Sinema tarihimizin gördüğü en büyük efsanelerden Sadri Alışık’ı doğum gününde perdede canlandırdığı en unutulmaz karakterlerle anıyoruz.
Üst düğmeleri açık ütüsüz bol gömleği, sürekli gülen yüzü, katlanmaktan harap olmuş şapkasının üzerine yukarıdan inen çarpık asker selamıyla gözünüzün önünde canlanan görüntü sinemamızın belki de en bilinen figürüne aittir. Bu ikonik figürü yaratan ve içini dolduran da sinema perdemizin gördüğü en büyük aktörlerden Sadri Alışık tabii ki… 50 yılı aşkın oyunculuk kariyeri boyunca 200’den fazla filmde yer alarak kültürel tarihimizin en sevilen yüzlerinden birine dönüşen efsane oyuncuyu kendisinin yarattığı unutulmaz karakterleriyle anıyoruz.
Turist Ömer
Henüz yirmi yaşını görmeden tiyatro ve sinemada profesyonel oyunculuk kariyerine adım atan usta aktörün kendisiyle en çok özdeşleşen performansı tabii ki Turist Ömer’di. 1963 yılında çok sevdiği dost Ayhan Işık ile birlikte rol aldığı “Helal Olsun Ali Abi” filminde ilk kez, hem de yan rol olarak, Turist Ömer kılığında karşımıza çıkmıştı. Herhangi bir filmin içinde çok da derinlikle yazılmamış bir tipleme olarak ortaya çıkan bu karakter seyirci tarafından çok beğenilince hemen ertesi sene iki Ayşecik filminde daha efsane karakteri canlandırıp bir de üstüne kendi adını taşıyan bir sinema filmi yapmıştı.
Turist Ömer için, kirli sakalı, omuzları geride duruşu, eskimiş ayakkabılarının topuklarına basarak yürüyüşü ve mizacından hiç eksik olmayan güler yüzlü umursamazlığıyla sinemamızda gördüğümüz en kendine has karakter diyebiliriz. Avare bir flanörün, hikayenin ana kahramanı olduğu benzer bir kahraman ne öncesinde ne de sonrasında var olmamıştı. Bizzat varoluşuyla düzene, sınırlara, nizama karşı bir kahramanı tüm halkın sevgiyle karşılamasıysa tabii Sadri Alışık’ın yeteneğindeki saklıydı. Kendisinin sempati uyandırma konusunda normalde de çok zorlandığını söyleyemesek de Turist Ömer’in apayrı bir şeytan tüyü ve asiliği vardı. Böyle sivri bir karakterin ardında yatan naif kalbi ve samimiyeti hepimize hissettiren Alışık’ın, kahramanının içini gösteren performansıydı.
Haşmet İbriktaroğlu
Sinemamızın gördüğü en büyük klasiklerden biri olan Atıf Yılmaz imzalı “Ah Güzel İstanbul”daysa neredeyse tam tersi bir kahramana hayat vermişti. Haşmet İbriktaroğlu, soyu saraya dayanan ancak baş döndüren hızla değişen ahir zamana ayak uyduramamış klasik bir İstanbul beyefendisiydi. Aileden kalan malı mülkü elinde tutamamış, atalarından kalma konağın boğaza bakan bahçesinde derme çatma ufak bir kutu kulübede hayatını sürdüren narin bir adam… Herkesin kolay para ve şöhret peşinde koştuğu, genç kuşağın rock ’n’ roll kültüre kendini kaptırdığı bu çılgın zamanlarda tutunmaya çalışırken, yıldız olma umuduyla İzmir’deki köyünden kaçıp bu koca şehre gelen küçük Ayşe’ye rastlaşır. Bu rastlaşma hem genç kızı kötü ellerden koruma güdüsünü hem de o güzel İstanbul’un tüm kirli manzaralarını ortaya çıkarır.
Cebi boş olsa da şehrin tüm sokaklarında saygı gören ve sevilen böyle özel bir beyefendiyi de Sadri Alışık’tan başkasının canlandırabileceği düşünülemezdi elbette. Karaktere gösterdiği doğuştan uyumun ötesinde akıl almaz incelikli bir performansla filmi izleyen herkesin kalbine işliyordu usta oyuncu. Ayla Algan’ın da Ayşe rolünde sergilediği performans, genç kızın ayakları yere basamayan saflığını bütünüyle yansıtıyordu. Yan yana geldiklerinde birbirlerini besleyen bu müthiş düette Alışık, yine sinema tarihimizde benzeri olmayan bir başka karakteri daha bizlere hediye ediyordu.
Ofsayt Osman
Tüm izleyiciler üzerinde böylesine samimi bir etki yaratabilmiş bir aktörün “gariban” rolleri oynama konusunda da eline su dökebilecek pek kimse yoktur. En unutulmaz performanslarından birini sergilediği “Şaka ile Karışık” filmindeki Osman karakteri de bunun en iyi örneklerinden biriydi. Hayatı boyunca hiçbir zaman şansı yaver gitmemiş, tam kazanacakken hep son anda yine kaybetmiş, bahtsız bir serseriydi Osman. Kendisine Ofsayt Osman diye seslenilmesinin sebebi de hep bu bahtsızlığından, yani attıklarının bir türlü “gol sayılmamasından” geliyordu. Özellikle filmin final sahnesindeki unutulmaz performansıyla sinema tarihimizdeki en meşhur replikleri oynayan Sadri Alışık bu bıkkın çaresizliği ve ebedi kaybedenliği en ikonik şekilde yansıtıyordu:
“Ben Osman… Ofsayt Osman! Söyleyin be… Allah rızası için söyleyin be! Gene mi atamadım golü, ha? Bu da mı gol değil be! Adaletine, insanlığına kurban olayım hakim bey! Bu da mı gol değil?”