Bazı konserler vardır ki, beklentilerin ötesindedir. Hele ki bu, unvanı “megastar” olan birisi tarafından verilecek bir konserse kuşaktan kuşağa heyecan uyandıracak bir konserin olma ihtimali işten bile değildir. Evet, Tarkan’dan bahsediyorum. Tarkan’ın 5 yıl kadar sonra İstanbul’da verdiği ilk konserden. Düşüncesi bile heyecanlı değil mi? Haydi gelin Ceza ve Tarkan’ın sahne aldığı o konsere hızlıca bir bakış atalım!
Batıkan BAKSI / [email protected]
Yazıya hızlıca başlarken önden söyleyeyim: “Tarkan kırmızı çizgimizdir!” Pazartesi akşamı Amon Amarth konserinde mosh-pit’e girip metalciliği iliklerime kadar yaşamış biri olarak bunu söylemekten hiç gocunmuyorum. Çünkü Tarkan, dinlediği tarz ne olursa olsun her çevreden ve kuşaktan dinleyicinin ortak paydada buluştuğu bir isim. Tarkan’ı uzun zamandır İstanbul’da canlı canlı izleyememiş olmanın verdiği özlemle “Tarkan da artık bi’ İstanbul konseri versin” diye hezeyanlarda bulunan herkes, geçtiğimiz Mayıs ayında aldığı bir haberle yerinden doğruldu, buna eminim. Ünlü bir içecek firmasının klasikleşmiş gençlik festivalinin bu yıl line-up’ını açıklamasıyla tüm dikkatleri üstüne çekmesi buna en güzel örnek zaten. Üstelik bu line-up’ta bir tek Tarkan yoktu, rap’in en büyük isimlerinden Ceza da Tarkan’dan önce sahne alacak; toplam 7 şehri geze geze hem pop hem de rap’i aynı sahneye taşıyacaklardı. Ergenliği 2010’lara denk gelenlerin yolu da bu festival serisinden mutlaka geçmiştir. En son kadrosunda Şebnem Ferah, Ceza, TNK ve Ozan Ünlü’nün yer aldığı 2010 ayağında bulunduğum bu gençlik festivaline 14 yıl sonra gidecek olmak beni hem o döneme götürdü hem de “neler değişti / neler kaldı” sorularını da beraberinde getirdi. Bu kadar giriş yeterliyse şimdi 1 Ağustos akşamı Maltepe Etkinlik Meydanı’nda neler olduğuna beraber bakıyoruz!
Her tarzdan, her yaştan insan Maltepe’deydi!
Dün akşamüstü saatleri geldiğinde büyük bir heyecanla Maltepe’ye ulaşmıştım. Benim gibi sayısız insan da akın akın Maltepe Etkinlik Meydanı’na doğru gidiyordu. Hatta bazı kişilerin üstünde Tarkan’ın tişörtlerini gördüğümde şaşırmadım da diyemem. Tarkan tişörtlerine şaşırmamın biraz sonrasında Megadeth tişörtü giyen gençlerin bile alanda olduğuna rastladım. (Benim üstümde The Ringo Jets tişörtü vardı mesela) Bu da yukarıda söylediğim gibi tarz farketmeksizin farklı dinleyicilerin bir potada buluştuğuna ufak bir örnek aslında. Açık hava konserlerinden önce olduğu gibi kafa bantları satanlar, köfte ekmekçiler, seyyar satıcılar klasik olarak etrafımızı sarmıştı. Konser alanına gidenlerin yanında bir de Maltepe Sahil’den konseri dinleyecekler de vardı, ellerinde kamp sandalyeleriyle çimenliğe doğru yürüyen insanlar da gördüm. Etkinlik alanına girişlerde hiç zorluk yaşamamak, açıkçası beni mutlu etti. Hızlı bir akış vardı ki bir festivale girerken en çok isteyeceğimiz şey olabilirdi. İçeri giriş yaptığımda, alanın da ne kadar geniş olduğunu bildiğimden “wow” demedim değil. Hem deneyim alanları çok fazlaydı, hem de alan alabildiğince genişti. Sahne her açıdan çok iyi gözüküyordu ve iki yanda devasa ekranlar vardı. Ancak konser öncesinde bir müzik yayını olmaması bana biraz tuhaf geldi. En azından bekleme süresinde insanları birazcık mood’a sokmak iyi olabilirdi. Biraz gözlem yapmak istedim, etrafıma bakındım. Dinleyicilerin gözü heyecandan ışıl ışıl parlıyordu; kimisi rap dinlemek kimisi de sadece Tarkan için gelmişti.
Herkesle göz göze gelmişiz gibi…
Saatleri daha öncesinde öğrenmiştim. Ceza 20.45’te, Tarkan ise 22.15’te sahneye çıkacaktı. “Acaba tam saatinde çıkarlar mı?” diye düşünüyordum ki 20.44 olduğunda Ceza’nın intro’sunu duyduk. Sahne oldukça büyüktü, hâliyle üstünde yer alan herkese iyi bir hareket alanı sağlıyordu. Ceza başında bir şapkayla çıktı ve sahnede görünmesiyle büyük bir coşku yaşandı. Daha önce 2 kez canlı izlediğim Ceza’nın en iyi performansı olduğunu düşündüm. Arkasında canlı bir ekip ile çıkan Ceza; DJ set’in yanında elektrik gitar, bas gitar, synthesizer ve davul eşliğiyle şarkılarını seslendirmeye başladı. Geçtiğimiz Cuma günü çıkardığı yeni albümü “Yatay Zeka”dan söylediği şarkıların yanında klasik şarkılarını da söyleyen Ceza, ‘Panorama Harem’ı anne ve babasına ithaf etti. Klibini 2005 yılında ilk kez 11 yaşında Dream TV’de izlemiş Batıkan, ‘Panorama Harem’i duyduğunda çok mutluydu 🙂 Ceza’nın seyircilerle olan iletişimini çok sevdim, kendisi şarkılarını söyleyip inmeyi tercih etmiyor dinleyicilerle sıcak temas kurup bol bol sohbet edip, el sallıyordu. Konuşmasının arasında “herkesle göz göze gelmişiz, herkesle sarılmışız gibi hissediyorum şu an” dedikten sonra “Tarkan da biz de çok şanslı müzisyenleriz, karşımızda böyle harika bir dinleyici var” diyen Ceza alçakgönüllülüğüyle alkışları topladı. Yalnızca Ceza’nın MC yeteneklerini değil, ekibin de enstürmanist kişiliğini konuşturduğu konserde Ediz Hafızoğlu’nun davul solosu benim çok hoşuma gitti. ‘Yerli Plaka’, konserin en coşturan şarkısı oldu hatta Ceza, bis olarak yeniden söyleyeceğini belirtmiş olsa da daha sonra Tarkan’ın saatinden kısmamak için bis yapmaktan vazgeçti. Benim en çok beklediğim iki şarkı ‘Rapstar’ ve ‘Holocaust’, konserin sonlarına doğru çaldı ve ‘Rapstar’daki söz akışının olduğu görsel dünya çok hoşuma gitti. Ceza, sahneden inerken ‘Fark Var’ı söyleyerek damgasını vurdu ve 21.45’te sahneyi Tarkan hazırlıklarına bıraktı.
“Canlarım, hepinizi çok özlemişim!”
Ceza’nın performansından sonra Tarkan’ın hazırlıkları için ekipmanlar sahneye gelirken, kalabalık da gitgide artmaya başlıyordu. Sahnede hazırlıklar yapılırken yine arkada müzik çalmıyor olması kitleyi epey sakin tuttu. İnsanlar yere çökmüş reels falan izliyordu öyle diyeyim. Biraz müzik yayını olsa bence insanlara beklerken daha iyi hissettirebilirdi. Saatlerimiz 22.14 olduğunda tıpkı Ceza’da olduğu gibi sahnenin start’ı verildi. Tarkan’ın ekibi sahneye gelmeye başlarken, karşımızdaki tüm ekranlarda Tarkan’ın 32 yıllık kariyerinden klipler, performanslar, şarkılar yayınlanmaya başladı. Tabii bu sırada en yakındığımız şeylerden biri olan telefonların başrolde olması beni yine şaşırtmadı. İlk etapta sahneyi telefon ekranlarından izlemek zorunda kaldık 🙂
Videoların bitmesinin ardından ekranlarda TARKAN yazısı kaldı ve Tarkan, son çıkan albümü “Kuantum 51”in açılış şarkısı ‘Yo’nun intro’suyla sahneye çıktı. Alandaki çığlıkların ve bağırışların desibelini size anlatamam! Tarkan, harika enerjisiyle ve ışıl ışıl parlayan kot ağırlıklı kıyafetleriyle şarkıya girdi. (Buraya bir eleştiri geliyor) Ancak konser başladığında şaşkınlığım da peşinden geldi çünkü Tarkan’ın sesi oldukça kısık geliyordu. Sanırım sahnede bunun farkında olmadıkları için konser bir süre kısık sesle devam etti. Ardından yine yeni albümünden ‘Şerbetli’nin çalmasıyla ses de düzelmeye başladı. Arkada devasa bir ışık çemberi vardı, hareketli olduğu için şarkılara göre inip kalkabiliyordu ki bu keyifli bir detaydı. Yeni şarkılara seyircilerin refleksini izlemeyi ihmal etmeyeyim dedim ancak dinleyicinin biraz daha ısınması gerektiğini düşündüm. Çünkü neredeyse kimse eşlik edemiyordu. Sanırım sözler henüz ezberlenememiş. “Bu kanıya nereden vardın?” diyebilirsiniz. 3. şarkı olarak dinlediğimiz ‘Kır Zincirlerini’ çalmaya başladığında bağıra bağıra eşlik edenlerden birisi de bendim! Sırasıyla ‘Sevdanın Son Vuruşu’, ‘Dudu’, ‘Müteşekkir’, ‘Darmaduman’, ‘Yap Bi’ Güzellik’, ‘Yolla’, ‘Aacayipsin’ gibi şarkıların çaldığı konserde Tarkan arada bir konuşma yaptı ve neden bu kadar uzun zamandır konser vermediğinden bahsetti. “Konser vermek için yeni albümümüzün çıkmasını bekledik, karşınıza yeni şarkılarla gelmek istedik” sözleriyle 5 senedir İstanbul’da neden izleyemediğimizi de öğrenmiş olduk. ‘Aacayipsin’in ardından Can Şengün’den ancak metal konserlerinde duyabileceğimiz sertlikte ve uzunlukta bir gitar solosu dinledik. Alışık olmayanlar muhtemelen “n’oluyor ya?!” demiştir çünkü distortion oranı çok yüksekti 🙂 Ve ardından o epik ‘Ölürüm Sana’ intro’sunun çalmasıyla ortamda kıyamet koptu! 27 yıldır hiç eskimeyen şarkı, ortamın enerjisini yükseltti ve ardından çıkan ‘Hüp’ insanları daha da coşturdu. Etkinlik hafta içi olup, toplu ulaşım da belli bir saatte bittiği için insanlar ulaşım araçlarını kaçırmamak amacıyla erken çıkmaya başlamışlardı, o yüzden konserin sonlarına doğru alanın bir kısmı boşalmıştı.
Tarkan, 1.5 saati aşkın bir süre boyunca enerjisi hiç bitmeden klasikleşmiş ve yeni şarkılarını seslendirdi. “Bu kadar yıldır neden canlı izleyemedik” sorusuna cevabımızı da aldığımız bu konser, dün akşam orada olanlar için en özel konserlerden biri kalacak gibi gözüküyor. Ve anladım ki Tarkan’ın Türkiye’deki dinleyicilerde kredisi hiç bitmeyecek, hep bizim megastarımız olarak kalacak!