Alternatif sahnenin en iddialı ekiplerinden Adamlar, “Harekete Kimse Mani Olamaz” EP’lerinin ikinci bölümünü geçtiğimiz günlerde yayınladı.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Adamlar’ın 20 Ocak’ta yayınladıkları EP’lerinin ikinci kısmında da dört yeni şarkı var: ‘Döndürüyor’, ‘Hayret’, ‘Okyanus’ ve ‘Yaktı Geçti’. İlk bölümü 19 Kasım 2021’de yayınlanan “Harekete Kimse Mani Olamaz”ın ilk dört şarkısı ile yeni yayınlanan ikinci dört şarkının birbirini tamamladığını söyleyemeyiz. Adamlar EP’nin birinci bölümündeki şarkılarla bildik stillerinin tamamen dışına çıkarak dinleyicilerini şaşırtmış, hatta “nerede o eski Adamlar” eleştirilerine sıklıkla maruz kalmışlardı. Buna rağmen ‘Dal’, ‘Gelir Geçer’, ‘İnsanlık Hali’ ve ‘İçimizdeki Canavarlar’ Adamlar diskografisinin en sevilen şarkıları içine girmiş, synth pop’la yakından temas eden bu şarkıların zaman içinde seveni çoğalmıştı.
HKMO’nun ikinci bölümüne bakınca Adamlar’ın biraz daha Anadolu rock kıyılarına doğru yanaştığını hissedebiliyoruz. EP’nin en dikkat çeken şarkısı ‘Yaktı Geçti’ye bakalım. Modernize edilmiş, üzerinden Adamlar filtresi geçmiş eski bir şarkı gibi tınlıyor sanki ilk dinlemede. “Ben bu şarkıyı biliyorum ama nereden?” hissi veriyor. Bu hissi veren şey de Barış Manço’lardan, Erkin Koray’lardan gelen Anadolu rock sound’unun asilce damarlarımızda akıyor olması muhtemelen. Bu şarkıyı “nakaratı yolda uzun uzun yürürken birden gelmişti” diyerek anlatıyor, solist Tolga Akdoğan. Şarkı sarıyor, sarmalıyor enerjisiyle. ‘Döndürüyor’ EP’nin açılışını yapan ve bir anda aklımıza kazınan nefis bir şarkı. Akdoğan’ın ifadesiyle sözleri yarım saatte akmış gitmiş. ‘Okyanus’ çok derinlikli, sanki bir önceki kısımda ‘İçimizdeki Canavarlar’ın kardeşi olabilecek duyguda bir şarkı: “Anca kendine yenilir / İnsan gelip insan giden.”
“Neden tarzınızın dışına çıkıyorsunuz” ey Adamlar!
EP’nin bu kısmı grubun kendi deyimiyle bir “kendinle sohbet” ana fikrinde: Geçmişini önüne seriyor, konuşuyor, şimdiki haline bakıyor, fikir yürütüyor, bir türlü kendinden çıkamıyor, düşünüyor, ne yapıyorsa kendine kendi yapıyor… Bir acı, bir isyan varsa da sıkıntıyı önce kendinde arıyor yani.
Prodüktörlüğünü de Akdoğan’ın üstlendiği “HKMO Part II” ile ilgili olarak Adamlar şunu söylüyor: “Biz hep başka türde filmler çektik bence her albümde. Ama her zaman konserlerde belirli bir enerjiyle bütününü aktarmaya çalıştık. İlk part’a göre “part 2” daha hızlı anlaşıldı ve güzel bir karşılık buluyor. Bizler sadece gitar solo, davul solo, bağırmak haykırmak değil geniş bir renk paletinde birçok hissiyatı yansıtmayı sevmişiz. Durum bu…”
Adamlar’ın müziğe yenilikçi ve cesur yaklaşımı sayesinde bir sonraki hamlelerini tahmin edememek heyecan verici bir şey. “Sanat kalıplardan şablonlardan faydalanır ama bunların kölesi değildir. Zevk, estetik, ifade kendi özünü koruyarak gelişebilir değişebilir bence” diyor Akdoğan, Adamlar’ın Instagram hesabındaki soru-cevap etkinliğinde: “Bir insanın 15 yaşındaki haliyle 45 yaşındaki hali başka insanlar gibidir ama aynı pencereden izler dünyayı”. Bu etkinlikte de genel olarak hep bu soru sorulmuş onlara: “Neden tarzınızın dışına çıkıyorsunuz?” Çünkü onların tarzı artık bu. Belli ki onlar artık yeni bir “Eski Dostum Tankla Gelmiş” kaydetmek istemiyorlar. Sınırların biraz daha dışına çıkabilmek ve risk alarak neler yapabileceklerini görmek istiyorlar. Hatta Akdoğan “Güzel bir Türkçe blues şarkısı yazabilmek isterdim” diyor başka bir soruya cevaben. Kim bilir, belki de bir sonraki şarkıda böyle bir yere direksiyon kıracak ekip.
“Harekete Kimse Mani Olamaz”ın tılsımı
Aslında yapmak istedikleri şeyle “Harekete Kimse Mani Olamaz”ın ismi birbiriyle çok güzel eşleşiyor. Aşık Veysel’den gelen bir söz bu, ‘Anlatmam Derdimi Dertsiz İnsana’ türküsünde geçiyor. Akdoğan, “Her durumda her şeyi açıklayabilen bir tılsımı var. Yıllarca içimde tekrarladım durdum. Değişimi, gelişimi, halden hale geçişi de anlatabiliyor. Daha ne olsun” diyerek anlatıyor bu ismin sırrını. Hem EP’deki sözleri, hem duygu durumlarını hem de denemek istedikleri yeni sound’ları da özetliyor bu söz.
Evet, Adamlar’ın hala en çok dinlenen şarkıları ‘Sarılırım Birine’ veya ‘Acının İlacı’ olabilir. Ancak bu albümlerde ağırlıklı olarak daha çok Türkçe sözlü hafif şakalar dinliyor ve yerli alternatif sahnedeki üçüncü dalgaya hem sözsel hem de alt yapısal olarak daha çok uyumlanan şarkılar buluyorduk. Adamlar’ın güncel durumunda ise daha sade, daha kısa, kafiyelerle örülü, müzikal anlamda tanıdığımız, bildiğimiz değerlere selam eden bir dünyaya bakıyoruz. Seviyoruz bu yeni dünyayı. Onların elinden çıktığına hiç şüphe bırakmayacak kadar Adamlar tınlıyor çünkü her şarkıları. Benzemiyor yani başka bir şeye. Canlı performanslarında “yakıp geçen”, gitar soloların da haykırmaların da hakkını sonuna kadar veren Adamlar bu yıl yeni tekliler de yayınlayacak ve belli ki her şarkıda yine başka bir evrenin kilidini kıracaklar.