Ülkemizde çok sevilen hatta ülke içinde yerli bir sanatçımız gibi defalarca turneye çıkan Evgeny Grinko‘nun son sürprizi Aşık Veysel’in ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ şarkısı oldu. Gelin hikayesini Grinko’dan dinleyelim.
İpek ATCAN / [email protected]
Farklı müzik türleri arasında köprü kuruyorsun. Klasik, elektronik ve deneysel müziği birleştirirken karşılaştığın zorluklar neler?
Türlerin birbirilerine olan uzaklıkları büyük zorluk yaratıyor. Ama aslında daha da zor olmasını isterim ki ortaya daha heyecanlı şeyler çıksın.
Müziğinin dinleyici üzerindeki etkisi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bunu dinleyicilere sormak lazım ama onların sıcak yaklaşımlarından büyük haz aldığımı belirtmeden edemeyeceğim. Konserlerimde dinleyicilerimle aynı duyguları paylaşıyor olmak çok büyük zevk veriyor. Ama bunu nasıl başarıyorum, hiçbir fikrim yok.
Aşık Veysel’in ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ını seçmen nasıl gerçekleşti?
Daha önceden Rusya ve İran’dan bilindik eserleri kaydetmiştim. Ayrıca konserlerimizde bir Ukrayna türküsü de çalmaktayım. Artık sıranın Türkiye’den bir şarkıda olduğuna karar verdim. Önceden önerilen şarkılar içinde en çok ilgimi ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ çekti. Hem sade müzik yapısı, hem Aşık Veysel’in doğallığı hem de şarkının sözleri beni çok etkiledi.
Cover çalışmalarında sadık kalmak istediğin orijinal şarkı ile kendi yorumunu birleştirmek arasında nasıl bir denge kuruyorsun? Daha önce de ‘Jane Maryam’ şarksı yer almıştı albümde. Cover’ladığın şarkıları seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsun? Şarkının sana nasıl hissettirdiği ve dinleyicilere nasıl bir mesaj iletmek istediğin önemli mi?
Bu konuda ilk olarak şarkının farklı versiyonlarını dinleyip başkalarına benzemeden nasıl kendime yakın hale getiririm diye düşünerek çalışıyorum. Uzun İnce’yi çalışırken ilk Barış Manço’nun yorumunu inceledim, sonradan orkestral versiyonlardan rock – metal tarzında yapılan yorumlarını inceledim. En sonunda da Aşık Veysel’in orijinal versiyonuna sadık kalıp elimden geldiğince onun gibi sade çalmaya başladım. Şarkı seçiminde ise şarkıyı sevip sevmememden başka bir kriterim yok.
Kariyerin boyunca en çok gurur duyduğun müzikal proje veya eser hangisi oldu ve neden?
Sanırım ‘Prologue’ adlı şarkım bugüne dek yazdığım ve en çok gurur duyduğum şarkı.
Daha önce birkaç kez konserini izledim. Türkiye’de sana olan ilgi inanılmaz. Bunu en neye bağlıyorsun, sence hangi noktada Türk dinleyici ile bağlandınız?
Bu soru cevaplamakta en çok zorlandığım soru olabilir. Çünkü ben ortaya elimden geleni sunuyorum, bu ülkenin izleyicileri de sıkı bir şekilde alıyorlar. Aslında, en iyisi ben bu yaz gerçekleşecek konserlerde bu soruyu izleyicilerime sorayım.
Gelecekteki müzikal projelerin veya hedeflerin hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
Kayıtlarını bitirmek üzere olduğum bir piyano albümüm var. Ayrıca, davul çaldığım bir albüm kaydetmeyi de planlıyorum. Konserlerimizin sonunda benim davul çaldığım ‘Tango’ ve ‘The Grate Escape’ şarkılarının kayıtlı halleri yok, onların da olduğu bir albüm yayınlamayı planlıyorum.