Bugün günlerden Mubi! Çünkü David Cronenberg’in izleyiciyi dehşete düşüren “body horror” türündeki yeni filmi “Crimes of the Future” bugün yayınlanıyor. Biz de bunu fırsat bildik ve Cronenberg’in son filmi başta olmak üzere beden kavramını odağına alan filmlerini derledik.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Zamanının çok ötesinde bir yönetmen David Cronenberg. 79 yaşındaki avangart yönetmenin son filmlerinde daha farklı temaların işlendiğini görsek de kendisi sinema dünyasında “body horror” türünün babası diyebiliriz. Peki “body horror” nedir? Kısaca diyebiliriz ki, insan vücudunun grotesk veya psikolojik olarak rahatsız edici ihlallerini kasıtlı olarak sergileyen bir korku alt türü. Bu temayı birçok filmine konu eden ve modern dünyada bireyselleşmenin kilit noktasının bedenin özgürleşmesi olduğunu savunan Cronenberg‘in son filmi “Crimes of the Future”dan yola çıkarak, yönetmenin bu türdeki kült eserlerini keşfe çıkıyoruz.
“Crimes of the Future” (2022)
Léa Seydoux ve Viggo Mortensen‘in başrollerini paylaştığı, yan rolde ise Kristen Stewart‘ın olduğu “Crimes of the Future”, Cronenberg‘in 80’li yıllarda “body horror” türünde kültleşen filmlerine bir saygı duruşu niteliğinde. Zaten filmin adını da 1970 yılında çektiği aynı isimli filmden alması kendi sinematografisine yaptığı göndermeyi içeriyor. Filmin konusu ise şöyle: Yakın bir gelecekte insan türü sentetik bir ortama adapte olurken, beden yeni dönüşümlere ve mutasyonlara uğrar. Ünlü performans sanatçısı Saul Tenser, ortağı Caprice ile birlikte avangart performanslarda organlarının metamorfozunu halka açık bir şekilde sergiler. Filmi bugünden itibaren Mubi‘de izleyebilirsiniz.
“Videodrome” (1983)
“Televizyon gerçekliktir ve gerçeklik televizyondan daha azıdır.” Cronenberg sinemasına dair bir yolculuğa çıkmayı planlıyorsanız, “Videodrome”u listenin başına almanızı öneririz. Film, televizyonun salonun ortasına kurulup egemenliğini ilan ettiği 80’li yıllara dair güçlü bir eleştiri taşıyor. Bir televizyon kanalında yetişkinlere yönelik cinsel içerikli ve şiddet barındıran bir program hazırlayan Max Renn, bir gün Videodrome adında kaçak bir yayın keşfeder. Sonrası ise bolca gerilim…
“The Fly” (1986)
Cronenberg’in aklın sınırlarını zorlayan bir diğer filmi ise “The Fy”. Bu yazıyı hazırlarken, “The Fly”ın fragmanına denk gelince, içimden keşke 1990’lı yılların başında da yaş sınırı kavramı olsaymış demeden geçemedim, çünkü niye bilinmez o küçücük halimle bu filmi ailecek izlemiştik ve başroldeki Jeff Goldblum hafızamın en derin köşesinde hala o gencecik haliyle duruyor. 🙂 Filmin konusu ise kısaca şöyle: Bilim insanı Seth Brundle‘ın genleri yaptığı bir deney esnasında bir sineğin genleriyle birleşir ve dönüşüm başlar.
“The Brood” (1979)
Bilimkurgu ve korku türlerinin yine bir arada kullanıldığı bir Cronenberg filmi “The Brood”. Yönetmenin başyapıtlarından biri kabul edilen bu film, Cronenberg‘in eşiyle yaşadığı sert boşanma sürecinden sonra ortaya çıktı. Senaryoyu ise bir çocuk sahibi olan karı kocanın arasındaki sağlıksız ilişkisi üstünden adeta bir meditasyon gibi planladığı söyleniyor. Psychoplasmics adlı bir terapi tekniğine katılan Frank Carveth ve eski eşi Nola‘nın başına gelenleri konu edinen filmde, yine bedensel değişimler izleyiciyi dehşete düşürecek şekilde işleniyor.
“eXistenZ” (1999)
Jennifer Jason Leigh ve Jude Law‘un başrollerini oynadığı “eXistenZ”, adı gibi insanın varoluşunu sorgulayan önemli yapımlardan biri. Adeta oyun içerisinde oyun sunan kurgusuyla gerçek ve hayalin birbirine karıştığı film, yeni bir oyun yaratan Allegra Geller‘ın denekler üstünde yaptığı çalışmayı konu ediniyor. Çünkü eXistenZ adlı bu oyuna bağlantı oyuncuların sinir sistemine direkt olarak kurularak gerçekleştiriliyor. Bu da Geller‘ın oyuncuların bütün hatıralarına, duygularına ve korkularına giriş hakkı tanıyor.
“Rabid” (1977)
Bağımsız “body horror” türündeki “Rabid”de, ağır bir motosiklet kazası geçiren genç bir kadın, geçirdiği zorlu ameliyattan sonra vücudunda birtakım değişiklikler yaşamaya başlar. İnsan etine karşı duyduğu iştah gün geçtikçe artar ve üstüne üstülük kuduz gibi bulaşıcı bir hastalığa dönüşür bu. Cronenberg‘in yine beden kavramı üstünden tiksinme duygusunu son raddeye kadar yaşattığı filmlerden biri diyebiliriz bunun için de.
“Dead Ringers” (1988)
Listemizin sonuna gelmişken bu kadar dehşet bize yeter, Cronenberg‘in “body horror”ı daha farklı işlediği bir film yok mu diyorsanız, “Dead Ringers”a mutlaka bir şans tanımanızı öneririz. Cronenberg‘in farklı kategorilerde 20 ödüle layık görülen bu psikolojik gerilim türündeki filminde Jeremy Irons, tek yumurta ikizi olan jinekologları canlandırıyor. Bir kadın yüzünden araları bozulana kadar kimsenin onları birbirinden ayırt edemeyeceğinden faydalanarak hareket eden jinekolog ikizlerin hikayesi gerilimi sonuna kadar sizlere yaşatacak.