Keşif’in bugünkü konuğu, ‘Sar Beni’ isimli teklisiyle çıkış yapan Peki.
‘Sar Beni’ isimli teklinizin söz ve bestesi size ait. Müziğinizi üretirken nelerden besleniyorsunuz?
Müziğimi üretirken kendi deneyimlerim ve hislerimden yola çıkıyorum. Ne kadar pür, gerçek bir mutluluk ya da mutsuzluksa o kadar içime siniyor. Bazen bir mutsuzluk ya da hayal kırıklığı yaşadığımda kendi kendime diyorum ki “a tamam işte yeni şarkım!” O yüzden her negatifliği pozitifliğe, pozitifliği ise partiye çevirmeyi seviyorum.
Müziğe küçük yaşlarda aldığınız eğitimlerle başlamışsınız. O yaşlardan beri kariyerinize bu yönde devam edeceğinizi biliyor muydunuz?
5-6 yaşlarımda ilk dansöz olmak istiyordum aslında. Asena çok hoşuma gidiyordu takıları aksesuarları ondan sonra fark ettim ki yok, asıl hoşuma giden aksesuarlarıymış ondanmış merakım; çok severdim süslenmek olsun, giyinmek olsun şıkır şıkır.:) İlköğretim ve ortaöğretim yıllarımda sınavlara değil de okulumun müzik gecelerine katılmak benim için çok önemli bir sınav gibiydi. Herkes sınavlara hazırlanırken ben müzik gecelerine hazırlanırdım ya da hasta olurdum ama yine de o gitar dersini ya da piyano dersini kaçırmazdım. Konu matematikse direkt hasta olurdum ama.:) 6. sınıfta müzik öğretmenim bunu fark etmiş olsa gerek ki bana bu konuda cesaret ve farkındalık vermişti. Küçük yaşlardayken insan kendinin farkında olmayabiliyor. Özellikle seçtiğiniz ya da yatkınlığınız olan alan müzik, spor ya da bunu gibi bir bölümse… Bu konuda farkındalık yaşadıktan sonra hayatımın her anının müzik olduğunu istesem de ya da başka bir alanda başarım olsa da yeteneğimi seçmeye karar verdim. Riskliydi kesinlikle ama insan her zaman kalbini dinlemeli ve benim kalbim müzikten ibaretti.
Size ve müziğinize ilham veren sanatçılar var mı?
Evet küçüklükten beridir dinlediğim sanatçılar var: Norah Jones, Mariah Carey, Britney Spears… Bu sanatçılar küçük yaşlarımdan beridir bana içimdeki ışığı canlı tutturan isimler. Günümüzde ise Alina Baraz, SZA, BIBI, Astrid S sevdiğim ve ilham aldığım sanatçılardan.
Bir gününüz nasıl geçiyor? Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
Bir günüm koşuşturmayla geçiyor ve genelde yolda… İstanbuldaysanız genelde yolda oluyorsunuz. Büyük bir şehir heyecanlı bir şehir o yüzden seviyorum burayı. Güne müzikle başlıyorum nerdeyse her sabah ardından müzikle kahvaltı hazırlamak en sevdiğim şey şu sıra çeşitli yulaf lapası tariflerine takıntılıyım. Yemek yapmayı farklı malzemelerden kendi versiyonumda tarifler üretmeyi seviyorum. Bence kendinize ait bir tarif yaratmak müzikte olduğu gibi aynı şekilde çok keyifli bir aktivite. Bir kedim var adı Sufle rengi siyah ve kendisi de çok tatlı olduğu için adını sufle koyduk. Onunla ilgilenmek oyun oynamak tüm stresimi alıyor. Memleketim Denizli’de de bir köpeğim var Ollie chan.:) Ailecek hayvanları çok seviyoruz onlarsız bir hayat düşünemiyorum doğrusu. Yürüyüş yapmayı ve yeni spor egzersizleri denemeyi de çok seviyorum. Tamamladıktan sonra kendimi inanılmaz iyi hissediyorum. Haftanın belirli günleri ise öğrencilerime piyano ve şan dersleri de veriyorum bu da severek yaptığım ve müzik bilgilerimi küçük müzikseverlere aktarıp onlarla eğlendiğim keyifli bir gün oluyor.
Müzik kariyerinizde ulaşmak istediğiniz nokta nedir?
Müzik evrensel bir şey gerçekten her dili, her insanı kavuşturan ortak bir yön. Ben de kendi müziğimi evrensel boyutta düşünüyorum, uluslararası bir sanatçı olmak hedefim. Her zaman bunu istedim. Bu yönde adımlar atmaya resmi olarak ilk şarkımla başladığım için çok mutluyum. Bana bu yolda destek olup müziğimi seven insanlara da minnettarım.