Taylor Swift günümüzün en önemli pop yıldızlarından biri. Tam 12 Grammy ödülü, sayısız hit şarkı, tam gaz devam eden konserleri ve ünlü aşklarıyla müzik dünyasının vazgeçilmez isimlerinden biri. İşte kariyerine bundan 17 yıl önce 24 Ekim’de başlayan Swift’in pırıltılı dünyasının kısa bir özeti.
Sebla KOÇAN / [email protected]
33 yaşındaki Amerikalı müzisyen Taylor Swift, günümüzde gezegenin en büyük pop yıldızlarından biri olarak kabul ediliyor desek abartmış olmayız herhalde. Bugüne kadar yayınladığı albümlerle kadın müzisyenler arasında en fazla 1 numara olan isim ta kendisi. Kariyerinin her döneminde kabul gören işlere imza attı. Şimdi de bu dönemleri kutladığı “The Eras Tour”un koşturmacasında. Bu turnenin 2 milyar dolara yakın bir hasılat elde etmesi öngörülüyor. Biletler yok satıyor, karaborsaya düşüyor. Öyle ki, turneye katılmak için didinen Swiftie’ler bu duruma şimdiden Taylor’ın bir şarkısından esinlenerek “The Great War” adını verdiler.
Taylor Swift artık, kariyerinin başlarındaki şaşkın, biraz mahcup ve sevimli genç yıldız günlerini geride bıraktı. O artık ne istediğini bilen, ayakları yere sağlam basan bir megastar.
Pop yıldızı, bugünlere bir tesadüfler silsilesiyle gelmedi elbette. Onun başarısının ardında yatan esas neden, belki de eski başarılarına yaslanmaması, yeni ve farklı üretimler yapmak için müziğine yatırım yapması oldu. Kendini bir anda içinde buluverdiği sansasyonel durumların içinden de şarkılarıyla çıktı. Bu nedenle onun için ve haliyle Swiftie’ler için de önemli bir tarih olan 24 Ekim’de Taylor’ın kariyer basamaklarına uzanıyoruz.
İlk albüm fitili ateşledi: Genç yıldızın dikkat çeken başarısı
Swift’in ilk stüdyo albümü “Taylor Swift” 24 Ekim 2006’da yayımlandı. Daha 16 yaşındayken yazdığı 12 şarkıdan oluşan albüm onu bir gençlik ikonu haline getirdi. Albüm yayımlandığında Taylor daha 17 yaşında gencecik bir şarkıcıydı. Şarkı sözlerindeki güçlü anlatım ve sağlam altyapılar ona uluslararası bir ün kazandırdı ve bu albüm Billboard 200 listesinde en uzun süre kalan albümlerden biri oldu.
İkinci albüm “Fearless”, Swift’in kariyerinde ikinci bir zirve noktasıydı ve ona 10 Grammy Ödülü birden kazandırdı. Bu ödüller, Swift’i Grammy Ödülleri tarihinde en genç ödül kazanan kadın sanatçı yaptı.
2012’de Swift, marş haline gelen hitlerini barındıran “Red” albümünü yayınladı. ‘We Are Never Getting Back Together’ ve ‘I Knew You Were Trouble’ şarkılarının bir dönem birlikte olduğu aktör Jake Gyllenhaal hakkında olduğu iddiaları da epey konuşuldu.
Kavgalar ve skandallar: Taylor onları müziğiyle susturdu
2014’te pop dünyasında bir kırılma yaratan “1989” albümü geldi. ‘Shake It Off’, ‘Blank Space’ gibi hitler ortalığı ateşe verdi. Taylor’ın kendi medyatik ilişkileriyle alay eden tonlarda şarkılar yapması müthiş bir hamleydi. Dünyaca ünlü rap sanatçısı Kendrick Lamar’la iş birliği yaptığı ‘Bad Blood’ın Selena Gomez, Gigi Hadid, Cara Delevigne, Zendaya gibi süperstarlarla dolu klibi de unutulmazlar arasına girdi. Albüm Grammy ödüllerinde de “Yılın Albümü” oldu.
Ancak bu dönemde Taylor’ın Kanye West ve Katy Perry gibi isimlerle olan kavgaları, Joe Jonas, Harry Styles ve Calvin Harris gibi isimlerle olan ilişkileri müziğinin önüne geçmeye başlamıştı. Hatta Rihanna’nın ‘This is What You Came For’ şarkısında Swift’in gizli söz yazarı olarak ortaya çıkmasının Calvin Harris’le ayrılığına sebep olduğu dedikoduları alıp yürümüştü. Taylor bu dönemden sonra bir süre sessizliğe büründü.
2017’de sessizlik bitti ve sert EDM tınılarının ağırlıkta olduğu “Reputation” albümüyle geri geldi. Taylor bu albümü “Game of Thrones”dan ilham alarak yaptığını söylemişti. Bu albümdeki ‘Look What You Made Me Do’ büyük bir hit oldu ve yılanlarla dolu göndermeler içeren bu şarkı, Kim Kardashian da dahil hakkında atıp tutan herkese bir yanıt niteliğindeydi. Magazin basınını yıllarca idare edecek kadar malzeme çıkmıştı kısacası.
Kavga dindi, Taylor artık sakin sularda
2019’da Taylor bambaşka bir albümle yeniden karşımızdaydı. “Lover” adını verdiği albümü, diskografisindeki en uzun albüm oldu. Saldırılar, kavgalar sona ermiş;Taylor pastel tonlara, kelebeklere ve ışıltılara geri dönmüştü. Aşkın her halini kucaklayan şarkılarla dolu bir albüm olan “Lover”ın ikinci single’ı ‘You Need to Calm Down’ LGBTQ+ yanlısı bir duruş sergiliyordu. Üstelik klipte kısa bir süre önce barıştığı Katy Perry de rol alıyordu.
Pandemi döneminde ise Taylor üretkenliğinin zirvesine çıktı. 2020’nin yaz aylarında “Folklore” kış aylarında da “Evermore” albümlerini yayımladı. Her iki albüm de Swift’in daha önce hiç yapmadığı akustik ve folk rock türü şarkılar barındırıyordu. Bu albümler onun müzikal yelpazesini genişletti ve pek çok dinleyiciye ulaşmasını sağladı.
Swift’in 2022 çıkışlı son albümü “Midnights” elektro-pop, synth-pop sularında yüzüyor. Gecenin bir yarısında yaşanan içsel çatışmaları, düşünceleri, romantizmi ve hüznü yansıtan bir konsept albüm olan “Midnights” ile Taylor müzik kariyerindeki dönemlerden ilham alan “The Eras Tour”u da başlattı. Anlaşılan o ki, bugüne kadar yıldızın her dönemini sahiplenen Swiftie’ler, bundan sonra da attığı her adımda onu takip etmeye devam edecek.
KISA KISA
- Taylor Swift, fazlasıyla “Amerikalı” duruşundan biraz sıyrılmak ve özellikle İspanya, İtalya gibi ülkelerde de yerini sağlamlaştırmak için bu kez skalayı genişletti. “The Eras Tour” Arjantin’den Japonya’ya, İngiltere’den Polonya’ya uzanan büyük kapsamlı bir turne olarak planlandı.
- Eras turnesinin konser filmi daha vizyona girmeden gişe rekoru kırdı. Filmin yapımcısı AMC, ön bilet satışlarının dünya çapında 100 milyon doları aştığını açıkladı.
- Swiftie’leri sadece konserlere gün sayan genç kızlar olarak düşünmeyin. ABD’de Virginia Tech Üniversitesi’nden bir böcekbilimci, yeni keşfettiği bir kırkayağa “Nannaria Swiftae” adını verdi. Kendisi, çalışmaları sırasında çok fazla Taylor Swift dinlemiş.
- Taylor Swift’in şarkı sözlerinin İngiliz edebiyatıyla olan paralel bakış açısı, üniversitelerde derslere konu oldu. Belçika Ghent Üniversitesi, sanatçının pek çok şarkı sözünü edebiyatla karşılaştırmalı olarak inceleyen bir seçmeli ders veriyor. Tabii derse katılım oranı çok fazla olmuş.
- Taylor uzun bir süre davalık olduğu Big Machine Records’tan ilk altı albümünün haklarını almak istedi ancak başarısız oldu. Bunun üzerine bu albümlerde yer alan şarkılarını yeniden kaydederek yayımladı. Bu müzik endüstrisinde devrim niteliğinde bir hareket olarak kabul edildi.