Fantastik korku sinemasının dahi yönetmeni Guillermo del Toro’nun filmografisine kısa bir bakış.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Sinema, günümüz teknolojilerini de düşündüğümüzde, hayal dünyasının en zengin şekilde hayat bulabileceği bir alan. Hele söz konusu fantastik filmler olduğunda yaratıcı dünyalara açılan görsel bir şölen sundukları kesin. Ancak tabii ki bunu uygulamak ve iyi bir şekilde yönetmek de marifet istiyor. İşte o noktada günümüz sinemasının dahi yönetmenlerinden Guillermo del Toro devreye giriyor. Fantastik korku alanında en iyi işlere imza atan del Toro‘nun yapımcılığını üstlendiği ve yarın Netflix‘te yayına girecek “Cabinet of Curiosities” korku antolojisi ile ilgili de heyecanımız büyük. Biz de bunu vesile ettik ve Guillermo del Toro‘nun en iyi filmlerini şöyle bir hatırlayalım dedik.
Nightmare Alley (2021)
William Lindsay Gresham‘ın romanından beyazperdeye uyarlanan “Nightmare Alley”, geçen yıl vizyona girmiş ve dört dalda Oscar’a aday gösterilmişti. Suç ve gerilim türündeki yapım bir dönem filmi olmasının yanı sıra Bradley Cooper ve Cate Blanchett’in performansı ile keyifli bir seyir sunuyor. Ne yalan söyleyeyim Akademi Ödülleri’nde yılın en iyi filmini alır mı acaba derken, “CODA”nın ödülü kapmış olması ise hala bana tuhaf geliyor.
Pan’s Labyrinth (2006)
Guillermo del Toro sinemasına ilk defa giriş yapıyorsanız, kesinlikle “Pan’s Labyrinth”den başlamanızı öneririm. Çünkü del Toro sinemasının temel ögelerinin hepsini içinde barındıran ve o fantastik dünyayı izleyiciye en iyi geçiren filmlerden bir tanesi. Hem yönetmenliğini hem de senaristliğini üstlendiği film üç dalda Oscar’ı da kapmıştı.
The Shape of Water (2017)
“Pan’s Labyrinth”in ardından acaba aynı karanlık atmosfere ve fantastik dünyaya açılan bir filmi daha olur mu derken, “The Shape of Water” geldi. 1960’lı yıllarda gizli bir araştırma merkezinde hademe olarak çalışan bir kadınla, o merkezde esaret altında tutulan benzersiz bir canlının arasında gelişen ilişkiyi konu edinen film, hem acımasız insan dünyasına dair ağır bir eleştiri hem de ilişkilere farklı bir bakış açısı sunuyor. Bir itirafta bulunmam gerekirse çok ağlamıştım bu filmi izlerken.
Crimson Peak (2015)
“Crimson Peak” için del Toro‘nun en iyi filmi diyemeyiz, ancak ürkütücü bir atmosfer eşliğinde yönetmenin sunduğu unutulmaz görsellerle birlikte keyifli bir seyir sunduğu kesin. Korku ve gizem türündeki film, yaşadığı aile trajedisinin ardından acı dolu geçmişini geride bırakmak isteyen bir yazarın esrarengiz bir adamla evlenmesinin ardından gelişen olayları konu ediniyor.
Hellboy serisi
2004 yılında çektiği “Hellboy” ve 2008 yılında vizyona giren “Hellboy II: The Golden Army” del Toro‘nun fantastik aksiyon türünde ortaya koyduğu daha ana akıma hitap eden işlerinden ikisi diyebiliriz. Kendi işleri kadar karanlık bir atmosfere sahip olmasa da kendisine has görsel dünyasını bu iki filme de taşıdığını söyleyebiliriz.
Cronos (1993)
Ve son olarak ilk uzun metrajı “Cronos”a da değinmek isterim. Sinema kariyerine kısa filmlerle başlayan Guillermo del Toro’nun bu ilk uzun metrajı, onun hayal dünyasına ve sinema evrenine dair ipuçları sunmasıyla övgüyü hak ediyor. Klasik vampir mitini temeline alan bir film ve oldukça sürükleyici.
Guillermo del Toro’nun 9 Aralık’ta Netflix’te vizyona girecek bir filmi daha bulunuyor. Disney’in tatlı mı tatlı Pinokyo‘sunun karanlık bir versiyonu olan “Pinocchio“yu merakla bekliyoruz. Ayrıca yönetmen Michael Mann‘ı konu edinen belgeseli de şu an yapım aşamasında.