Ana SayfaMüzikYedinci Ev: "Her şarkımızda his ve uyum üzerine yoğunlaşıyoruz."

Yedinci Ev: “Her şarkımızda his ve uyum üzerine yoğunlaşıyoruz.”

İlk dinlediğim andan beri çok beğendiğim, şarkılarını samimi ve yer yer “hislere tercüman” bulduğum Yedinci Ev, bugün yepyeni şarkıları ‘Napıyorum Bilmiyorum’ ile bizlerle. Geçtiğimiz yıllarda dinleyicileri ile 2 albüm paylaşan ekip, yakın zamanda albüm düşünmüyor ama “bu daha başlangıç!” dercesine yeni şarkıların da müjdesini veriyor.
Gelin bütün detayları Birkan, Hazar ve Turgay’dan dinleyelim.

İpek ATCAN / [email protected]

Bugüne kadar 2 albüm çıkardınız ve son albüm “İçine Düştüm” 2017’deydi. Her ne kadar arada şarkılar çıkarmış olsanız da hazır iki ayda bir yeni single çalışması yayınlayacağınızı da duyurmuşken sormak isterim, albüm gelecek mi? Belki bunları bir araya topladığınız bir albüm? Var mı öyle planlar?
Birkan:
Aslında yola 3. albüm fikriyle çıktık. Fakat günümüz tüketim şartları ve bizim kendi içimizdeki operasyonel sebeplerden dolayı elimizdeki şarkıları tek tek yayınlamayı mantıklı bulduk. Şimdilik ‘Napıyorum Bilmiyorum’ dahil, önümüzdeki 3 şarkının planlamasını yaptık. Sonraki şarkılarımızın yayın planını henüz kesinleştirmedik fakat dediğin gibi şarkı aralarında çok boşluk olmayacak.

Şarkının bir de kapağı var Uğur Acil tarafından hazırlanan. Hikayesi de var hatta biraz onu dinleyelim sizden.
Birkan:
Bilmeyenler için tekrar hatırlatayım; Yedinci Ev ismi “Yuvaya Yolculuk” adlı kitaptan geliyor. Bir adamın içsel yolculuğunu konu alan bu kitabın bireysel olarak hayatlarımıza fazlasıyla temas eden yanları var. Uğur ile şarkı kapağı üzerine konuştuğumuz toplantılarda da Yedinci Ev’in isim babası olan bu kitap hakkında fazlaca konuştuk. O da günler sonra bizi fazlasıyla anladığını gösteren bir çizimle karşımıza çıktı. Biz kendi içimizde 3-5 cümleyle kapağı anlattığımız bir paragraf hazırladık. Onu da buraya ekleyeyim; “İnsan yaşarken en çok kendisine, yani nefsine karşı mücadele verir. Bu mücadelede ayakta kalabildiğimiz, kalmasak da tekrar ayağa kalkacak gücü kendimizde bulduğumuz her an; bizi hayata ve birbirimize bağlayan ipler sağlamlaşır. Şarkının kapağı buradan yola çıkarak multidisipliner sanatçı Uğur Acil tarafından hazırlandı.”

Hazar: Çıktığımız yolu sorguladığımız zamanlar oluyor. Bu durumlardan öğrenilen dersler, engellerin aşılmasının memnuniyetini hissetmemizi sağlıyor. Bu süreçte fedakarlıklar yaptığımızı, asla kısa yolu seçmediğimizi, sabırlı olduğumuzu, mükemmel olmayı değil, kendimizi gerçekleştirmek adına çalışmaya devam ettiğimizi anlattık.

Geçenlerde Birkan’la genel olarak şarkı sözleri ve yeni şarkınız üzerine sohbet ederken ‘Napıyorum Bilmiyorum’ için, “En olgun şarkım/sözlerim” demişti. Bunu biraz açalım, nedenini n’içinini 🙂
Birkan:
Aslında olgun dememin sebebi şarkının genel tavrı ve kendimi bu tavrın içinde ifade edebilme şeklimden dolayı. Şarkının ilk satırını yazdığım anda zaten benim için farklı bir yere konumlanmıştı. Bu yüzden çalışırken şarkının çok üstüne gitmemeye karar verdim. Demlenmesi için kendi standardıma göre biraz daha fazla zaman tanıdım. Uzun süre tek bir satır tamamlanmayı bekledi mesela. Onu da bir konser yolculuğumuzda yazdım: “Yükleri almışım üstüme, yokuşlar çıkıyorum.” Sözler ağır ağır demlendi, müzikal olarak da sade ve derdini net anlatan bir şarkı oldu. Yetişkin ve deneyimlerini içselleştirebilmiş bir şarkı oldu yani.

Hücum kayıt tekniğiyle kaydetmişsiniz şarkıyı. Kanal kayıt dururken çok nadir tercih edilen bir yöntemken -ki bence de kesinlikle ruhu olan bir yöntem- neden bunu tercih ettiniz? Ve bir de merak sorusu, kaçıncı take’de “Hah tamam oldu bu!” dediniz?
Hazar:
Her şarkımızda his ve uyum üzerine yoğunlaşıyoruz. Bu şarkıda da sanırım stüdyoya çok konsantre olarak girdiğimiz için ilk birkaç take’de istediğimiz sonuca ulaştık.

Turgay: Kayıt tercihimiz enerjisinden dolayı hücum kayıt olmasına rağmen şartlara göre değişebiliyor. “Şimdi” albümü ayrı odalarda hücum çalarak yaptık. Enerjik ve temiz bir sound çıktı. “İçine Düştüm” albümü ve akabinde ‘Kalbim Seni Arıyor’ teklisinde hepimiz ayrı işlerde çalıştığımız için zaman problemi yaşadık ve kanal kayıt yapma durumunda kaldık. Sonraki 3 teklide Covid salgını vardı ve Hazar Almanya’daydı. Birkan ve ben hücum çaldık, Hazar Almanya’dan kanal çalıp gönderdi. ‘Yok Saydın’ teklisinde nihayet beraberdik ve yine ayrı odalarda hücum çaldık. İlk defa ‘Napıyorum, Bilmiyorum’ teklisinde aynı odada hücum çaldık. Biraz kirli ve konser enerjisinde bir sound çıktı.

Birkan: İlk albümümüz “Şimdi”yi de aynen bu şekilde kaydetmiştik. Hem konserlerde şarkının enerjisini kayıtta olduğu gibi verebiliyoruz hem de üçümüz birlikte çalıp kaydederken şarkıya daha doğru hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. Tabii ki ufak edit’ler oluyor ama karar verdiğimiz ortak bir take kararlaştırıp onun üzerinden ilerliyoruz. Bu da genelde yanlış hatırlamıyorsam 4. ya da 5. take oluyor.

Yedinci Ev’in yakın vadede -2 ayda bir yeni şarkı dışında- ne gibi planları var?
Birkan:
Tekrar bir araya gelmemizin üstünden 1 yıl kadar geçti. Epey konser verdik. Ama çok daha fazla çalmak istiyoruz. Her defasında söylüyoruz; biz konser grubuyuz, çaldıkça açılan bir grubuz ve sahnede olmayı çok seviyoruz. Bu yüzden ilk hedefimiz daha çok konser vermek. Bir yandan zaten şarkı yayınlarımıza devam ediyoruz.

Hazar: Mutlu olduğumuz, iyi hissettiğimiz deneyimleri özenli bir şekilde derleyip, paylaşarak yolumuzda yürümeye devam edeceğiz.

Turgay: Biz, bizi seven ve ayakta tutan dinleyicilerimizle geniş bir aileyiz. ilk etapta yurt içinde gidemediğimiz şehirlere gidip bu ailemizle birlikte konser coşkusunu yaşamak istiyoruz.

Bir isimle Yedinci Ev olarak düet yapacak olsanız -yaşayan/yaşamayan- bu kim olurdu ve hangi parçanızda yapmak isterdiniz ve tabii ki neden? 🙂
Birkan:
Yayınlayacağımız şarkılardan bir tanesinin bir bölümünde Özkan Uğur’un sesini duyuyorum ben. Biraz ağıt gibi bir partisyon. Çok yakışır, ne güzel olur.

Hazar: Yedinci Ev sound’unda başka bir enstrüman duymayı nedense hayal edemedim. Ben de bir şarkımızda Alım Qasimov‘un sesinin Birkan ile iyi bir kontrast oluşturabileceğini düşünüyorum.

Turgay: Nick Cave ile ‘Yok Saydın’ı çalıp söylemek isterdim.

Kapanışta bir “Winnie the Pooh” sorusu ile -şaka değil haha!- karşınızdayım “En son ne zaman bir şeyi ilk kez yaptın?” bunu ayrı ayrı cevaplarsanız sevinirim 🙂
Turgay:
İlk defa kasımda denize girdim ve ilk defa ağaç kabuğundan duvar vazosu yaptım.

Hazar: Hatalar da güzel, o yüzden ilk kez geçen gün yanlışlıkla kahveme süt yerine vişne suyu koyduğumu söyleyebilirim. Bir de ilk defa modular synth kurcalıyorum.

Birkan: Öncelikle “Wine the Pooh”yu çok keyif alarak izlerdim. Ben de 5 Kasım’da ilk defa bir kedi sahiplendim.

yedinci ev

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR