AI üzerine konuşmalar aldı başını gitti. Destekleyenler, yerin dibine sokanlar ve dahası. Özellikle müzik ve sinema dünyasında bahsi sık sık geçiyor. Şimdi sizleri dünyanın ilk AI 80’ler pop starı ile tanıştıracağım: Kimberley Taylor
İpek ATCAN / [email protected]
Eski bir arkadaşım olan ve şu sıralar dünya çapında ses getiren AI artist Vikki Bardot (Gizem Avcıoğlu) resmen bir pop yıldızı dünyaya getirdi. Hem de 80’lerden fırlamış bir pop yıldızı. Ben şahsen fikri de uygulamayı da çok heyecan verici buldum. Gelin detayları Gizem’den dinleyelim.
Sene 2024, AI ile yaratılmış bir 80’ler pop şarkıcısı Kimberley Taylor’ı bizimle buluşturdun. Nereden çıktı bu fikir öncelikle?
Son dönemde ağırlıkla AI video ve kısa filmler üzerine çalışıyorum. Bir tane 80’ler müzik videosu parodisi yapma fikrim vardı. Sonra bunu neden bir personaya dönüştürmeyeyim dedim ve ortaya Kimberley Taylor çıktı. Dünyanın ilk yapay zeka 80’ler pop starı. Fotoğrafları, müzik videoları ve şarkıları, tüm bunların tamamını AI ile yaratıyorum. Yakında reklamlarda da oynayacak. Kendisi 1984’te yaşıyor, henüz çok genç, 20 yaşını yeni doldurdu. Ilk 3 single’ı çıktı ve debut albüm Mart’ta çıkacak. Şu sıralar bu albüm üzerine çalışıyor. Kimberley Taylor’un websitesi, Twitter ve Instagram sayfası var, ancak bunları yıl 1984’müş gibi kullanıyor. Kimberleytaylor.site adresinden bunlara ulaşılabilir.
Kimberley Taylor’dan şarkılara, videolardan fotoğraflara her şey AI ama her şey de dozunda. Kimden esinlendin diye de sormak isterim. Biraz Sandra Kim havası da var sanki…
Samantha Fox, Kim Wilde, Belinda Carlisle, Sandra, Madonna ve dediğin gibi Sandra Kim’e kadar birçok şarkıcının karması kendisi. Videolar için 80’ler kliplerinden notlar aldım. Kimberley’i oluştururken evde 2 ay neredeyse sadece 80’ler pop dinledik, bu arada kıyıda köşede kalan bazılarını yeniden keşfetmek çok güzel geldi. Şarkıları için özellikle 80’ler synth tınılarını ve döneme özgü şarkı yapılarını kullanmaya özen gösteriyorum. Şarkı sözlerini de AI ile birlikte yazıyorum.
Kimberley’nin videolarından bir tanesi şimdiden 2K izlendi. Nasıl bir reaksiyon bekliyordun yola çıkarken -ki çok taze daha- ve nasıl reaksiyonlar aldın çevrenden?
Henüz çok yeni bir proje olduğu için gördüğü ilgi beklediğimin üzerinde oldu ve beni şaşırttı. İlk görenler afallıyor, arkasından çok gülüyorlar. Müzik videolarındaki AI glitch’ler sayesinde çok yenilikçi bir tarafı da var bu projenin. Her şey gerçek gibi; fakat AI imge yaratımına özgü tuhaflıklar çok iyi bir parodi yaratıyor. Sanatçı arkadaşlar fikre bayılıyor ve Kimberley ile her gün sosyal medya üzerinden etkileşim kuruyorlar. ‘In A World of Pink’, ‘Under A Pink Sky’, ‘Papa Don’t Pink’ olmak üzere ilk 3 müzik videosu NFT formatında açık arttırma ile satışa sunuldu. İlk video 10 farklı kişiden teklif alarak epey bir rağbet gördü. Kimberley’nin ilk albümü “Pink Me” için de Fellowship ile anlaştım. Mart ayında tüm şarkıları video olarak onların platformuna çıkacak.
Her şey “pink” etrafında dönüyor… Onun da sebebini alalım.
Pembe tabii ki 1980’lere dair özel bir yeri olan bir renk. Modadan popüler kültüre 1980’lerde yaşanan estetik trendlerde neon renkler ve pembe başroldeydi. Üstelik o dönemin pop müziği ve gençliği ile de özdeşleşmiş durumda. Ben de dönemin bazı ikonik şarkılarını pink’leştiriyorum: ‘Papa don’t pink’, ‘You just keep me pinkin’ on’, ‘I wanna pink with somebody’, ‘In the pink of the night’, ‘Take my pink away’ gibi şarkılardan oluşuyor ilk albüm. Ve ironik bir şekilde bu yöntem, dönemin pop şarkılarının bilinçaltındaki çağrışımlarını daha bir ortaya çıkarmış oluyor.
Bir kariyer rotası var mı kafanda Kimberley için? 🙂
Evet, Kimberley için uzun bir kariyer planlıyorum. Zamanla şarkıları ve tarzı evrimleşecek, mesela 1990’larda bir girl band kuracak. Zamanla yaşlanacak ama 2000’lerde de varlık gösteren deneyimli bir ünlü olacak. 40’lı yaşlarına kadar kariyerini başarıyla sürdürecek. Bu bağlamda farklı dönemlerin pop müzik konvansiyonlarıyla oynayabileceğim için heyecanlıyım. Hem şarkı yapıları hem de müzik video klişelerine nostaljik göndermeler yapabileceğim. Birkaç albüm yapıp, camiada iyice devleştikten sonra, karanlık ve skandallarla dolu bir dönemi de olacak, kısa bir Hollywood kariyeri, diğer starlarla ağız dalaşları ve çalkantılı bir aşk hayatı olacak.
Bunların hepsi birer AI video formatında olacak, youtube ve benzer platformlardan izlenebilirken aynı zamanda nft olarak satışa çıkacak bu videolar. Albümleri de Spotify ve benzer mecralarda yayınlanacak. Sadece müzik videoları değil, sahne arkası görüntüleri, TV programları gibi pek çok şey hazırlanmakta. Hatta yurtdışından bir sanatçı şimdiden Kimberley’nin kariyeri üzerine bir belgesel çekmeyi teklif etti.
Birazcık da Vikki Bardot’dan ve Alkan’la (Avcıoğlu) yaptığınız işlerden bahsedelim. Çalışmalarınızla dünyanın her yerinde yer aldınız neredeyse. NFT’leriniz kapış kapış. Büyük bir gurur ve heyecanla takip ediyorum.
Çok teşekkürler, her şey bizim de şaşırdığımız bir hızda gelişti. Birden kendimizi dünyanın yapay zeka sanatında öncü bir sanatçı grubun içinde yer alırken bulduk. Ben Vikki Bardot adı altında 2 yıl önceki koleksiyonlarımla türün bazı öncü çalışmalarına imza atmış bulundum. 1 yıl içinde 500’den fazla eser sattım. Alkan ise kendi ismiyle yurt dışında özellikle post-fotoğraf alanında şimdiden markalaşan bir isim haline geldi. Geçtiğimiz yıl dünyanın en büyük geleneksel sanat fuarı olan Paris Photo’da sergilenen ilk yapay zeka sanatçıları arasında yer alarak tarihe geçti.
İkimiz de hem görsel hem de video koleksiyonları üzerine çalışıyoruz. Kısa filmlerimiz bitmek üzere ve sırada uzun metraj film projelerimiz var. Tüm bunlarda görüntüden sese her şeyi AI ile yaratıyoruz. Ayrı ayrı koleksiyonlarımız ve epey farklı bir tarzımız var. İkimizin de koleksiyonları yurt dışında sayısız galeride sergilendi. Roma’dan Miami’ye Paris’ten Barcelona’ya kadar dünyanın pek çok şehrinde sergilendik. Şimdi sırada Belçika ve New York var, önümüzdeki iki ay boyunca orada sergileneceğiz.
Gerçekten her şey çok hızlı ilerliyor. Geçtiğimiz yıl Yapay Zeka ve Sanat üzerine bir TEDx konuşması gerçekleştirdim. Alkan da ben de sürekli olarak proje önerileri ve yurt dışındaki galerilerden teklifler alıyoruz. 2024 çok heyecanlı bir yıl olacak.
Yapay zeka her alanda olduğu gibi sanatı da değiştiriyor diyebiliriz.
Kuşkusuz. Yapay zeka pek çok sektörde olduğu gibi sanat endüstrisini de kökünden değiştirmek üzere. Hem kurumları, hem kültürün uzantılarını değiştiriyor. Neyi sanat olarak değerlendirip değerlendirmediğimizi sorgulamaya itiyor. Elbette her yeni teknoloji gibi iyi ve kötü tarafları var. Ateş gibi, kötüye kullanıp yangın da çıkarabilirsiniz, yemek pişirip insan da doyurabilirsiniz.
Sanat içinse, en büyük değişiklik yapay zeka sayesinde yaratıcının rolünün değişiminde olacak. Lakin 1900’lerin başından beri sanat, artan bir hızla zanaat ve ustalığın rolünün küçüldüğü bir yönde ilerliyordu. Postmodern akımlardan itibaren sanatta işçiliğin ve mükemmelliğin yerini konsept fikirler almaya başlamıştı. İşte yapay zeka bunu iyice uç noktaya taşıyor. Artık yapay zeka ile üreten bir sanatçı, geleneksel sanatçı rolünden çıkarak bir nevi orkestra şefi veya yönetmen gibi bir role doğru evriliyor. Bu yeni dönemde küratörlük, sentezlemek, remikslemek gibi zevke dair kabiliyetler daha fazla ön plana çıkıyor. Artık sanatçıyı elinin altında yapay zekadan oluşan devasa bir ekibi olan bir konsept olarak görebiliriz.