Dans ve koreografinin, müziğin vazgeçilmez unsurları haline geldiği günümüzde Sergio Reis’in adını daha sık duyacak gibiyiz.
Beril TEKAY
MTV’nin 1981 yılında yayın hayatına girdiği dönemden itibaren müzik dinleme deneyimleri konusundaki değişim sürecini yadsımak olanaksız. Bu noktadan itibaren müziğin tüketimi konusunda artık ona eşlik eden görsel bir tarafı da bulunuyordu ve bu durum müzik videolarının popüler hale gelmesinde çok önemli bir rol oynadı. Çevrimiçi video paylaşım platformu YouTube’un ise 2005 yılında kullanıma açılmasıyla birlikte görselliğin ve video üretiminin daha da yükselişe geçtiği aşikâr. Günümüzde ise TikTok gibi sosyal medya platformlarıyla birlikte artık görsellik ve video vazgeçilmez bir konumda.
Videonun, görselliğin ve koreografinin bu denli önem kazanması elbette ki müzik dinleme deneyimlerimizi de hızlı bir şekilde değiştirdi. 1990’lı yıllarda hip-hop sanatçılarının yaşam tarzlarını ifade etme noktasında hikâye anlatımı ön plana çıktı ve bu da müzik videolarında yerini buldu. Günümüzde ise müzik videolarının yanı sıra, görselliğin kullanımı artık sahne şovlarında da yer alıyor. Görselliğin bu hızlı yükselişi sonucunda koreografi ve dans, müziğin ayrılmaz bir parçası haline geldi desek yerinde olacak. Bu durumun en canlı örneklerinden biri de kuşkusuz K-pop sahnesi.
İşte bu noktada, dans ve koreografiden bahsederken son dönemlerde yaptığı işlerinden dolayı adından sıkça söz ettiren Sergio Reis ile karşılaşıyoruz. Kendisi Brezilya doğumlu ancak şu an Hollanda’da yaşıyor. Birçok ünlü isimle çalışan genç bir dansçı ve aynı zamanda bir koreograf. Sergio Reis’in adından en çok söz ettiren çalışmalarından biri, K-pop grubu olan BTS’in Black Swan isimli şarkıları için 2020 yılında yapmış olduğu koreografisi. Sergio Reis, şarkıdan aldığı ilhamla oluşturduğu koreografisinde BTS’i alışılagelmiş enerjik dans rutini dışına taşıyor ve ekibin şarkıyla uyumlu olan daha karanlık yönünü zarif bir biçimde ortaya çıkarıyor. BTS için koreografi yapmanın “hayalindeki iş” olduğunu söyleyen Sergio Reis, bu çalışmasının ardından birçok eleştirmenden olumlu yorumlar aldı. Bu iş birliğinin, Sergio Reis ismini duyurmaya başlayan en önemli işlerin başında geldiğini de söylemek mümkün.
BTS ile yapmış olduğu çalışmanın yanı sıra, geçtiğimiz günlerde yayınlanan Troye Sivan’ın Rush isimli şarkısının video klibinde de Sergio Reis’in koreografisini görüyoruz. Yine burada da şarkının teması olan saf eğlence ve partileme odağına uygun olarak oluşturduğu çalışması büyük bir beğeni topladı.
Ayrıca Sergio Reis, Hollanda’da bir grup yaratıcı dansçı tarafından kurulan ve yeni nesil dansçılara öncülük etmeye odaklanan CDK Company’nin de kurucu üyelerinden biri. Dans tutkusunu paylaşmak için bir araya gelen ekibin amacı ise hem yeni dansçılar yetiştirmek hem de dans sanatını geliştirmek ve yaymak.
View this post on Instagram
Her ne kadar bazı kesimler, görselleştirme kültürünün müziği yüzeyselleştirdiğini ve ticarileştirdiğini düşünse de dans ve koreografinin, sanatçıların yaratıcılıklarını gösterme konusunda bir zenginlik sağladığını da göz ardı etmek mümkün değil. Ayrıca, günümüzde dansın, özellikle pop janrında müziğin ayrılmaz bir parçası olduğu da aşikâr. Bu noktada, yarattığı koreografilere ve çalıştığı isimlere bakılırsa, önümüzdeki günlerde Sergio Reis’in adını ve işlerini daha fazla görecek gibiyiz.