Alternatif sahnede hikâyeli şarkılarıyla ilgi gören Cavlas, yeni şarkıları “Zaman” vesilesiyle Dergy’de Keşif bölümümüzün konuğu oldu.
Cavlas, Anıl Kaba (vokal ve elektrik gitar), Murat Gamsız (elektrik gitar), Mehmet Çakır (davul) ve Berk Kaan Güner’den (basgitar) oluşuyor. Sözü, müziği Anıl Kaba, düzenlemesi Cavlas imzalı son şarkıları “Zaman”ın miksajı Mehmet Cem Ünal, masteringi ise Ahmet Kalabay tarafından yapıldı. Cavlas’ı daha yakından tanımak istedik.
Fantastik Melankoli’de efsaneleşmiş fantastik canavarlar teması ile dört şarkılık bir konsept yarattınız ve yeni şarkınız “Zaman” da bu konseptin sonuncusu. Bu fikir nereden geldi aklınıza, şarkıları bu çerçevede nasıl yazdınız, biraz bu şarkıların ve konseptin perde arkasını anlatır mısınız?
Grup olarak “Hikayeci” bir anlayış benimsedik. Yaptığımız her bir şarkının ait olduğu farklı konseptler var. Fantastik Melankoli de yayınladığımız ilk konseptimiz oldu. Gotik edebiyatından çok etkilendiğimiz bu konseptte asıl amacımız korku öğesi haline gelmiş meşhur canavarlarla empati kurmaktı. Onları ait olduğu romandan çıkardık ve günümüz modern dünyasına aktardık. “Frankenstein” şarkısında, çaresizliğin, “Hayalet” de yalnızlığın, “Vampir” de yükselişin ve “Zaman” da ise yok oluşun yarattığı buhranları anlatmak istedik. Kısacası, o canavarların da bizlerden biri gibi olduğunu hissettirmek istedik. Diğer bir açıdan baktığımızda bu konsept, günümüz insanlığının buhranlarını melankolik bir şekilde anlatıyor aslında. Grubun solisti Anıl Kaba bu durumu çok iyi özetliyor. “Her insanın içinde keşfedemediği bir canavar çıkıveriyor ortaya ve kendimizi birden bulantı halinde buluyoruz”
“Cavlas” ismini şair Arthur Rimbaud’ın ”Devinim” isimli şiirinde geçen ve akıntı, girdap anlamlarına gelen ”çavlanın ivedi gücü” şeklindeki isim tamlamasından türettiğinizi okumuştuk. Bu ismin felsefesini, sizde yarattığı anlamı biraz daha açar mısınız?
“Bodoslamada girdap, Çavlanın ivedi gücü, Akıntının o kısa baş döndüren tutkusu
Götürüyor görülmedik, duyulmadık ışıklarla” Bu dizeler çok şey anlatıyor aslında. Hayatta, tutkuyla arzuladığınız bir şey vardır. Onu elde edince, tutku artık size sahip olmuştur ve o sizi nereye götürürse siz de peşinden sürüklenirsiniz. Bizim için de müzik yapmak böyle bir şey aslında.
Cavlas’ı biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Yollarınız nasıl kesişti, birlikte yol almak nasıl bir duygu? 2021 içinde yayınlamayı planladığınız bir albüm ya da EP gibi planlarınız var mı?
Cavlas henüz yeni kurulmuş olsa da grup üyeleriyle neredeyse 3 yıldır birlikteyiz. Cavlas, 2 çocukluk arkadaşı olan Anıl Kaba(vokal ve gitar) ve Mehmet Çakır(davul) tarafından kuruldu. Sonrasında yine çocukluk arkadaşımız olan Berk Kaan Güner(bas gitar) gruba katıldı. Gruba en son Murat Gamsız(elektrik gitar) dahil oldu ve Cavlas son şeklini almış oldu. Çocukluk arkadaşı olmak ve sahnelerde birlikte çalmak cidden çok güzel bir duygu. Grup olarak sürekli birlikte vakit geçiriyoruz ve çok iyi anlaşıyoruz. Hepimizin kendine has karakteri Cavlas’ın asıl kimliğini oluşturuyor. 2021 bitmeden 2 single daha yayınlamayı düşünüyoruz. Gotik atmosferden çıkıp modern çağlara geliyoruz artık. Yeni konseptimiz “Modern Adamın Yalnızlığı”. Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ından esinlenerek ortaya çıkardığımız bir konsept bu. Bol bol bireyin iç dünyası temasını işleyeceğiz bu konseptte.
Sizinle bugün burada tanışan dinleyicilerinize kendinizi, müziğinizi nasıl anlatırdınız?
Biz Cavlas olarak konsept ve hikayecilik anlayışıyla müziğimizi yapıyoruz. Aslında daha çok, şarkılarımızla bir roman oluşturmak istiyoruz. Dinleyicimiz müziğimizi dinlerken bir roman okuyor hissine kapılmalı. Asıl amacımız bu. Yaptığımız her şarkı, farklı bir hikâyenin parçası. Ve her şarkı ait olduğu konsepte hizmet ediyor.
Size ilham veren müzikler ve gruplar hangileri?
The Doors, Joy Division, Kasabian, Arctic Monkeys gibi gruplardan çok ilham aldık. Yerli olarak, Hümeyra’nın huzurlu burukluklar taşıyan şarkılarından ve Bülent Ortaçgil’in hikâye anlatıcılığından çok etkilendik.