Bugün itibarıyla yeni albümü “Bir Aralar İyiydim”i bizlerle paylaşacak olan Barış Demirel ile albümünü ve yarınları konuştuk.
İpek ATCAN / [email protected]
Barış Demirel‘i ilk izleyişim 2018 yılında İstanbul Caz Festivali kapsamında Beykoz Kundura Fabrikası’nda olmuştu. Ama “Barıştık mı?” projesi ile dinlemiş ve canlı dinledikten sonra kendisine bayılmıştım. Bir önceki albümüyle beraber çıktığı yeni yol & yolculukta da heyecanını yakından gözlemleyebiliyor olmak çok hoşuma gidiyor. İşte bu heyecanı röportaja dökmemek olmaz dedim ve sözü Barış‘a bıraktım.
2021’de “Mutluluklar” demiştin, şimdi “Bir Aralar İyiydim” diyorsun. Albümün oluşum sürecinden bahsedelim elbet ama bununla beraber Barış’ın hayatında neler değişti ondan da bahsedelim.
“Mutluluklar” ile beraber iyice şarkıcı ve şarkı yazarı tarafına geçtim. Prodüksiyonlarımı yapmaya başladım. O albümün geri dönüşleri çok güzel oldu. İnsanların beni tanımayıp ‘Kakülünde Ak Oldum’u bildiği anlarla karşılaşınca çoook mutlu oluyorum mesela. Trompetimi de hiç boşlamadan iyice pop müziğe doğru giden bir yolculuk bu benim için, ama “iyice”.
Albümü kendi ev stüdyonda yaptığını da biliyoruz…
Aslında hem Da Poet‘in stüdyosunda hem de benim ev stüdyomda kaydettik diyebilirim. Oradaki olay şu aslında; ben uzun zaman evde profesyonel ve içime sinecek işler çıkarabilecek yeterli bir ortam yaratmaya çalışıyordum, 2022’de halledebildim bunu. Sonra bi baktım odadan çıkmıyorum, sürekli şarkılar kaydedip prodüksiyonlara dalıyorum. Meğer geç bile kalmışım böyle bir sistem için.
Da Poet ile size artık ayrılmaz ikili diyebilir miyiz?
Yıllar içinde birlikte o kadar çok işe yaptık ki… Kendisiyle mangalda, sahnede ve stüdyoda yan yana olmak her zaman çok keyifli.
İlk klip ‘Ağlamak İstiyorum Sayın Seyirciler’e geldi. Bir post’unda klibi çektiğin yerin bir şarkıyı da yazdığın yer oluğunu söylemiştin ama o post gitmiş! Şarkıdan da mekandan da bahset bize 🙂
2021’de çıkan ilk solo albümüm “Mutluluklar”ın kapak fotoğrafı çekimi için Urla’ya, Burçin Esin‘e gitmiştik. Burçin işini her zaman çok iyi yapan biri. Nadir olanlardan…
Yıkadık, yağladık; konuya giriyorum. Bunun evi Urla’nın bi köyünde. Bir de bu çocuk becerikli biri, yemekten sofra kültüründen iyi anlar. Çekimlerden bir gün önce bahçesine güzel bi rakı sofrası -klipteki ile kıyaslayamayız bile- kurdu. Ben de içliyim o an öyle bir… Birinden hoşlanmışım ama o benim kadar yükselmemiş ve mesafe koymuş; o yüzden özgüvenim de düşmüş, olaylar taze. Birden kafam eski ve toksik, fakat uzun ve bir sürü güzel anılarıyla aklımda kalan bi ilişkime gitti; ‘Kakülünde Ak Oldum’u da yazdığım kişi o. “Senin beni sevdiğin kadar o da sevsin” falan diye yazmaya başladım telefonumun notlar bölümüne. Bir yandan gözlerim doluyor, çaktırıp ortamın enerjisini yok etmek de istemiyorum, o an yeri değil ama patlamak istiyorum bi yandan da… Sonra yedik içtik, rüzgar çıktı, masayı topladık, melatonin aldım ve gün bitti.
Bir yıl sonra aynı yerde, aynı masada klibi çektik.
Bu arada üçünü albümün mix’lerinin de bitiyor olduğundan bahsettin. Nedir bu hızlı üretim sürecinin kaynağı?
Bir albümü plak şirketine teslim eder etmez bir sonrakine başlıyorum. Duysal ve görsel olarak içime sinerek her şeyini tamamlamak zaten bi 6 ayımı alıyor, o süre içinde halihazırda teslim ettiğim albüm yayınlanmaya başlıyor. Böyle böyle bir hem yaptığım işe motive oluyorum hem de hayal kurabilmeye devam ediyorum.
Son 3 yıldır tam zamanlı müzisyenim. O zamana kadar hayatımı sürdürebilmek için hep haftanın 6 günü sevmediğim işlerde komik maaşlar ile çalıştım ve bir yandan müzisyenliğimi sürdürmeye gayret ettim. Çok zor öyle… Müzik için ve kendim için ayırdığım kalan tüm zamanlar çok yorucu gelmeye başladı bi noktadan sonra. Karar vermem gerekti; tabii ki müziği seçtim. Artık 35 yaşındayım ve yaptığım işte ayaklarımın artık yavaş yavaş yere sağlam basmaya başladığını hissediyorum, nazar değmesin. Sık sık kayıttayım, üretimdeyim ve önümdeki 3 yıl için albümlerin, şarkıların, işbirliklerinin yani anlayacağın kısacası kariyer planlamalarımı kastırıyorum. Bu dönemi iyi kullanmam gerekiyor.
Seninle bol bol vakit geçirdiğimizden biliyorum ki son derece sosyal ve eğlenceli birisin ama öte yandan hep bir hüzün de var sende. Hangisi en gerçek Barış? Ya da yüzde verecek olsak kaça kaç?
%100 duygusal ve şımarık biriyim. Hepsi bundan kaynaklanıyor 🙂
Daha önce Kadebostany ile çalıştın. Bu albümden biraz önce Kayra ile ‘Özlesem de Birini’ teklisini yayınladın. Var mı yakında ya da aklında başka işbirlikleri?
Albümde bir de Kamufle ile düetimiz var, yine albümde Islandman ile bir remix çalışmamız oldu.
Kadebostany ile çalışmaya devam ediyorum. Hatta iki yeni şarkımız çıkacak bu sene. birlikte yaptığımız bu şarkılarda ingilizce söylüyorum. Guillaume bu konuda cesaretlendirdi sağ olsun, bakalım beğenecek misiniz; Kadebostany‘nin yeni albümünde düet olarak yayınlanacak.
Bundan sonra düetlere biraz ara vereceğim. Son yıllarda çok beğendiğim çeşitli müzisyenlerle ortak çalışmalarda bulundum, bundan sonra seyrek düetler olacak.
Bir de şimdi uçalım, şu an sana imkansız gibi gözükse de -ki neden imkansız olsun?- kiminle işbirliği yapmak isterdin?
R.I.P. Serge Gainsbourg
Türkiye’de ve yurt dışında birçok konser verdin, yakın dönemde neler var?
Yurt dışında konser vermeyi aşırı özledim. Yeniden planlamaya başladık, biraz Avrupa’ya gidip konserler vereyim, gezeyim. Geldi artık zamanı. Hem alkol orada daha ucuz 🙂
Dergy okurlarına mesajlarını da alalım.
Mayısı, haziranı ve temmuzu da beklesinler lütfen, acayip şeyler olcak kısmetse…