Ana SayfaMüzik"Scream for me istanbul"a günler kala: Bruce Dickinson

“Scream for me istanbul”a günler kala: Bruce Dickinson

Iron Maiden’ın efsanevi solisti Bruce Dickinson 19 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta konser verecek. Vera Müzik’in organizasyonuna imza attığı bu konserin anlam ve önemine dair diyeceklerimiz var…

Doğu Yücel

1- Yaşayan en güçlü seslerden biri

Bruce Dickinson, Iron Maiden’la ilk konserlerini verdiğinde yüksek notalarda gezen tenor vokalleri ve melodik çığlıklarıyla dikkat çekmiş, kısa sürede “Air-Raid Siren” (Hava saldırısı sireni) üstüne yapışmıştı. Küçük yaşlardan itibaren Ian Gillan, Robert Plant, Arthur Brown ve Ronnie James Dio gibi vokal tanrılarının tekniklerini çalışan Dickinson yaşayan en önemli rock seslerinden biri. Dil kanseri ve ilerleyen yaşıyla birlikte tabii ki altın yıllarında değil ama halen daha en ufak bilgisayar efekti ya da banttan kayıt desteği almadan inanması güç bir performans ortaya koyuyor. Solo grubuyla Maiden’ın aşırı zor şarkılarından daha çok, kendi ses aralığındaki şarkıları söylemesi de bu konser için bir avantaj.

2- Frontman’lik dersi

Vokali dışında frontman’liği de dillere destan Bruce Dickinson’ın. Iron Maiden’la daha yirmili yıllarının ortasında stadyum ölçeğinde, hatta Rock in Rio gibi 200 bini aşkın seyirci kitlelerini yönetmekte bir tecrübe kazandı. Sahneye çıkar çıkmaz seyirciyi avcunun içine alabiliyor. Her konserde aynı anonsları tekrarlayan biri de değil, spontane davranıyor. Bu defa ona yardım edecek Eddie’ler, Maiden’da gördüğümüz gibi büyük gösteriler söz konusu da değil, daha “face to face” daha “rock’n roll” bir tavır var sahnede. 66 yaşında olmasına rağmen sahnede adım atmadık yer bırakmıyor, hatta bazen sahne kulelerine tırmanıyor. Enerjisine inanamayacaksınız.

WhatsApp Image 2024 07 13 at 14.40.05 1

3- Solo kariyeri gizli hazine

Solo kariyerine 1990’da “Tattooed Millionaire” ile başlayan Bruce Dickinson asıl muhteşem albümlerini 1993’te Maiden’dan ayrıldıktan sonra yayımladı. Fakat ihanete uğradığını düşünen Maiden hayranları o dönem Dickinson’ın bu solo albümlerine hak ettiği değeri vermemişti. (Iron Maiden fandom’u başka bir şeye benzemez! 🙂 ) “Balls to Picasso”, “Accident of Birth” ve “Chemical Wedding” gibi başyapıt kalitesindeki albümleri hep Maiden markasının gölgesinde kaldı. Oysa gerek lirik derinliği gerek çağının ötesindeki modern ve progresif sound’larıyla belki de Maiden’ın son döneminin ilerisinde işlerdi. Bu konser, Dickinson’ın bu dönemindeki şarkıları canlı dinleyebileceğimiz belki de son fırsat. Konsere doğru Dickinson’ın bu turnede çaldığı şarkı havuzunu şu link’ten dinleyebilirsiniz:

 

4 – Iron Maiden ekibi arkasında

En başta Adrian Smith’in de grupta olacağını düşünüyorduk ama bu gerçekleşmedi. Yine de işin mutfağında Iron Maiden ekibi var. Mesela ses teknisyeni Maiden’ın en başarılı turnelerinden biri olan Legacy of the Beast’ten beri grupla çalışan Ken Van Druten. Pooch lakaplı ses mühendisi daha önce Guns N Roses, Jay Z, Justin Bieber, KISS, Travis Scott, Linkin Park gibi isimlerle çalışmış bir tecrübe. Hani Iron Maiden konserlerinden sonra “CD gibi çaldılar” deriz ya, işte o kalitenin mimarlarından biri. Kısacası Bruce, Iron Maiden’dan çalmayacak ama Maiden kalitesi konserde kendini belli edecek. Bir de Maiden’la ilgili şöyle bir durum da var. Organizatörler 2013’ten beri grubu yeniden İstanbul’a getirmeye çalışıyorlar. Bu konserin iyi geçmesi o olasılığı da kuşkusuz güçlendirecektir.

5 – Yeni solo grubu fişek gibi

Bruce bu turneye özel yepyeni bir grup kurdu kendine. House Band of Hell diyor adına. Tam dünya karması bir grup: Davulda Brezilyalı David Moreno ve klavyede İtalyan Mistheria, zaten Bruce’un son üç albümünde çalan isimler ama ilk defa konser grubunda çalıyorlar. Gitarda Amerikalı Chris Declerq ve İsveçli Philip Naslund, Roy Z ve Adrian Smith’in partisyonlarını kusursuza yakın çalıyorlar. Basgitarda ise Whitesnake, James Maynard Keenan ve Dee Snider’dan tanıdığımız İrlandalı Tanya O’Callaghan var. Aynı zamanda vegan dünyanın önde gelen influencer’larından Tanya. Onu ilk olarak Bruce’un Jon Lord’un anısına gerçekleşen senfonik turnesinde izlemiştik, daha o zamandan solo grubunda devam edeceğini hissetmiştik. Dreadlock saçlarıyla tam bir sahne karizması Tanya. Navigate the Seas of the Sun’ın son bölümünde de Bruce’la küçük bir düeti var ki, anlatılmaz dinlenir : ) Bu arada ön grubun Malt olduğunu da hatırlatmalı. Uzun süre ortalıktan kaybolan güzide grubumuzu yeniden dinlemek de bu konserin artılarından olacak.

WhatsApp Image 2024 07 13 at 14.40.07

6 – Hikâyeye tanıklık etmek

Son yıllarda bazı rock yıldızlarına “Efsanevi” demek moda oldu ama Bruce bu sıfatı fazlasıyla hak eden bir müzisyen. Sadece müzik kariyeri bile buna yetecekken bir de hayatı boyunca çok farklı alanlarda büyük başarılar elde etmiş bir “polymath”, bazılarının deyişiyle “Rönesans Adamı”. Aynı zamanda milli takıma kadar yükselmiş bir eskrimci ve şimdiler eskirim sporu yorumcusu. Birkaç sene önce emekliye ayrılmış bir profesyonel yolcu pilotu ve bir hava yolu şirketinin CEO’su. Ayrıca motivasyon konuşmacısı (Birkaç sene önce Zorlu’daki Brandweek’te konuşmacıydı). İki romanı, bir otobiyografisi olan bir yazar. Oyuncu, senarist, podcastçi… Say say bitmiyor : ) Çok yönlülüğü gerçekten ilham verici. Ayrıca ödüllü bir belgesel olan Scream for me Sarajevo’ya konu olan konsere imza atmış biri. 1994’te Saraybosna abluka altındayken orada konser veren tek kişi. Zaten “efsanevi” gibi sıfatlar böyle hareketlerle edinilir ve biz müzikseverler bu isimleri izlerken sadece sahnedeki performans değil, o kişinin taşıdığı müzikal miras dışında bu hikâyelere de tanıklık etmiş oluruz.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR