Ana SayfaMüzikNova Norda: "Yaptığım işin ruhuma iyi gelen bir işlevi olması gerekiyor."

Nova Norda: “Yaptığım işin ruhuma iyi gelen bir işlevi olması gerekiyor.”

Bundan yaklaşık beş yıl önce ‘Çıktım Bi Yola’ diyerek müziği hayatının tam orta yerine yerleştiren Nova Norda’nın söyleyecekleri var. 

Zeynep SİPAHİ / [email protected]

Nova Norda‘yı Spotify’da ilk duyduğum anı hatırlıyorum. Bundan tam dört yıl önceydi. Kulağımda bir anda hiç tanımadığım bir şarkı çalmaya başladı. “Geldim, gidicem hep de değişicem / Şu kısacık hayatı kana kana içicem / Rüzgar olup esicem / Gökte süzülücem /“Kimsin sen?” deseler / Ben sadece “Varım” diyicem…”Kimmiş bu yahu diyerek bir heyecan duymayalı ne kadar çok zaman olmuş o an anladım.

Derdim övgüler düzmek değil, sadece uzun zamandır bir şarkının sözleri, bestesi beni bu kadar içine çekmemişti. Ve tabii ardından ‘Dinozorlar’, ‘Beni Biraz’, ‘Kuzeye Kaç’ derken baktım ki her yayınladığı şarkıyı merakla bekler olmuşum. İlk albümü “Paralel Evrende Dünya Tarihi”ni geçtiğimiz nisan ayında yayınlayan, ardından da albümün akustik versiyonu için kolları sıvayıp “Akustik Evrende Dünya Tarihi”ni çıkaran Nova Norda şarkı sözlerinde olduğu gibi bu röportajda da samimiyetini hissettiriyor.

Öncelikle “Akustik Evrende Dünya Tarihi” hayırlı olsun. İlk albümün “Paralel Evrende Dünya Tarihi”nin ardından o şarkıların akustik versiyonunu dinlemek bizler için ayrı bir keyif oldu. Nasıl gelişti albümün akustik versiyonunu yapma fikri?

Çok teşekkür ederim! Şarkılarımı yazarken sözleri çok önemsiyorum. Albüm parçalarını hazırlarken de, olabildiğince sözlere odaklanabildiğimiz, daha sade versiyonları akustik olarak ayrıca yayınlama fikri aklımın kenarında geziniyordu. Sonbaharın bu hisse çok yakışacağını düşündüm ve bütün bir yaz sabırsızlıkla bekledim. 🙂

Peki ilerleyen günlerde akustik versiyon için özel bir konser serisi yapmayı da düşünüyor musun?

Aklımızda var akustiklere özel bir iş yapmak. Şu an planlama aşamasındayız. Bakalım ilerleyen günler ne gösterecek.

Neredeyse yazdığın her şarkı ayrı hit oluyor. Bunu neye bağlıyorsun? Ve hangi noktada bir şarkı için “Hah! Tamam şimdi oldu” diyorsun?

Parçaları yazarken kendime karşı dürüst olduğuma emin olmak çok mühim benim için. Düşünsene, tutsun diye yalandan bir şeyler yazsam, tutsa, ben bir ömür sahnede ruhumu katamadan o parçayı söyleceğim. Her konsere çıktığımda minik minik kendime ihanet edeceğim. Belki bir süre sonra içimde beş senedir bitmeyen bu coşkunun sönmeye başladığını göreceğim. Hayat bu tür aceleci kararlar için bence çok uzun. Her konserimden büyük duygusal tatmin duyarak ayrılmamın en büyük sebebi bu. Bir ağızdan söylediğimiz parçalar benim samimiyetle yazdığım, gerçek parçalar.

Eğer bir parçayı yazarken bulduğum cümlelerin altında daha sahici bir katman varsa, yazdığım sözleri bir kenara bırakıp, özellikle o daha can acıtan, daha gerçek yerlere erişmek için emek harcıyorum. İçime sindiği anlar da, “Şu an gerçekten dürüst olduğuma eminim” dediğim, yazdığım konuyla ilgili düşüncelerimi iyice rafine edebildiğime inandığım noktada geliyor.

Aslında yazdığım parçalar çoğunlukla süper-mainstream konular üzerine değil; çünkü jenerik, milyonlarca eşi olan türde parçalar yazmak bana pek tatmin edici gelmiyor. Buna rağmen geniş kitlelerce çok sevilmesini, ben kendimce o dürüstlüğe bağlıyorum. Bence şarkılarımı dinleyen bütün o güzel insanlar, parçaları yazarken içten olduğumu bir şekilde hissediyorlar.

Bir şarkıyı bitirdikten sonra ilk kime dinletirsin ve neden?

Genelde kızkardeşime dinletiyorum. Ondan geçer not alıyorsa parça çok dinleniyor gerçekten de!

Ajans geçmişin de var ve yanlış bilmiyorsam metin yazarlığından geliyorsun. Bunların müzikal anlamdaki üretim sürecine katkıları neler oldu?

Metin yazarı değildim aslında, işim genellikle yaratıcı reklam projeleri bulmak üzerineydi. Kendi kariyerimi inşa ederken büyük fayda gördüm gerçekten. Şarkılar ortaya çıktıktan sonra nasıl bir görsel dünya ile yansıtacağım, nasıl bir strateji izleyeceğim vb. konularda hala o yıllarda oluşan deneyimlerime sırtımı dayayabiliyorum.

Hayallerini gerçekleştiren birisisin. Sence cesaret ve çok çalışma dışında o hayali gerçekleştirmek için neler gerekiyor?

Kendine karşı samimi olmak bence en önemlisi. “Ben ne için yaşıyorum?” diye sormak lazım. Şan, şöhret, para, hepsi sınırsızca geldi diyelim, duygusal olarak tatmin olmuş hissetmem için ne gerekirdi? Bunu cevaplayıp hareket etmeye çalışıyorum kariyerimin en başından beri. Eğer kurduğum hayal, bir süre sonra kendimi içinde yabancılaşmış hissedeceğim bir yere evrilecekse muhtemelen kendi özümde olanın dışında bir şey kovalıyorum. Başkalarının takdiri için değil, bir yere gelmiş olmak için değil de, kendi yaratıcılığımı keşfetmek için heyecanlanıyor ve üretim yapabiliyorum sadece. Onun haricindeki her hedef beni dibe çekiyor ve oradan olabildiğince kaçınmaya çalışıyorum.

Yaptığım işin ruhuma iyi gelen bir işlevi olması gerekiyor ki sürdürebileyim. Yaptığım iş öncelikle beni iyileştirip geliştirmeli. En büyük amacım bu. Popülarite esas amaç gibi değil de çok keyifli bir yan ürün gibi hayatımda.

“Tüm parçalarımın böyle bir duyarsız nemesisi var laf anlatmaya çalıştığım.”

Pozitifsin çok. Enerjin yüksek. “Show must go on” durumlarında motivasyonunu nasıl sağlıyorsun?

Valla yalan yok, kolay kolay sağlayamıyorum. O durumların geçici olduğunu kendime hatırlatmaya çalışıyorum elimden geldiğince ama kolay kolay geçmeyebiliyor. Ama bu kadar büyük dert ediniyorsam muhtemelen o konuyu irdelemenin hayatıma bir katkısı var diye düşünüyorum. O dertler bazen şarkılara dönüşüyor. Bir de hakikaten çok fazla çok sevdiğim dostum var, bu konuda gerçekten şanslıyım. Çok düşmeme izin vermiyorlar galiba. 🙂

Bu hayatta en tahammül edemediğin, seni çıldırtan şeyler neler?

Adaletsizlik. Kötülük eden insanın kötülüğünün yanına kar kaldığını hissettiğim her durum mahvediyor beni. Onlara dert anlatabileyim diye şarkı yazıyorum bence hatta. Geçen gün fark ettim, benim tüm parçalarımın böyle bir duyarsız nemesisi var laf anlatmaya çalıştığım. 🙂 Kendi hisleriyle yüzleşmekten çok korktuğu için etrafa zarar vermeyi tercih eden. Kalp kıran, kendinden başkasını umursamayan. Adeta hayatımı empati kurmayı beceremeyen kişilere derdimi duyurabileyim diye şarkı yazmaya adamışım!

Müzik yapabiliyor olmanın en özgürleştirici yanı sence nedir?

Karmaşık duygularının üretim olarak dışarı çıkabileceği bir alanın olması inanılmaz büyüleyici. Her sanat eseri bir meseleyi dert etmekle oluşmaya başlıyor. Sonra o dert, huzursuzluk veren bir halden çıkıp, estetik, güzel bir hale gelip, bir esere dönüşüyor! Bu gerçekten bana akılalmaz geliyor. O anları çok seviyorum. Hayatımın en coşkulu hissettiğim anlarını, bir parçayı tamamlamaya yaklaşırken yaşıyorum. Sonra bir de o derdi binlerce kişiyle avaz avaz söyleyerek paylaşıyorsun! Ne büyük gurur.

“Bazı değerlerin sayılarla ölçülemediğini keşfettim bir noktada.”

Çok kısa sürede büyük bir başarı elde ettin. Daha geniş kitlelere sesini duyurma hali sana neler hissettiriyor? Üstünde baskı yarattığı oluyor mu?

Hayatımın o kısmını geçtim sanırım. Eskiden muhtemelen geçim derdinin sıkışmışlığıyla, hırsla karışık kendi üzerimde kurduğum bir baskı hissederdim. Sürekli istatistiklerimi kontrol ederdim, mutluluğumu bu sayılara bağlardım. Ne oldu ne ara yok oldu bilmiyorum ama, artık hayatımda yok bu duygu. Bazı değerlerin sayılarla ölçülemediğini keşfettim bir noktada. Dinleyicilerle kurduğumuz bağ gibi. Kendimi olduğum gibi yansıttığıma emin olmanın verdiği huzur gibi.

Bir röportajında yaşamadığım şeyi yazamam demiştin; aslında bütün şarkıların senin hayatına dair küçük ipuçları taşıyor diyebilir miyiz bu anlamda?

Teknik olarak yazabilirim tabii ama o zaman pek bir gurur duyacağımı sanmam yaptığım işle. Mesele ettiğim bir konu varsa parça yazarken o meselenin yüzleşmesi zor kısımlarına korkusuzca bakmak cesaret istiyor ve ben seviyorum o huzursuz hissi. Cesaret gösterebildiğim zaman kişisel olarak da güçlendiğimi hissediyorum, mesleğim beni iyileştirebilmiş oluyor. Dolayısıyla evet, bol bol ipucu taşıyor parçalar gerçek hayatıma dair. 🙂

Dinleyicilerinle sıkı bir bağın var. Bunun sırrı bence samimiyetinde saklı. Peki ya sence?

Bana da öyle geliyor. Sokakta karşılaşsak şarkılarda hayal ettiklerinden farklı biriyle tanışmıyorlardır bence. 🙂 Bu da mesela sayılarla ölçülemeyecek kıymetlerden biri. Bu yorumlar beni çok mutlu hissettiriyor.

Son olarak seni yakından takip eden ve seven Dergy okuyucularına ne söylemek istersin?

Dergy en yakından takip ettiğim platformlardan biri. Aynı yazıları okuyorsak çok ortak yönümüz vardır bence. 🙂

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR