Yerli alternatif sahnenin yeni ve umut vaadeden isimlerinden Min Taka’yı daha yakından tanımak için Dergy sayfalarında konuk ettik.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Alternatif sahnenin yeni ve üretken müzisyenlerinden biri, Min Taka. Kendini “hayallerine sınır koymayan bir sanatçı” olarak tanımlıyor. Söz yazarı ve besteci olan sanatçının müzik tutkusu 2012’ye kadar yer aldığı TRT Çocuk Korosu’na uzanıyor. Burslu olarak gittiği Berklee College of Music ardından Codarts Rotterdam’da caz vokal programında eğitim gördü. Sanatçı kimliğinin yanında Min Taka, 2017 yılından beri İstanbul ve Hollanda’da çeşitli kurumlarda kadrolu müzik eğitmenliği yapıyor. Onunla indie pop ikilisi Düşün’le birlikte kaydettiği “Bir Kere” ve “Pusula” şarkılarıyla tanıştık. Sonrasında 2021 boyunca ardı ardına Min Taka; “Muscoril’’, ‘’Yine Ara’’, Se7en of 34 ile birlikte acayip isimli tatlı yaz şarkısı “Wasurenagusa” (Gerçek Aşk anlamına gelen Unutma Beni Çiçeği),ve aisu ile birlikte “Sabotaj’’ single’larını yayınladı. Son şarkısı ise bir manifesto gibi kaleme aldığı ve kadın haklarından, özgürlükten bahsettiği “AYIP!” dinleyicilerden ilgi gördü. Min Taka, müzik dünyasında bir kadın olarak değil de, iyi bir müzisyen olarak değerlendirilmek istediğini söylüyor. Ve bu sorunun sadece ülkemizde olmadığının da altını çiziyor: “Dünya çapında da herkesin eşit değerlendirmesi için daha çok yolumuz var.” Min Taka’yla sohbet ettik.
Mahlasınız Min Taka bir yıldız sisteminin adı, siz de bu isimle bağlantılı olarak mı mahlasınızı seçtiniz? Sizin için müziğinizle paralel nasıl bir felsefesi, alt yapısı var bu ismin biraz anlatır mısınız?
Pandemiden hemen önce Düşün ile verdiğimiz muhteşem bir konserle birlikte bir mahlas arayışına girmiştim. Kendi şarkılarımı çıkarmak istiyordum ama bunu kendi adım ile yapmak istemiyordum. Bu konserden aylar sonra karantinada ablam bana tarot ve çeşitli kart okumaları yapıyordu. Karşıma “Min Taka” adlı bir kart çıktı ve üstünde “aidiyet, evini bulamama” yazıyordu. Min Taka’yı araştırdım ve bir yıldız olduğunu öğrendim. Bunun üstüne hangi yıldızmış diye her zaman kullandığım bir aplikasyondan gökyüzünü tarar taramaz karşıma Min Taka çıktı. Bu tesadüfle mahlasıma karar vermiş oldum.
Son şarkınız “AYIP!” kadınlık, özgürlük, yaşam hakkı gibi konulara değinen, eğlenceli ve dillere dolanan bir şarkı. Türkiye’de kadın olmak hepimizin ortak derdi, peki bu ülkede müzik dünyasında kadın olmak konusunda neler söylemek istersiniz?
Müzik dünyasında öncelliğim cinsiyet fark etmeksizin iyi bir müzisyen olmak. Bence herkes buna göre değerlendirilmeli. Ülkemizden ziyade bana kalırsa dünya çapında da herkesin eşit değerlendirmesi için daha çok yolumuz var.
Sizi bu yılın başında Düşün’ün “Pusula” ve “Bir Kere” şarkısındaki işbirliğinizde, sonra da bu yıl boyunca yayınladığınız single’larınızla tanıdık. Ufukta bir albüm ya da EP gibi daha uzun soluklu bir kayıt yapma planınız var mı?
Evet, bir EP yapma planım var. Ancak o zamana kadar nereye evrileceğini kestiremiyorum, bekleyip göreceğiz.
Burslu olarak Berklee College of Music’te eğitim gördünüz. Sonra da Rotterdam’da caz vokal eğitimi aldınız. Ve müzik eğitmenliği yapıyorsunuz. Eğitimleriniz ve tecrübeleriniz size neler kazandırdı, bakış açınızı şimdi yaptığınız müzikte nasıl şekillendirdi?
Aldığım eğitimler, beni konfor alanımdan istikrarlı bir şekilde çıkararak daha donanımlı ve esnek bir müzisyen yapıyor. Aynı zamanda müzik endüstrisinde yapabileceğim bir sürü farklı işin olabileceğini gösterip, bir sürü farklı müzik türü ve insanla tanışarak hayatımı zenginleştirdi. Şimdi yaptığım müzik, aldığım eğitimde çalıştığım müzik türlerinden çok farklı olsa da bana sağlam ve renkli bir altyapı verdiğini düşünüyorum.
“İLHAM GELMESİNDENSE SİSTEMLİ ÇALIŞMAYI TERCİH EDİYORUM”
Sizi biraz daha yakından tanımak isteriz. Müzik dışında yaptığınız başka şeyler de var mı? Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?
Vakit buldukça seramik yapmayı, tatlı yapmayı, kötü filmler izlemeyi, kart oynamayı, kendimi geliştirmeyi ve sevdiklerimle vakit geçirmeye çalışıyorum. Çalışma saatlerim değişken olduğu için her günüm farklılık gösteriyor diyebilirim.
Şarkı yazarken her şeyin sınırların dışında olduğunu hissediyor musunuz? Bu süreçte sizi izlediğiniz filmler veya okuduğunuz kitaplar etkiliyor mu, en çok hangi zamanlarda üretken olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Evet tabii ki etkileniyorum. Üretkenliğimi ilham geldiği ana bırakmak yerine istikrarlı bir şekilde çalışmayı tercih ediyorum. Her gün kullanabileceğim bir şey çıkmasa da, ne yazmak istediğim konusunda yol katetmiş oluyorum.
Müzik konusunda en çok kimin sözünü dinlersiniz? Yeni bir şarkı fikri ortaya çıktığında mesela, ya da şarkı bittiğinde ilk kiminle paylaşır, kimin fikrini almak istersiniz?
Onur ve annem.
KISA KISA
- Müzik yapmanın bana göre en özgürleştirici tarafı, içimdeki sorunun yaptığım bir
şarkının sonunda çözülmesi. - Dünya sahnesinde keşke beraber çalışsak diye içimden geçirdiğim isim – Little Simz
- İzleyicisi olarak gidip de çok etkilendiğim konser – Sampa the Great
- Telefonumdaki olmazsa olmaz uygulama – Clue
- İlk satın aldığım albüm – Black Eyed Peas, Elephunk
- Bana evi hatırlatan şarkı – Vienna, Billy Joel