Hangi sanat formunda olduğu fark etmeksizin herkesin damak tadına uygun olan ve radarına aldığı bir ödül vardır diye düşünüyorum. Britanya’nın ve yer yer İrlanda’nın da bağımsız müzik sahnesinde hem o günü hem de gelecek birkaç seneyi keşfetmemizi sağlayan ödüle Mercury diyebiliriz.
Ant Arın ŞERMET / [email protected]
Son 2 senenin kazananları Arlo Parks – “Collapsed In Sunbeams” ve Little Simz – “Sometimes I Might Be Introvert” olmuştu. Sadece adı geçen iki albüme bakınca bile 7 Eylül’de sahibini bulmayı bekleyen ödüle aday olan 12 albümün tonunu anlamamız kolaylaşıyor. E tabii seçilenler kadar seçilmeyenler de konuşulacaktır. Malum ödül töreni dinamiği… Gelgelelim 2019-2022 arasında Britanya’dan dünyaya yoğun bir şekilde yayılan post punk dalgasının bu seneki Mercury’de karşılık bulamaması da tartışma konularının başındaydı. Shame ve The Murder Capital’ın daha sene başında yılın öne çıkan albümlerini yapmalarına rağmen karşılık bulamamaları garipti. Post punk’la alakası olmasa da ödülün son sahibi Little Simz’in de nefis son albümü “No Thank You”nun son 12’de yer almaması resmen “geçen sene ödülü verdik işte, bu sene de aday yapmayıverelim seni” hareketiydi jürinin. Ancak öyle ya da böyle sahne adayların… Her albümü tek tek anlatmaktansa adayları üçe ayırmak hem okurken hem de dinlerken işimizi kolaylaştırır sanki.
Favoriler:
Ezra Collective – “Where I’m Meant to Be”
Ezra Collective’in son albümü sadece adaylar arasında öne çıkmakla kalmadı, 2022’nin en özel albümlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. Cazı funkla buluştururken bunu dinleyicinin gözüne sokmaktansa köklerinde yer alan afrobeat ile harmanlayarak neşesi ve enerjisi yüksek bir albüm yaptı Londralı beşli. Kişisel olarak uzak ara en büyük favorim olmalarının yanı sıra daha henüz ikinci albümlerinde böyle bir seviyeye erişmeleri asıl en büyük şansımız… Bir de böylesine kolektif duyulan bir albümün pandemide uzaktan kaydedildiğini düşününce hayranlığıma şaşkınlık ekleniyor. Sahnedeki enerji ve neşeleriyle tanışmak için şu performansı izlemelisiniz:
Young Fathers – “Heavy Heavy”
Young Fathers’ın şubat ayında Ninja Tune etiketiyle çıkardığı “Heavy Heavy” albümü, ödülün en güçlü adayı olabilir. 2014 yılında “DEAD”le ödülü kazanan Young Fathers için söyleyeceklerim Arctic Monkeys’de söyleyeceklerimle farklılıklar içeriyor. Öncelikle bu ödülü PJ Harvey dışında iki kez kazanan hiç kimse olmadı. Ancak İskoç üçlünün farklı türleri özgün yaklaşımlarıyla tek potada erittiği albümün içinden favori bir şarkı seçmek mümkün değil. Her şarkının birbirinden rol çalması, albümün bütünlüklü yapısını öne çıkarıyor. Bu da önceki kazananlara baktığımızda tam olarak Mercury jürisinin dikkatini çekecek nokta. Arctic Monkeys’le ayrıştıkları nokta da bu. Grup elemanlarının alt kimliklerinde bulunan kültürel çeşitlilik ‘Drum’, ‘I Saw’, ‘Geronimo’ gibi şarkılara yansıyınca klişe tabirle “kazanan belli, ikinci kim” havası oluşuyor. Ancak yine de burası Mercury, her zaman sürprize hazırlıklı olmak lazım.
Plaseler:
Arctic Monkeys – “The Car”
Bir listede Arctic Monkeys varsa her zaman adının geçmesi gerekir. Ki “The Car” sayesinde edindikleri bu adaylıkla Radiohead’e ait en fazla -5 kere- aday olma rekorunu da egale ettiler. Ancak Mercury’nin PJ Harvey dışında hiç kimseye iki kere bu ödülü vermediğini düşününce 2006’da ilk albümleriyle kazandıkları Mercury’i ikinci kez kazanma şanslarının az olduğu söylenebilir. Arctic Monkeys’in “Tranquility Base Hotel & Casino”yla başlayan değişim sürecinin bayrak albümü olabilecek “The Car” nefis bir albüm olsa da noksanlıkları bulunuyor. Yine de adaylar arasında olmaları bile ilgi çekici.
Fred again…* – “Actual Life 3 (January 1 – September 9 2022)“
Frederick John Philip Gibson ya da bilinen adıyla Fred again…’in “Actual Life 3 (January 1 – September 9 2022)”si açıklanan albümler arasında konservatif eleştirmenler tarafından en çok eleştirilen albümdü. Fred’in bu listede yer alma sebebinin elektronik müzik yapan kimse olmadığı için doldurma bir adaylık olduğu dahi söylenmişti. Ancak bahsedilen albümü böyle sınıflandırmak büyük bir haksızlık. Fred’den, etkilendiği Four Tet, Skrillex gibi isimlerle benzer nüansları duysak da Frank Ocean ve Mac Miller’ın müziğinden aşina olduğumuz beat’ler de kendine yer buluyor Actual Life’da. Albümün adından anladığımız gibi bir zihin günlüğü sunuyor. Bunu yaparken de mümkün mertebe dürüst davranıyor. Ödülü kazanabilir mi? Favori diyemem ama kazanırsa da şaşırmam. Çünkü gün geçtikçe büyüyen bir isim Fred again… Mercury de bu etkiye katkı sağlayabilir…
Sürprizler:
Loyle Carner – “hugo”
2017’de aday olsa da kazanamayan Loyle Carner’ın 2022 sonlarında çıkardığı “hugo“ dikkat çekmişti. Ancak çıkış tarihi sebebiyle yıl sonu listelerinde adı pek geçmemiş, geçtiğinde de çok üstlerde yer almamıştı. Loyle Carner’ın kariyerinin en olgun albümü olduğunu söyleyebileceğimiz “hugo”da Alfa Mist, Madlib, Jordan Rakei gibi isimlerin farklı şarkılarda prodüktör koltuğunda oturduğunu görünce bu olgunluğun kolektif bir üretim aşamasının sonucu olduğu anlaşılıyor. Belki “Not Wawing, But Drowning” ya da “Yesterday’s Gone” kadar radyo ve dinleyici dostu bir albüm değil hugo ama Carner’ın müzik dünyasındaki yerini genişletmesini sağlıyor. Alfa Mist’in yazım ve prodüksiyon sürecinde parçası olduğu “Homerton” ve “Blood On My Nikes” cazla rap müziğin kesişiminin ne kadar etkileyici olduğunun en yeni örneklerinden…
RAYE – “My 21st Century Blues”
Ödül için bir şansı var mı yok mu emin değilim ancak benim için yılın keşfi oldu Raye. Şubat ayında çıkardığı kariyerinin ilk albümü olan “My 21st Century Blues” sadece çok iyi bir albüm olmakla kalmıyor aynı zamanda Raye’in ana akım müzikte ne kadar hızlı yükseleceğine dair umut verirken daha ilk günlerden onun yolculuğuna şahit olmamızı sağlıyor. Albümün en dikkat çeken birkaç şarkısından biri olan ‘Escapism’. Tiktok’ta viral olunca çok kapsamlı -28 konser- bir Amerika turnesi açıkladı. En temelde R&B olarak tanımlanabilecek My 21st Century Blues, güçlü gitarlara ve yaratıcı davul partisyonlarına ev sahipliği yaptığı için her türden dinleyiciyi yakalayabilmekte. Buna ek olarak anlattığı temaların tamamının -vücut deformasyonu, anksiyete vb.- mustarip olduğu konular olması yer yer Amy Winehouse dürüstlüğünü düşündürüyor dinleyiciye. ‘The Thrill Is Gone’a kulak kabartın derim.
Şimdi yazının sonuna gelirken, aslında ödül törenlerinin ya da kimin kazanacağının pek bir önemi yok dersem kendi içimde çelişmiş duyulacağımın farkındayım. Ancak hayat gayesinin yanında dört bir yandan gelen yüzlerce dizi, film, kitap ve albümü düşününce onlarla tanışmayı reddedenleri anlayabiliyorum. Böyle ödüller yeniliği reddetmeyi engelliyor. Bir nevi bir kürasyon oluyor ve onların içinden yeni materyaller keşfetmemiz sağlanıyor. Tam da bu yüzden ödül törenlerini umursamayın ama kendi zevkinize uygun, güvendiğiniz bir ödül töreni bulun derim. Nefes almaya ihtiyacımız varken keşfetmek nefes aldırır.
2023 Mercury Ödülü’ne aday albümler:
- Arctic Monkeys – “The Car”
- Ezra Collective – “Where I’m Meant to Be”
- Fred Again – “Actual Life 3”
- J Hus – “Beautiful and Brutal Yard”
- Jessie Ware – “That! Feels Good!”
- Jockstrap – “I Love You Jennifer B”
- Lankum – “False Lankum”
- Loyle Carner – “Hugo”
- Olivia Dean – “Messy”
- Raye – “My 21st Century Blues”
- Shygirl – “Nymph”
- Young Fathers – “Heavy Heavy”