Müzik her derde deva hele söz konusu şiddetli yaşanan duygular olduğunda. Bugüne kadar kendime sakladığım o küçük sırrı açığa çıkarıyor ve öfkenizi dışarı vurmanızı sağlayacak şarkılardan oluşan o harika playlist’i sizlerle paylaşıyorum. Hadi deşarj olalım!
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Kendinizi çok öfkeli hissettiğiniz zaman deşarj olmak için ne yaparsınız? Yastık yumruklamak ya da en yakın arkadaşınızı kum torbası niyetine kullanmak tabii ki birer çözüm ama biz şiddete karşıyız. 🙂 Şaka bir yana, bugün sizlerle öfkeli anlarımda deşarj olmak ve içimdeki o negatif duyguyu bedenimden atmak için kendi kendime bulduğum bir yöntemi paylaşmak istiyorum. Bir müzik tutkunu olarak tabii ki bu tür durumlar için çareyi yine müzikte bulmuş biriyim. Nasıl ki enerjimizi yükseltmek istediğimizde ya da aşk acısı çektiğimizde şarkılara sığınıyorsak, yine müzikten destek alarak öfkemizin de üstesinden gelebiliriz. İşte “acil durumda camı kırın” misali deşarj olmanızı sağlayacak o sihirli playlist’im sizlerle. Küçük bir de not: Mümkünse evde yalnız olun, müziği son ses açın, dilediğiniz gibi dans ederken avaz avaz bu şarkılara eşlik edin.
System of a Down – ‘Chop Suey’
En öfkeli olduğum anlarda son ses açtığım ilk şarkı bundan 21 yıl önce System of a Down‘un yayınladığı “Toxicity” albümünden ‘Chop Suey’ oluyor. Bu albümle ilgili olarak pek fazla bilinmeyen bir bilgiyi de sizinle paylaşmak isterim bu arada. Değerli müzisyen Onno Tunç‘un kardeşi Arto Tunçboyacıyan‘ın, System of a Down‘un “Toxicity” albümüne büyük katkıları vardır. Bir de deşarj olma listenize ‘Chop Suey’nin hemen ardından ‘Toxicity’ parçasını da eklemenizi öneririm.
Linkin Park – ‘In the End’
Tabii ki deşarj olup öfkenizi açığa çıkaracak eminim ki birçok şarkı var ama 90’lı yılların sonu ve 2000’lerin başı bu anlamda üretimin altın çağlarından biriydi bana göre ve evet belki de bu dönemin benim 20’li yaşlarıma denk gelmesi de bir etkendir. 🙂 Neyse lafı uzatmadan “deşarj playlist”ine devam ediyorum. Linkin Park‘ın 2000 yılındaki çıkış albümü “Hybrid Theory” aslında başlı başına bu listeye dahil edilebilir, özellikle de ‘Papercut’, ‘Crawling’, ‘By Myself’ ama benim favorim ‘In the End’, çünkü “I tried so hard and got so far, But in the end it doesn’t even matter” diye bağırmak bir başka.
Rage Against the Machine – ‘Killing in the Name’
Şimdi sizleri 30 yıl öncesine götürüyorum ama söz pişman olmayacaksanız (bunu özellikle 2000 ve sonrasında doğan genç jenerasyon için söylüyorum). 1992 yılında Rage Against the Machine kendi ismini taşıyan ilk albümünü yayınladı ve bu albümde öyle hit şarkılar var ki aradan yüz yıl geçecek olsa dahi playlist’lerde yer almaya devam edecekler. İşte onlardan biri tabii ki ‘Killing in the Name’!
Limp Bizkit – ‘Rollin”
Hazır nu metalden gidiyorken, böyle bir liste de tahmin edeceğiniz üzere Limp Bizkit olmadan olmazdı. Grubun 2000 yılında çıkardığı “Chocolate Starfish and the Hot Dog Flavored Water” albümü (dünyanın en uzun isimli albümleri listesi mi yapsak diye düşündüren) ‘My Generation’, ‘My Way’, ‘Take a Look Around’ gibi hit parçalarıyla hafızamıza kazındı ama söz konusu deşarj olmaksa benim tercihim önce ‘Rollin”.
Justice – ‘We Are Your Friends’
Eveeet, önceki şarkıları dinleyip bağıra bağıra eşlik ettiyseniz, fonda müzik çalmaya devam etsin ama siz biraz soluklanın. Neme lazım aşırı yükselen nabzı kontrol altına almakta fayda var. Hem elektronik müzikseverleri de unutmamış olalım. Justice‘in ‘We Are Your Firends’ bu soluklanma anı için ideal, tabii dans etmeden durabilirseniz ne ala.
Live – ‘The Dolphin’s Cry’
Biraz soluklandıysanız, Live‘in hit parçalarından ‘The Dolphin’s Cry’ ile devam ediyoruz. Adına bakıp aldanmayın, sound’u gayet sert ve deşarj olmak için birebir. Hele bir de öfkenizin nedeni aşk acısıysa buyrun sizi buraya alalım. Tabii Live‘ın bu şarkıdan önce yayınladığı “Throwing Copper” albümünü de es geçmemek lazım. Bu albümdeki ‘All Over You” da “öfke playslist”inize iyi gider.
Papa Roach – ‘Last Resort’
Böyle bir liste yapıp da favori gruplarımdan Papa Roach‘a yer vermeseydim liste eksik kalırdı. Grubun 2001’de yayınladığı “Infest” albümünün hit şarkısı ‘Last Resort’u listenize ekledikten sonra sıraya aynı albümde yer alan ‘Between Angels and Insects’ı da almayı unutmayın.
The Prodigy – ‘Firestarter’
Teknik olarak şu ana kadar duyduğunuz öfkenin sonlanmış olması, en azından pelte kıvamına gelmiş olmanız lazım ama hala hızınızı alamıyorsanız, son vuruşu The Prodigy ile yapın derim. Üç yıl önce hayatını kaybeden Keith Flint‘e de buradan bir saygı duruşunda bulunuyor ve grubun “The Fat of the Land” albümünü açmanızı öneriyorum. ‘Firestarter’ın ardından listeye ‘Smack My Bitch Up’ ve ‘Breathe’i de eklemeyi unutmayın!