Alternatif müzik sahnesinde yaptıkları kendilerine has müzikleriyle dinleyicinin ilgisini bir an bile üstünden çekmediği Madrigal ile yeni teklileri ‘Yaşayamam Bu Benle’yi bahane ettik, nefis bir sohbet gerçekleştirdik!
Batıkan BAKSI / [email protected]
Bir önceki tekliniz ‘Senden Yoksun’dan bu yana neredeyse 1 seneye yakın bir süre geçti. Sevenleriniz sizi özledi hem de merak etti. ‘Yaşayamam Bu Benle’ çıkana kadar neler yaptığınızı bi’ dinlemek isteriz.
Sanlı: Madrigal olarak yoğun bir konser tempomuz var. Türkiye’nin her yerine gitmeye, tüm dinleyicilerle buluşmaya çalışıyoruz. Yoğun konser takvimi haliyle üretim süreçlerini de sekteye uğratabiliyor. Elimizden geldiğince hem konserleri aksatmamaya hem de dinleyicilere yeni şarkılar vermeye çalışıyoruz diyebilirim.
Anıl: ‘Yaşayamam Bu Benle’ ortaya çıkana kadar aslında biraz da yeni albümde neler yapacağımızı konuştuk galiba. Albüm tasarım süreci, bizim gibi az şarkı yayınlayan ama tam özenli çalışan gruplar için albüm yapım aşamasından daha uzun sürüyor diye düşünüyorum.
Ceyhun: Bizden bağımsız faktörler de var, biliyorsunuz 2023’ün ilk yarısında gündem oldukça hareketliydi. Fakat hazırlanıyoruz, bu bir sene içerisinde gerçekleştireceğimiz birçok plan/projemiz var.
Burak: Aslında ortada planlamalar söz konusu. Albüm ve tekliler ile ilgili. Bir de çok hızlı üretimi olan bir müzik yaptığımızı düşünmüyorum tarz olarak. Korumaya çalıştığımız bir kalite var eserlerimizde, bu yüzden ince eleyip sık dokuyoruz. Tabii yoğun konser takvimini de unutmayalım.
Yeni tekliniz ‘Yaşayamam Bu Benle’ aslında alışık olduğumuz Madrigal sound’unu dibine kadar hissettiriyor, biraz melankolik ama melodisi bakımından da umut dolu gibi. Nasıl bir ruh haliyle ortaya çıktı parça?
Anıl: ‘Yaşayamam Bu Benle’ hem karmakarışık bir ülke hali, hem korkunç başlayan bir 2023 yılı, hem ekip içinde bazı çalışma arkadaşlarımızla vedalaştığımız üzücü bir Madrigal dönemi, hem de ikinci albümümüzü bir an önce yapmak isteyişimizin sıkışmışlığı içerisinde stresli bir şekilde, kalabalık ve problematik bir gündemin içine doğdu. Bu şekilde doğmasını da sevdim açıkçası çünkü bir sürü sıkıntı içinde yaptığımız, bir yandan mesaili işlere devam ederken bir yandan da sözleri, besteleri yaptığımız ilk albümümüzü hatırlattı bana. Keyifli işler sıkıntılı zamanlarda ortaya çıkıyor bence. Şimdi daha mutluyum.
Tekliyi ilk defa dinlerken arada Sezen Aksu’nun ‘Farkındayım’ şarkısının bir bölümünü duyunca yerimde doğrulduğumu hatırlıyorum. Neden bu şarkıyı seçtiniz ‘Yaşayamam Bu Benle’ye eklemek için?
Anıl: İşin doğrusu bu şarkının sözlerini yazmak epey zamanımı aldı. Önce nakarat sonra ilk verse’ün sözleri bitti ve bunlar bittiğinde aslında Madrigal de stüdyoda eş zamanlı olarak enstrüman kayıtlarını bitirmişti. Benim bir an önce vokal kayıtlarına girmem gerekiyordu ve hala yazmak için koca bir ikinci bölüm ve C bölümü vardı! İkinci verse için şarkının başına oturduğumda sanırım “ne gemiler yaktım“dan daha uygun kelimeleri bulamadım. Sezen Hanım gerekeni zamanında söylemiş. Bize sadece pratik düşünmesi kaldı. İlk verse’teki “Suya yazılar yazdım” ve ikinci verse’teki “Ne gemiler yaktım” girişleri bence bir kişinin fedakarca yaptığı bir yolculuğu birlikte çok güzel tanımladı. Bu vesileyle Sezen Hanım’a bir kere daha teşekkür edelim, her şeyin ötesinde herhangi bir şarkımızdaki varlığı, dokunuşu bizim için çok kıymetli. Umarım dinleyenler de bizim kadar keyifli bulmuştur bu birlikteliği
“İçinde büyüdüğümüz dönem ister istemez yarattığımız eserlere de tesir ediyor…”
Özellikle günümüzde 90’ların kredisi sonsuz, bir nevi 80’ler yerini 90’lara devretti ve ‘Yaşayamam Bu Benle’de de o dönemin izlerine rastlayabiliyoruz. Sizi 90’lara çeken tam olarak ne oldu ve 2024’te çıkması beklenen yeni albümünüzde de bu esintileri görecek miyiz?
Anıl: 90’lar ve 2000’ler rock ve pop müzik açısından Türk Müziği’nin en tatlı dönemleri bence bir yandan da. Sadece 80’ler ve 90’lar değil 2000’lerin izlerini de şarkılarımızda görebilirsiniz bence. Ve evet albümde de bu soslar şarkılarımızın üzerinde olacak.
Sanlı: Yaşlarımız itibariyle çocukluğumuz ve müzikle tanışmamız 90’lara denk geliyor. İçinde büyüdüğümüz dönem ister istemez yarattığımız eserlerimize de tesir ediyor.
Asıl olarak synthpop yapsanız da müziğinizde farklı tarzların sentezi de var -ki siz hem büyüyen hem de değişimden kaçmayan bir grupsunuz- sound’unuzu bozmadan farklı türlere yönelmeyi nasıl başarıyorsunuz?
Anıl: Sanırım üzerine çok düşünmüyoruz bu konunun. Beste sürecinde “biraz da şöyle mi yapsak acaba?” gibi reflekslerimiz olmuyor. Biraz gelişine, biraz o dönem ne dinlersek, biraz mevcut tarzımızda yaklaşık 14-15 şarkı yapmamızın alışkanlığıyla ortaya karışık güzel şarkılar yapmaya çalışıyoruz. Bazı şarkılardaki bazı tarzlar daha belirgin oluyor sonuç olarak, ama en nihayetinde tamam bu güzel oldu dersek yayınlıyoruz. Ters köşe işleri daha çok seviyoruz hatta.
20 Ağustos’ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde An Epic Symphony eşliğinde bir senfoni konseri verdiniz. Böylesine elektronik ve synth altyapılara sahip bir grup olarak senfoni ile uyumunuz nasıldı? Dinleyiciden gelen reaksiyonu nasıl anlatırsınız?
Sanlı: Senfoni orkestrasıyla çalmak bizim için de yeni bir tecrübeydi. Birlikte nasıl uyumlanacağımızı inanın biz de tam kestiremiyorduk. Fakat inanılmaz bir konser oldu. O gece Harbiye’de bizi izleyenlere güzel bir şey verdiğimizi düşünüyorum. Değerli şefe ve orkestra üyelerine de tüm emekleri için çok teşekkürler.
Ceyhun: Ben daha konser başlamadan, soundcheck esnasında bile çok duygulandım. Muazzam bir deneyimdi bizim için.
Kaan: Senfoni konseri hepimizin hayallerinden bir tanesiydi bence ve Harbiye’de olması daha da bir anlam kattı. Seyircilerin ve bizim unutmayacağımız en önemli konserlerden birisi oldu kesinlikle.
“Spotify’da halen Türkçe sözlü en çok dinlenen şarkı ‘Seni Dert Etmeler’”
‘Seni Dert Etmeler’ çıkalı 3 sene olsa da hâlâ Madrigal deyince akla gelen ilk şarkı o oluyor. Sizce böylesine rekor kırmış bir şarkıyı diskografinize koyduktan sonra yeni şarkılar üretmek zor oluyor mu? Çıtayı yükselttikten sonra devamını getirmek için motivasyonunuz ne?
Sanlı: SDE bizim ilk parçamız olmasa da çıkış parçamız. Büyük bir hit. Haliyle insanların Madrigal dendiğinde aklına ‘Seni Dert Etmeler’in gelmesi kaçınılmaz bir durum. Bunun bizim üretim motivasyonumuza olumsuz bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Aksine bunu yaptık ve her zaman da yapabiliriz duygusundayız.
Ceyhun: Çıtanın yükseldiği yer biraz fazla yüksek bu arada, Spotify’da halen Türkçe sözlü en çok dinlenen şarkı Seni Dert Etmeler. Dolayısıyla bir SDE daha yapar mıyız, niye olmasın? Ama yap(a)mamak motivasyon düşürücü bir husus mudur? Bence değildir, yani zaten 200 milyonu aşkın dinlenmeye ulaşmış benim bildiğim başka bir şarkı yok ki Spotify’da.
Burak: ‘Seni Dert Etmeler’ çok yüksek bir çıta. Çıtayı bu kadar yüksek bir yere koymuş olmak bize güven ve motivasyon veriyor.
Anıl: Yeni şarkı üretmek başlı başına zor bir iş bence 🙂 Önceden ne yaptığımızı değil ilerde neler yapabileceğimizi düşünüyoruz genel olarak. SDE’nin diskografimizde olması bizim için gurur kaynağı, aynı zamanda bir potansiyel göstergesi. Her şeyden öte insanların duygularına böylesine hitap etmiş olmak çok sevindirici. 2020 yılında bir gün milyonlarca insanla aynı şeyleri hissetmişiz, bunu daha sık yapmak isteriz. 2021’de de ‘Dip‘le benzer şeyleri yaşadık bence. Kariyerimiz devam ettiği sürece bunlar devam edecektir diye düşünüyorum.
Kaan: Ekip olarak hep daha iyisini yapmak için uğraşıyoruz belki de bu yüzden şarkılarımızın çıkış süreci o kadar hızlı olmuyor 🙂 ‘Seni Dert Etmeler‘in bizim için her zaman ayrı bir yeri olacağı kesin.
“Viral olan bir akımda şarkınızın kullanılması, dinlenme sayısını etkiliyor…”
İletişim kanallarınıza baktığımda TikTok’u da aktif olarak kullandığınızı gördüm ki bu bence Z kuşağına ulaşmanız için çok mantıklı bir hareket. Sizce sosyal medya, müziğin akışını nasıl etkiliyor daha geleneksel medyaya göre?
Ceyhun: TikTok tarafına yeni yeni başladık diyebiliriz. 2 ayı biraz geçti, geleneksel medyaya göre çok farklı tabii ki. Marshall McLuhan’ın “medium is the message” diye ünlü bir sözü vardır, mesajı aktardığımız aracın biçiminin, iletilen mesajın içeriğine göre insanların algısını daha fazla şekillendirdiğini savunan. Sosyal medyaya bu gözle bakmak ve her bir mecranın yapısal imkân/sınırlılıklarını ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Instagram’da ya da Twitter’da yayılan bir içeriğin TikTok’ta esamesi okunmayabiliyor mesela. Biz de elimizden geldiğince bu düstura uygun bir şekilde hareket etmeye çalışıyoruz.
Kaan: Yaşlarımız gereği TikTok‘a geç katılsak dahi eğlenceli içerikler üretiyoruz. Kendimiz gibi olduğumuz bir mecrada samimi paylaşımlar yapmak bizleri dinleyicilerimize daha da yakınlaştırıyor. En son hep beraber havuza atlıyorduk mesela 🙂
Burak: Sosyal medya, geleneksel medyaya göre çok daha hızlı ve ulaşılabilir bir yer. Filmlerde, dizilerde, haberlerde, magazinde vs. arka planlarda hep müzik kullanılır. Sosyal medyada herkes bir şekilde içerik üretiyor ve haliyle kendi istediği müziği kullanıyor. Dolayısıyla çok daha büyük kalabalıklar söz konusu. Viral olan bir akımda şarkınızın kullanılması, paylaşılması dinlenme sayısını ciddi manada etkiliyor.
Madrigal, yeni sezona ve 2024’e nasıl hazırlanıyor? Dinleyiciyi neler bekliyor yakın vadede?
Ceyhun: Daha önce belirttiğimiz gibi birçok projemiz var. Yıl bitmeden bir tekli daha yayınlamayı planlıyoruz. Bunun haricinde bir cover projesi, akustik ve canlı yayın projeleri var yürüttüğümüz. Albümü hazırlarken de yalnızca “şarkıları kaydettik, yayınladık bitti gitti”den ibaret değil, daha bütüncül bir yaklaşımla ilerlemeyi düşünüyoruz. Klipler, ekstra içerikler vb. hususları de sürece dâhil edeceğiz.
Anıl: Ek olarak içinde bulunmaya can attığımız 1-2 özel proje ve düet var. Paylaşmaya kıyamıyoruz bazen bunları çünkü paylaşınca gerçekleşmeyebiliyor, enerjisel olarak da güzel bir gelişmeyi ne kadar çok kişiyle paylaşırsanız galiba gerçekleşme ihtimali düşüyor. Ama şu kadarını söyleyebilirim bizi deli gibi heyecanlandırıyor! Dinleyicilerimizi de mutlu edecek, beklediklerine değecek.
Son olarak dergy.com okurlarına bir şeyler söylemek istiyor musunuz?
Sanlı: Kendi adıma dergy.com gibi kaliteli ve güncel alternatif müzik içerikleri üreten platformların artmasını ve büyümesini çok istiyorum. Buradan tüm okurlara ve müzik içeriği takipçilerine selamlar ve sevgiler diyorum.
Ceyhun: Selamlar ve sevgiler, çok seviyoruz sizi 🙂
Anıl: Dergy.com sizi ve okuyucularınızı çok seviyoruz <3
Kaan: Dergy.com’da ve konserlerde görüşmek üzere 🙂
Burak: Selamlar, sizleri çok seviyoruz, konserlerde görüşürüz.