Geçtiğimiz haftalarda 20 sanatçının, “Kargo☆Yarına Kalan Şarkılar” isimli saygı albümünde buluşacağından bahsetmiştik. Şimdi ikinci partisi çıkıyor bu şarkıların. Bu gruplardan bir tanesi de 7 yıl aradan sonra bu proje için bir araya gelen GECE.
İpek ATCAN / [email protected]
Sene kaç hatırlamıyorum, belki 15 sene önce mi? GECE ekibiyle tanışıyoruz. Karşılıklı çok seviyoruz birbirimizi. Ortak hayat kaygıları, ortak dertler, sohbetler, 2013’ün yazında yüzbinlerce insanla beraber yaşadıklarımız, hayaller, kaçışlarımız… Bütün bu arkadaşlığımızın yanında bir de bu bireyler eşlik ettiğimiz, “ay ben de tam bunu demek istiyordum!” dediğimiz şarkılar yapıyorlar o esnada. Sonra aniden -bize ani!- dağılma kararı alıyorlar, haydaaa… “E daha şarkılar yapacaktınız n’oldu ki?” demek istiyor insan. Diyorum zaten, ayrı ayrı beyinlerini yiyorum her fırsatta 🙂 Gel zaman git zaman Can’la bir sohbetimiz esnasında bana ‘Şairin Elinde’nin ham halini dinletiyor. Ne yalan söyleyeyim bir heyecanlanıyorum GECE’nin ekip olarak tekrar bir şey yapmasından. İşte o gün geldi, çattı. Hemen Gökçe’ye (Balaban) yazdım biraz konuşsak mı diye. Onlar da Can‘la (Baydar) ortak cevaplar verdiler. Sizler fonda ‘Şairin Elinde’ dinlerken buyrun bir de röportajı okuyun.
Dile kolay 7 sene oldu sizleri bir arada görmeyeli. Ve Kargo Tribute için bir araya geldiniz. Önce biraz bu 7 yıldan bahsedelim… Kim ne yaptı, neler oldu, neler yaşandı…
Selamlar İpek. Evet, gerçekten 7 yıl oldu. Oldukça hızlı geçen bir 7 yıl. Bu süreçte herkes biraz kendi kabuğuna çekildi diyebiliriz. Can solo kariyerine adım attı ve bir albüm, birkaç tane de single yayınladı. Erdem, Islandman projesiyle konserler verdi. Eren, kendi işine odaklandı. Gökçe ise akademik kariyerine devam edip üniversitede hoca oldu.
Yine merak ediyorum bu epey uzun sürede eski sevgiliyi özler gibi bir GECE’yi özleme gerçekleşti mi? Yoksa bu ayrılık bana -şimdilik demek istiyorum!- iyi geldi mi dediniz?
Bunun cevabı aramızda değişkenlik gösteriyor olabilir. Yine de bir süre için herkese iyi geldiği kanaatindeyiz. Hangi işi yaparsanız yapın, onca sene çalıştıktan sonra bir süre ara vermek elbette iyi gelecektir.
“Aklımızda bir araya gelme planı pek yoktu. Kargo projesi bu konuda bir araç oldu bize.”
Bunca zamanın ardından beraber stüdyoya girmek nasıl hissettirdi?
Bu sefer şarkıyı biraz daha farklı bir formatta yaptığımızı söyleyebiliriz. Eskiden ya ev stüdyosunda ya da prova stüdyosunda, bir şarkıyı defalarca çalarak son haline getirirdik. Bu sefer stüdyoyu daha az, bilgisayarı daha fazla kullandığımız bir prodüksiyon aşaması geçirdik. Onca yıl aradan sonra stüdyoya girildiğinde ise ilk etapta biraz yabancılaşmış hissediyor insan. Fakat kısa bir süre sonra stüdyoda üretim yapmanın, aynı mekânda ses çıkarmanın heyecanı ve büyüsü sarmalamaya başlıyor.
Bu proje olmasaydı da var mıydı bir araya gelme konuşmaları/sinyalleri?
Açıkçası aklımızda bir araya gelme planı pek yoktu. Ya da gel-gitliydi diyebiliriz. Kargo projesi bu konuda bir araç oldu bize de.
Koray’la olan yakınlığınızı biliyorum. Tribute albümü için ‘Şairin Elinde’ şarkısının sizde olmasını bir torpil olarak nitelendirebilir miyiz? 🙂 Şaka bir yana en önemli şarkılardan biri, nasıl gelişti süreç?
Projeyi kabul ettikten sonra ilk iş şarkı seçimi yapmaktı. Liste geldiğinde ‘Şairin Elinde’ boştaydı ve biz de onu yapmak istedik. Kariyerimizde daha önce Orhan Atasoy’un ‘Gamsız’ şarkısını ve Nilüfer’in ‘Başıma Gelenler’ şarkısını yorumladık. Bu yorumladığımız versiyonlar her anlamda başarılı oldu ve insanlar tarafından oldukça beğenildi. Cover geçmişimizdeki bu başarımızdan ötürü ‘Şairin Elinde’ gibi iddialı bir şarkıyı bizim için saklamış olabilirler.
Ben şarkıların hepsini dinledim. Beğendiklerimden biri de sizin ‘Şairin Elinde’ versiyonunuz. Sizin açınızdan nasıldı kayıt süreci ve stüdyoda geçen vakit? Neler hissettiniz yaparken ve neler eklediniz?
Projenin içinde yer almamızdan, projenin sonuna kadar olan süre geniş bir zaman dilimini kapsıyor. Bu geniş zaman dilimi, şarkı üzerine derinlemesine düşünmemizi sağladı. Bu süreçte şarkının düzenlemesine kafa yorup, kafamızdaki hali stüdyo ve ev çalışmalarıyla gerçeğe dönüştürebildik. Burada önemli nokta, yedi yıl aradan sonra bir araya geldiğimizde şarkı için benzer hayaller kurabilmemiz oldu.
Siz de bütün şarkıları dinlemişsinizdir. Hangisi ya da hangileri favoriniz oldu?
Projenin çok değerli bir proje olduğunu düşünüyoruz. Tüm yorumcular kendi tarzlarını Kargo şarkılarıyla başarılı bir şekilde sentezledi. Hepimizin favorileri farklılık gösterse de genel olarak Nilipek, Deniz Tekin, TNK, Vega ve Sufle yorumları bize daha çok hitap etti.
Hepiniz başka yollara savruldunuz. Bazılarınızın hayatından müzik ana meslek olmaktan çıktı. Ama insan yine de heyecanlanıyor GECE tekrar beraber bir şeyler yapacak mı diye. Var mı böyle planlar?
Var. Bu sene yeni şarkılar için çalışmalara başlayacağız. Hedefimiz yeni bir albüm yapmak.
Şimdi 7 sene önceye dönelim, tam da “GECE artık bitti” dediğiniz zamana… Neyi farklı yapardınız?
Müzikte doğru veya yanlışın tek ölçüsü kalbinizden geldiği gibi müzik yapmaktır. Biz de kariyerimiz boyunca kalbimizden geçen sesleri çıkarmaya çalıştık. Bu açıdan kültürel ve sanatsal anlamda hep doğru tarafta durduğumuza inanıyoruz. İçinde bulunduğumuz zaman ve mekânda çoğu şey tarihin yanlış tarafına sürüklenirken doğru tarafta kalabilmek oldukça değerli. Sanırız bu yüzden hiçbir şeyi farklı yapmazdık.
Son olarak dergy okurlarına ve Gece-sever’lere mesaj ve kapanış 🙂
Müzikle, sinemayla, edebiyatla kalın ve de en önemlisi akıl sağlığınızı korumaya çalışın.