Hem de öyle bir geçti ki onu unutmamız imkansız. Dolores O’Riordan’ın yaşadığı travmatik olaylar olmasa belki bu şarkılar da olmayacaktı diyor ve hayatından kısa bir kesit sunuyoruz.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Dolores O’Riordan‘ın trajik ölümünün ardından tam dört buçuk yıl geçti. Bugün yaşıyor olsaydı 51 yaşına basacak olan Dolores‘i hayata karşı verdiği uzun soluklu mücadele ve geride bıraktığı etkileyici sesinin eşlik ettiği şarkılarla anıyoruz. Bu arada Dergy.com‘a yazılarıyla katkıda bulunan Neslihan Atcan Altan‘ın yazdığı “Rock’ın Alternatif Cadıları” konusuna da bir gönderme yapmak isterim; bence o cadılar arasında hayata bakış açısı ve duruşuyla Dolores O’Riordan da var.
Trajedilerle dolu bir hayat
The Cranberries‘in kırılgan ama bir o kadar da güçlü sesi Dolores O’Riordan, 90’lı yıllara damgasını vurmuş en iyi kadın vokallerden biriydi ve kimsenin ‘Zombie’ ve ‘Linger’ şarkılarını onun gibi yorumlayıp okuyamayacağına eminiz. 46 yaşında ani ve trajik ölümüyle üstümüzde şok etkisi yaratan Dolores, çocukluğundan itibaren zor bir hayat geçirdi. Geçmek bilmeyen depresyonunda ve psikolojik sorunlarında bunun payı oldukça fazla. Çocukluk döneminde birçok kez cinsel tacize uğrayan, anoreksiya hastalılığıyla mücadele eden, bipolar teşhisi konan ve özellikle son yıllarını içinden çıkamadığı majör depresyonla geçiren Dolores‘i hayatta tutan sadece iki şey vardı; biri çocukları diğeri de yürekten bağlı olduğu müzik.
Sahnede utangaç bir kız
Dolores henüz genç bir kızken, bir gün The Cranberry Saw Us adlı bir grubun solist aradığına dair bir ilan görür ve başvurur. 12 yaşından beri kendi şarkılarını yazan Dolores, hem sesi hem de şarkı sözleriyle grubu anında tavlar. O zamana dek erkek bir solistle ilerleyen The Cranberry Saw Us‘ın Dolores‘in grubun sound’una katabileceği yeniliği direkt fark etmesi ise onun en büyük şansı olur. Grup üyeleri Dolores‘in aralarına katılmasıyla ilgili sonraki yıllarda şu açıklamayı yapmıştı: “Yeni bir solist arayışındaydık. Dolores seçmelere geldiğinde, tamamen farklı söylüyordu. Çok güçlü bir sesi vardı ve hiç zorlamadan şarkı söylüyordu. Bu durumun bizce o da farkında değildi.” Dolores‘in Mike Hogan, Noel Hogan ve Fergal Lawler‘a dahil olmasıyla grup The Cranberries adını aldı. 1993 yılında ‘Linger’ ve ‘Dreams’ şarkılarının yer aldığı “Everybody Else Is Doing It, So Why Can’t We?” adlı çıkış albümlerini yayınladılar ve macera başladı. Ancak Dolores o kadar utangaçtı ki ilk konserlerinde izleyiciye sırtını dönerek şarkı söylüyordu. Hatta 1996 yılındaki çıktıkları bir turneyi Dolores‘in psikolojik sıkıntılarından dolayı yarıda bırakmak durumunda kalmışlardı.
Hayatının her alanında yükseliş dönemi
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Dolores’in yazdığı şarkılarla birlikte grup ilk albümden itibaren yükselişe geçti ve İrlandalı bir rock grubu olmanın ötesine geçerek dünyaya açıldı. 1994 yılında “No Need To Argue” ve 1996’da “To the Faithful Departed” albümlerini yayınladılar. İkinci albümün yayınlandığı sıralarda Dolores, Duran Duran grubunun eski tur menajeri Don Burton ile evlendi ve ondan üç çocuğu oldu. 2003 yılına gelindiğinde ise grup bir değişim ihtiyacı duyduklarını ve başka fırsatlar kovalama kararı aldıklarını duyurdu. 2001 yılında yayınladıkları son albümleri “Wake Up and Smell the Coffee”nin ardından sekiz yıl sürecek bir ara verdiler. Bu süreçte Dolores solo kariyerine odaklandı ve önce “Are You Listening?”, ardından da “No Baggage” albümlerini yayınladı. 2009’da grup bir araya geldi ve müzikal üretimlerine Dolores‘in ölümüne kadar birlikte devam ettiler.
O meşhur şarkıların çıkış hikayesi
The Cranberries‘in ‘Zombie’, ‘Linger’, ‘Animal Instinct’ ve ‘Dreams’ gibi hit parçalarının hepsinde Dolores‘in imzası var. Yazdığı her bir şarkıda ise onun düşünceleri ve deneyimlerinin bir yansımasını görüyoruz. Örneğin ‘Linger’ şarkısı, Dolores‘in ilk öpücüğünü yaşadığı adam tarafından reddedilmesi üstüne yazılmış. Oğlunu dünyaya getirdiği zaman da ‘Animal Instinct’i kaleme aldı. “No Need to Argue” albümünde yer alan ‘Ode to My Family’ ise kendi ebeveynlerine ve Limerick’teki çocukluğuna gönderme yapıyor. Ve tabii ki ‘Zombie’… 24 Nisan 1993’te yaşanan Bishopsgate bombalı saldırısına bir yanıt olarak Dolores‘in yazdığı ‘Zombie’, The Cranberries‘in efsane şarkısı haline geldi.
Dolores’in ölümünün ardından
Her ne kadar yaşadığı zorlu hayatla anılsa da Dolores O’Riordan, dünyanın önde gelen kadın rock starlarından biri olarak birçok güzel şey de yaşadı. Hayata tutunmasını sağlayan sahip olduğu üç çocuğuydu ama diğer yandan kariyerinde de unutulmayacak güzel anlar yaşadı. Pavarotti‘yle birlikte sahne aldı, Papa John Paul II ile iki kere görüştü, Adam Sandler‘ın başrolü oynadığı “Click” filminde rol aldı… Onu hafızalarımızda bizlere kazandırdığı en güzel şarkılarla yaşatmaya devam ederken, The Cranberries de onu yalnız bırakmadı ve 2019’da, Dolores‘in ölüm yıl dönümünde, o ölmeden hemen önce kaydettiği ‘All Over Now’ şarkısını yayınlayarak onsuz geçen acı dolu bir yılı böyle andı.