1996’dan beri Türkiye’nin müzik sahnesine sayısız önemli isim kazandıran Roxy Müzik Günleri’nin 23. ayağı geçtiğimiz hafta harika performanslarla ve görkemli bir ödül töreniyle tamamlandı. Ben de hemen yarışmada ödüller kazanan Alkame, Gabadan, Mehmet Samedcan, Sren, Cemre Demircioğlu, Saye ve Köpekler ile biraz sohbet ettim.
Batıkan BAKSI / [email protected]
Müzik hikayenizi kısaca dinlemek istiyorum başta. Nasıl kuruldunuz, kimlerden ilham alarak bir yola çıktınız?
Alkame: Kendi bireysel işlerinde ilerlemiş ve uzun süredir sahne yapan deneyimli üç ayrı karakterde vokalin bir araya gelerek oluşturulduğu bir ekibiz. Çok kısa sürede iyi bir enerji yakalayan bu ekip sosyal hayatında da birlikte vakit geçirmekten keyif alan üç yakın arkadaşız aynı zamanda. Grubu tanımlamak gerekirse; Arda ÇAKIR grubun vokal ve davulcusu rolündeyken, Emincan KAYNARCALIOĞLU grubun vokal ve bass gitaristi. Alkame ÖZER grubun bir diğer vokali ve gitaristi olarak karşımıza çıkmakta. Şarkılarından çok sesli vokal partisyonlarını temel alan bir kompozisyon yaklaşımı içerisinde Anadolu Saykedelik Rock ve Modern Indie müzik tarzlarından beslenerek kültürümüzdeki müzik yaklaşımını modern bir şekilde sunmayı amaçlıyoruz.
Gabadan: 2017’den beri cover grubu olarak beraber çeşitli mekanlarda arabesk, rock, pop şarkıları ve türküleri funk altyapıyla yorumlayıp sahne alıyorduk. Kendi müziğimizi yapma fikri hep var olan ve ertelediğimiz bir fikirdi. 2023 yazında ertelemeye son verip müzisyen tabiriyle “kabadan kabadan” çalışmaya başladık.
Juliet: Merhabalar, grubun hikayesine kısaca değinmek gerekirse Juliet; Fatih Erköse tarafından 2014 yılında kuruldu. Etgar Keret‘in yazdığı, çizimlerini Asaf Hanuka‘nın yaptığı “Pizzeria Kamikaze” adlı çizgi romandan etkilenilerek gruba “Juliet” ismi koyuldu. Bu süreçte, birçok farklı müzisyen ve grup bize ilham kaynağı oldu. Bunlardan bazıları; Queen, The Beatles, Muse.
Mehmet Samedcan: Aslında bu hikaye üniversite yıllarında başladı, ancak Kasım 2021’de ilk akustik teklim ‘Gitsem Ağlarsın‘ı çıkartmamla beraber müzik yolculuğuma start vermiş oldum. Geçen bu sürede, şartlar sebebiyle ekibimde tabii ki de değişiklikler oldu. Bu sene Roxy %100 Müzik Günleri’ne katıldığım ekibim yeni kuruldu diyebilirim. Yaklaşık 3-4 senedir müzikal anlamda bir şeyler üretmeye çaba gösteriyorum. Çeşitli tekliler, klipler, ve EP akustik bir albüm… Bu yola çıkarken açıkçası imkansızlıklar içerisinde müzik yapmaya çalışmış ve başarmış insanları ilham aldım. Şartları, coğrafyaları, ekonomik buhranları ve tüm olumsuz koşulları göğüsleyebilmiş sanatçıları takip ettim. Bu doğrultuda şahsen benim idol olarak gördüğüm isimler Barış Manço ve Ahmet Kaya’dır.
Sren: Çok yeni bir grubuz aslında. Berkay, Kaan ve Ozan olarak, uzun süredir birbirimizi tanıyıp farklı gruplarda birlikte veya ayrı ayrı çalmamıza rağmen; ancak birkaç ay önce stüdyoda bir araya gelebildik. O hafta sonu kendimizi post-rock, shoegaze ve indie arası gezinen bir sound arayışı içerisinde bulduk. Sonrasında Öykü’nün katılması ise Sren’e hayat verdi diyebiliriz.
Cemre Demircioğlu: 2015 yılında arkadaşımın Zippo’sunun üzerindeki saksafon çalan insan silüetini gördükten sonra ben de çalmak istedim ve başladım. John Coltrane müziklerini dinledikten sonra hayatımı müzisyen olarak yaşamaya karar verdim.
Saye: Saye, 2017 senesinde Eralp ile Arca‘nın uzaktan hoşlarına giden riff’lere söz yazıp besteleştirmesiyle kuruldu. İki kişi uzaktan besteler yaptıktan sonra farklı, iyi müzisyenlerle ekipleşmeyi denediler fakat süreklilik sağlanamadı. 2023 senesinde Eda Yüksel‘in katılmasıyla puzzle’ın son parçasını tamamlamış oldu. Hepimiz müziksel olarak farklı yönlerden besleniyoruz (blues, soul, türkçe rock, pop vs.) bu çok yönlülük bir araya geldiğimizde bestelerimize katkı sağlayıp müziğimizi zenginleştiren bir element oluyor.
Köpekler: Baslangıçta Antalya’da ara sıra stüdyoda takılan birkaç kişiydik. İşlerimizden ve günlük hayatın karmaşasından bir grup oluşturma fikri aklımızda yoktu. Nitekim grubundan Berk arkadaşımızın tabir-i caizse zorlamasıyla İstanbul’da onlarla konsere çıkmak için ikna edildik ve apartopar bir grup adı bulup 2023 Nisan’da ilk adımızı Oldtown Witches secerek kendi şarkılarımızla ilk konserimizi verdik. Öncesinde ve sonrasında biz müziği çok bıraktık fakat müzik bizi bırakmadı, onlarca beste birikti. Sound’umuzun tabir-i caizse köpek gibi olduğunu sıkça duymamızdan ve karakterlerimize de uymasından ilham alarak grup adımızı Köpekler olarak değiştirdik. İnsanları bizi dinlerken, bizimle özel ve benzersiz bir yolculuğa çıkarabildiğimizi, garip hislerimizde yalnız olmadığımızı fark ettik ve bir albüm çıkarmak için vokal ve gitarda Onur Köseoğlu, bas gitarda Güneş Şen ve davulda Alpcan Yenibakır ile yola çıktık. Birçok farklı türden ve gruptan esinlensek de şu sıralar ülkemizde örneği pek olmayan desert rock türü bizde ilham olarak daha ağır basıyor diyebiliriz. Bununla birlikte garage, psychedelic hatta Türk Sanat Müziği gibi birçok türden besleniyoruz. İlk günden itibaren Onur Köseoğlu‘nun “Antalya Sound” adında bir tür ortaya çıkarmak gibi bir fetişi var. İlham aldığımız müzisyenler konusundaysa gerek grubumuzun sound’unu oluştururken uyguladığımız deneysel metodolojiler, gerek gelecekte de değişken üyelere ve müzisyenlere yer vermeye açık olmamız olsun Queens of the Stone Age bizim için çok büyük bir ilham kaynağı. Bununla birlikte Sonic Youth‘tan Aşık Veysel‘e, Black Rebel Motorcycle Club‘dan Erkin Koray‘a, Kyuss‘dan Grup Bunalımlar‘a kadar doğduğumuzdan beri besleniyoruz.
23. Roxy %100 Müzik Günleri’ne nasıl hazırlandınız? Beklediğinizi alabildiniz mi süreçten?
Alkame: Hâlihazırda prova ve üretim sürecindeydik, RMG başvurularını görünce de bizim için yeni bir hedef oluştu. Bizi fazlasıyla motive etti, yoğun bir prova süreci geçirdik. Açıkçası RMG’ye gelirken beklentimiz yüksekti ve bu beklenti fazla fazla karşılandı bizim için. RMG’de bulunmak ve orada çok değerli insanlarla tanışmak güzel bir deneyimdi, çok mutluyuz.
Gabadan: O sıralar 8 şarkılık bir albüm çalışması yaptığımız için Aralık ayında RMG ilanlarını görünce bunu bir fırsat olarak görüp iki şarkımızı gönderdik. Finale kalmak, başladığımız bu süreçte bize inanılmaz bir motivasyon kaynağı oldu ve tamamen yarışmaya odaklandık. Roxy %100 Müzik Günleri‘nin her günü oradaydık. Oradaki müzik insanlarıyla ve diğer yarışmacı arkadaşlarla tanışmak, şarkılarımızı bu şekilde ilk defa insanlarla paylaşmak ve oradaki havayı soluyup o heyecanı yaşamak, beklentimizi karşılayan ve bizi daha da ateşleyen bir deneyim oldu diyebiliriz.
Juliet: Roxy sahnesi için toplamda iki adet prova yaptık süreç keyifli ve eğlenceliydi
Mehmet Samedcan: Açık sözlü olmak gerekirse bu sezon benim ikinci denememdi. Geçen seneyle karşılaştırırsak hem kayıt kalitesi hem de müzikal ve lirikal anlamda daha güçlü, daha farklı, daha samimi eserlerimle yarışmaya katıldım. Finale kaldıktan sonra olanlar ise başlı başına tatlı ama sert bir yolculuktu. Öncelikle yaşadığımız şehirde bir prova stüdyomuz yoktu ve ekip arkadaşlarımla uzun zamandır beraber çalmamıştık. Bu sebeple elimizde olan tüm imkanları kullanma mecburiyetine düştük. Bir sinema sahnesini müzik hocamızın aracılığı ile belediyeden kiraladık ve ekipmanlarımızı dizdik. Kısa sürede kendimize bir stüdyo kurduk diyebilirim. Hâlihazırda herkes gibi bizim de farklı işlerimiz var. Bu sebeple, kısa zamanı değerlendirebilmek adına günü erken saatlerde başlatıp geç saatlerde sonlandırdık. Bir hayli yorucuydu ama çok zevkliydi. İnsanın sevdiği işi yapmasının mutluluğu her şeyi çok keyifli kılıyordu. Yarışma atmosferi ve sahne günleri zaten ayrı heyecanlı ve çok mutlu ediciydi. Böyle bir süreçte olmak gençliğimiz adına harika bir imza niteliğindeydi.
Sren: “Finale kalmamızı sağlayan demolardaki sound’u sahneye nasıl taşıyabiliriz?” üzerine çalıştık ağırlıklı olarak. Çok yaklaştığımızı söyleyebiliriz, umarız siz de aynı fikirdesinizdir 🙂
Cemre Demircioğlu: 23. Roxy %100 Müzik Günleri’ne harika insanlardan oluşan Babür ve Yeni Dünya Düzeni grubuyla özverili ve eğlenceli bir şekilde en güzel sound’u yakalamak amacıyla yoğun bir şekilde hazırlandık. Ödül almam benim için harika bir motivasyon oldu. Grubumun birinci olmasını bekliyordum. Öyle olsaydı çok daha mutlu olurdum.
Saye: Aklımızda katılma düşüncesi yoktu, parçalarımızı bir pazar günü Youtube’da paylaşmak için akustik session olarak kaydettikten sonra RMG katılım süresinin uzatıldığını öğrendik. Bestelerimiz arasından seçtiğimiz ‘Nihayetsiz’ ve ‘Beşer’ parçalarımızı yolladık. Parçalarımıza inanıyorduk fakat daha önemli olan dinleyicilerin ve jürinin tepkisiydi. Aldığımız tepkilerden ve sonuçtan oldukça mutluyuz. Bu yarışma kendimize ve yolumuza olan bağlılığımızı artırdı.. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Köpekler: RMG’ye son saniye bas gitaristimiz Güneş, demolarımızı gönderdi. Bu sırada Onur üst katta çeşitli sıkıntılarla uğraşıyordu, aslında katılma sürecimiz burada anlatamayacağımız kadar ilginç ve komik. Açıkçası yarışmaya katıldığımızı bile unutmuştuk özellikle 410 grubun katıldığını görünce… Yüzlerce şarkı arasından en yüksek puanla finale kaldığımızı öğrendikten birkaç gün sonra hazırlanmaya başladık. Hazırlık ve konser süreci boyunca hepimiz ateşler içinde hastaydık, neyse ki performansımız ile dinleyicilerle Akdeniz’in fazla bilinmeyen sisli tarafını samimi bir şekilde paylaşabildik ve ödüle layık görüldük. Müzik bizim için kopamadığımız bir varoluş obsesyonu, bu obsesyonu doğru şekilde insanlarla paylaşmak umduğumuz tek şey ve insanların bizimle Roxy‘de kurduğu özel ilişkiyi görünce bunu Roxy‘de gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz.
Bundan sonraki süreçte neler yapacaksınız?
Alkame: Şu ana kadar ne yaptıysak aynı samimiyetle hayallerimizi gerçekleştirmeye devam ederek ilerlemeyi düşünüyoruz.
Gabadan: Başladığımız albümü kısa sürede tamamlayıp yayınladıktan sonra canlı performanslar için çalışmaları hızlandırıp, aldığımız bu rüzgarla devam etmeyi planlıyoruz.
Juliet: Her zamanki gibi çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Mehmet Samedcan: Şu sıralar ikinci bir EP albüm hazırlığındaydım aslında. Roxy %100 Müzik Günleri’nde “Roxy Özel Ödülü”nü almış olmak hem albüm sürecinde, hem de atacağım diğer adımlarda beni bir hayli motive etti. Önümde planladığım albüm, klip ve sosyal medya içerikleri gibi projelerim var. Ayrıca kendimi işin mutfağı dediğimiz müzik prodüksiyon alanında da geliştirmek istiyorum. Bunların hepsini sakin ve emin adımlarla gerçekleştirip öncelikle bu yaz sezonunu verimli bir şekilde tamamlamak niyetindeyim. Burada bir çok insanla tanıştım. Onların deneyimlerinden yararlanabilmek en öncelikli arzum. Diğer müzisyen arkadaşlarımla da irtibat halinde olacağım, zira birleşmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kolay bir yol değil bu biliyorum, lakin böyle bir şanstan sonra pek de pes edeceğimi zannetmiyorum. Üretmeye ve çalışmaya sonuna kadar devam edeceğim.
Sren: Roxy, bizim için elimizdeki şarkıları tamamlama konusunda itici bir güç olmuştu. Şimdi ise 23 Haziran’da Burgazada Cennet Bahçesi’nde bir konserimiz var. O zamana kadar kalan şarkılarımızı tamamlayıp bu şarkıları takip eden süreçte bir albüm olarak paylaşmak istiyoruz.
Cemre Demircioğlu: Her gün yaptığım enstrüman egzersizlerime devam edeceğim ve müzikal kariyerimde iyi yerlere gelebilmek için elimden geleni yapacağım.
Saye: Kaydettiğimiz akustik session’larımızdan parçaları yayınlamaya tüm mecralarda devam ediyoruz. Bundan sonra hem elektronik hem de akustik kayıtlara devam edip elimizde yıllardan beri duran ve heyecanla paylaşmayı beklediğimiz parçaları kayıt edip dinleyiciyle buluşturmaya, sahnelerde akustik ve elektrikli konserler çalmaya devam edeceğimiz bir süreç bizi bekliyor.
Köpekler: Hayat 🙂