekte etti. Ardından otel lobisindeki sigara makinesine giderek elinde bir paketle odasına geri döndü. Kapıyı kapattı, soyunmaya başladı ve paketini komidinin üzerine koymak için uzandı. Ancak bunu yaparken yüzünü masaya çarptı ve yere düştü. Janis Joplin, düştüğü yerden bir daha hiç kalkamadı.
Jim Morrison
“Kertenkele Kral” düştü
Jim Morrison kültü ölümünden sonra büyüdü ve 1979’da Francis Ford Coppola’nın “Apocalypse Now” filminin müziklerinde “The End”i kullandığında tam anlamıyla yükselişe geçti. The Doors’un IQ’su 149 olan efsane solisti Morrison, 1971’de otel odasında ölü bulunduğunda kimi yetkililer buna aşırı doz dedi. Doktorlar ise alkole bağlı kalp yetmezliği demişlerdi, ölüm raporunda. 2014 yılında ise Marrianne Faitfull, eski sevgilisi Jean de Breteuil’i Morrison’u kazayla öldürmekle suçladı. O zamanki sevgilisi Breteuil’in Morrison’a eroin sattığını ve bunun çok güçlü olduğunu söylemişti, Faitfull. “Kertenkele Kral”ın ölümüne dair çok farklı teoriler de var. Birinde, şöhretten bıktığı için ölmüş gibi yaptığını ve aslında Hawaii’de yaşadığını söylüyorlar. Birinde ise kız arkadaşının onu aldattığına dayanamadığı için intihar ettiğini… Morrison’un asıl ölüm nedeni bugün de gizemini koruyor.
Kurt Cobain
Ve zaman 1994’te durdu
Kurt Cobain’in cesedi 8 Nisan 1994 Cuma günü bir elektrikçi tarafından bulundu. “X Kuşağı’nın önde gelen sözcüsü” olarak anılan Nirvana, 1991’de öyle büyük bir çıkış yapmıştı ki, grunge rock ekolü müzik dünyasında sonsuza dek yaşayacak bir akım olmuştu. Cobain’in fazla şöhret ve medyanın ilgisi nedeniyle bunaldığını, bir de turne sırasında mide rahatsızlıkları geçirdiğini biliyoruz. Yine de Cobain’in ciddi bir madde bağımlılığı vardı. 5 Nisan’dan önceki günlerde de intihar girişimlerinde bulunmuştu. Kurt Cobain’in av tüfeğiyle kendini vurmasında kafa karıştıran detaylar da yok değil. Birincisi, kanında çok fazla eroin vardı. Bu kadar çok uyuşturucuyla tüfeği kaldırması olanaksızdı. İkincisi, tüfekte hiç parmak izi yoktu. Hayali arkadaşı Boddah’a yazdığı bir intihar notu olsa da, gene de pek çok hayran bugün, Cobain’in öldürüldüğüne inanıyor.
Amy Winehouse
Birkaç gün önce İstanbul’daydı
2006’da yayınlanan Back to Black albümüyle 5 Grammy ödülü birden alan ve son dönemin en büyük seslerinden biri olarak gösterilen Amy Winehouse, 2011’in temmuz ayında 27 yaşındayken yaşama veda etti. Winehouse, o yılın haziran ayında İstanbul’da vereceği ilk konserine hazırlanıyordu. İlk durak Belgrad’dı ve pek de parlak geçmemişti. Alkol bağımlılığıyla bilinen Winehouse bu konserde sendelemiş, düşmüş, şarkı sözlerini unutmuş ve sahneye geç çıkmıştı. Bu konserden birkaç gün sonra İstanbul’daydı, Winehouse. W Otel’de kalıyordu. Dört gün odasından çıkmadı, dördüncü gün inip çorba ve su içti. Konser organizasyonunu yapan Pozitif ekibinden özür diledi. Ve İstanbul ile Atina konserleri iptal edildi. Winehouse, bulimia nedeniyle bağışıklığı çok güçsüz bir isimdi. Alkol zehirlenmesi nedeniyle Londra, Camden’daki evinde yaşamını yitirdi.
27’LER KULÜBÜ’NÜN DİĞER ÜYELERİ
Robert Johnson: Delta blues’un en ünlü ve eşsiz yeteneklerinden biri olan Robert Johnson, Ağustos 1938’de, 27. doğum gününden sadece birkaç ay sonra, ve üç gün sonra striknin zehirlenmesi ve zatürreden öldü.
Brian Jones: Jones, 1969 yılında tam da 27 yaşındayken, alkol ve uyuşturucuyu karıştırıp sonra yüzme havuzuna dalmak gibi bir hata yaptı. Bu davranışı ona pahalıya patladı.
Alan Wilson: 27 Kulübü’ndeki pek çok kişi gibi o da ailesinden uzaklaşmıştı; kendine güveni yoktu ve depresyondaydı. Acayip bir alışkanlığı vardı, o da dışarıda uyumaktı. Wilson’ın cesedi 3 Eylül 1970’de arkadaşının evinin bahçesinde bulundu. Yanında bir şişe yatıştırıcı vardı.
Ronald McKernan: Dünyaca ünlü Grateful Dead’in kurucu üyelerinden olan Ron, ciddi ölçekte alkol sorunu olan biriydi. 12 yaşında içki kullanmaya başlamış, 20’lerinde de siroz, ülser gibi pek çok sağlık sorunu yaşamaya başlamıştı. 8 Mart 1973’te kendi evinde ölü bulundu. Komşusu onu bulduğunda vefatının üzerinden 2 gün geçmişti.
Dave Alexander: Stooges’un kurucu basçısı Dave “Zander” Alexander, bir festivalde solist Iggy Pop tarafından kovulunca büyük bir darbe yedi. Bir daha kendini toparlayamadı. O kadar çok içmeye başladı ki pankreatit oldu ve Şubat 1975’te akciğer ödeminden 27 yaşında öldü.
Mia Zapata: Gits’in baş şarkıcısı olan Mia Zapata, bir punk gücüydü ve Seattle’ın erkek egemen grunge sahnesindeki en önde gelen kadın sesiydi. Ancak ikinci albümlerine hazırlandığı sırada bir gün korkunç bir şey oldu. Mia vahşice dövüldü, tecavüze uğradı ve 1993 yılının temmuz ayında boğularak öldürüldü.
Kaynaklar: Rolling Stones, Wikipedia
