2024’ü uğurlamaya hazırlandığımız şu günler, zaman yolculuğu yapmak için de harika bir fırsat. Hazır 1985’ten günümüze 40 yıl geçmişken, 1985’ten 2020’lere kadar yılbaşı ekranlarında neler görmüşüz, gelin aşağıdaki 15 performansla bir göz atalım! Belki de yeni yıla girerken bu listedeki performansları da dinleriz, ne dersiniz?
Batıkan BAKSI / [email protected]
Yılın kimine göre en güzel günleri, kimine göre de işleri ve planları yeni yılın ilk günlerine sarkıtmanın en iyi bahanesi aslında yılbaşı dönemi. Geride kalan 300 küsür günün muhasebesini yapmak bir yana dursun, kişilerin hayatlarında sene boyunca olup bitenleri de görmeye başladığımız “dump”lar etrafımızı sarmaya başlarken ben bu senenin de nasıl geçtiğini pek anlayamadım açıkçası. Bazen yavaşlayan, bazen hiç geçmeyecekmiş gibi gelen 2024, ben bu yazıyı yazarken 9 gün sonra aramızdan ayrılmaya, kişisel tarihimizde bir yaprak sayfası olarak kalmaya hazırlanıyor. Madem 2024’ü uğurlamaya hazırlanıyoruz ve belki de şimdiden 2025’e gireceğimiz gece dinleyeceğimiz şarkıların listesini yapıyoruz; ben de daha önce yine dergy’de yaptığım geçmiş yılbaşı unutulmaz performanslarının 3. bölümünü yazayım dedim. 80’lerden 2020’lere kadar bolca yılbaşı coşkulu bir zaman yolculuğuna hazırsanız, gelin başlayalım!
Zeki Müren ile 1985’e girerken… (1984-1985)
Yılbaşı kavramıyla kafamda en çok eşleşen isimlerden birisi şüphesiz ki Zeki Müren. Sanki onun sesi ve yeni yıl dilekleri olmadan yeni yılı karşılayamayacakmışız gibi geliyor bana nedense. Bu sebeptendir ki her yeni yıl sofrası için çaldığım listelerde mutlaka onun da sesini duymak beni pek mutlu ediyor. 1996’da aramızdan ayrılışına kadar olduğu gibi Türkiye, 40 yıl önce 1985’i de aynı şekilde Zeki Müren’in kadife sesi ve naif tavrıyla karşılamıştı. 31 Aralık 1981’de renkli televizyon yayınlarının başlamasının üzerinden henüz 3 sene geçmiş ve 1984’te televizyonlar tamamen renklenmişken, Zeki Müren’in ‘Şimdi Uzaklardasın’ ile başladığı, ardından ‘Beklenen Şarkı’ ile devam ettiği ve ‘Susma’ ile bitirdiği 3 şarkılık performansı, rengarenk süsler arasında pür dikkat kendisini dinleyen insanlarla ekranlara yansımıştı.
Manço’suz yılbaşı olur mu? (1985-1986)
Barış Manço, 80’leri 1981’de çıkardığı “Sözüm Meclisten Dışarı” albümüyle karşılamış ve müzikal anlayışında kırılmaların yaşandığı “Estağfurullah… Ne Haddimize!” Albümüyle devam etmiş ve 1985 yılında çıkardığı “24 Ayar” ile 80’lerin pop müziğine de göz kırpmıştı. Diskografisinde kaset olarak çıkardığı ilk albüm olan “24 Ayar”ın içinde yer alan ‘Bugün Bayram’ şarkısı, bayramların klasikleşmiş bir marşı olsa da, Manço, 1986’ya girmeye hazırlanan Türkiye’ye TRT ekranlarından yine bu şarkıyla seslenmişti. İzleyicileri şık smokiniyle karşılayan Barış abimiz, üretimi hızına bir an bile ara vermeyip 1986 yılında da “Değmesin Yağlı Boya” albümünü dinleyicisiyle buluşturacaktı.
MFÖ ile enerjisi yüksek yılbaşı! (1986-1987)
1986 yılında, MFÖ’nün ilk albümünün üzerinden 2 sene geçmiş ve grup kitleler tarafından büyük bir coşkuyla takip edilir olmuştu. 1985’te çıkardıkları “Peki Peki Anladık” albümü de epey tutulunca, MFÖ, araya zaman sokmadan 1986 yılında da Hollanda’da kaydettikleri “Vak The Rock” albümünü çıkarmış; albümdeki ‘Vak The Rock’, ‘Bazen’, ‘Adımız Miskindir Bizim’, ‘Gözyaşlarımızı Bitti mi Sandın’ gibi şarkılarla sevenlerinin yüzünü güldürmüştü. Hazır grubun 3. albümü de çıkmışken, 1987’ye MFÖ ile girmemek de ayıp olurdu elbette. Dönemin disko kültürüne de göndermeli bir ortamda Mazhar, Fuat ve Özkan’ın köpükler içinde ‘Vak The Rock’ı söyledikleri performans hem çok renkli hem de çok enerjik bir yılbaşı eğlencesi vadediyordu televizyon başında yeni yıla girmek için hazırlanan izleyicilere.
Nilüfer, en sevilen hitiyle yılbaşı sahnesinde! (1989-1990)
Türkiye, 1900’lerin son 10 yılına girmeye hazırlanırken TV1 ekranlarında ünlülerle dolu da bir gece geçirmişti. Ekranda boy gösteren ünlülerden birisi de 1988 yılında çıkardığı 11. albümü “Esmer Günler” ile eski popülaritesini yeniden kazanan Nilüfer’di. Kayahan, Adnan Ergil, Aysel Gürel, Banu Kırbağ, Selma Andak gibi isimlerle çalıştığı “Esmer Günler” albümüyle pop dinleyicilerinin radarını yeniden üstüne çeken Nilüfer; Kayahan imzalı ve dillerden düşmeyen ‘Mor Menekşe’ şarkısıyla yılbaşı gecesini şenlendirirken, şarkı söylemek için kalktığı masada yer alan İlhan İrem’i görmek de videonun girişinden itibaren hepimizi keyiflendiriyordu.
Kayahan, şarkılarını yazdığı odasından sesleniyor… (1990-1991)
Biz Kayahan’ı aşk adamı olarak bilip, onun duygusal şarkılarıyla duygulanırken; kendisi bize şarkılarını yazdığı odasından sesleniyordu 1991’ye girerken. 1990 yılının Eurovision’da (evet o zamanlar Eurovision’a katılmak Türkiye için gayet sıradan bir olaydı) Türkiye’yi temsil ettiği ‘Gözlerinin Hapsindeyim’ şarkısını seslendirmeye hazırlanan Kayahan, yarışmaya da beraber katıldığı Demet Sağıroğlu ve İskender Paydaş’ı da yanına almıştı bu performans sırasında. Tüm ülkeye mutluluklar diledikleri performansta söyledikleri meşhur şarkılarını 1991’de çıkan “Yemin Ettim” albümüne koyan Kayahan, aynı şarkıyı 1990’da da Nilüfer’in “Sen Mühimsin” albümüne vermişti.
90’ların ilk yılı Aşkın Nur Yengi ile bitiyordu… (1990-1991)
Birçok müzik otoritesi 90’lar Türkçe Pop’u, Aşkın Nur Yengi’nin 30 Ocak 1990 yılında çıkan “Sevgiliye” albümünün başlattığını söyler. Kimine göre subjektif bir yorum olsa da bunun yanlış olduğunu söylemek de güç elbette. Onno Tunç ve Sezen Aksu iş birliğinin en özel çalışmalarından biri olan “Sevgiliye”, Aşkın Nur Yengi’nin de yıldızını parlatan önemli bir albüm olma özelliği taşıyor. 1990’ın Ağustos ayında 750 binlik satış adedine ulaşan albüm, bu kadar başarıya kavuşunca Yengi’yi de tek başına yılbaşı gecesinde görmek şaşırtıcı olmasa gerek. 1990’ı 1991 yılına bağlayan gece STAR1 ekranlarında Antonis Vardis ve Yannis Parios’un müziğini yaptığı ‘Mi Milas’ şarkısına Sezen Aksu’nun yazdığı sözlerle söylediği kült şarkısı ‘Ayrılmam’ı seslendiren Aşkın Nur Yengi, yeni yıla romantizm rüzgarlarıyla girmek isteyenler için harika bir seçenekti.
Fedon ile Yunan esintileriyle dolu bir yılbaşı! (1992-1993)
Bilindiği üzere Fedon “yaz bitti” demeden yaz da bitmez; yeni yıl da gelmez. İşte bundandır ki 1992’i uğurlayıp, 1993’e merhaba demek için televizyonlarını açıp Teleon’u izlemeyi tercih edenler, karşılarında Fedon’u görmüştü. Dönemin meşhur taverna şarkılarından biri olan ve 1992 yılında Hayko Tataryan’dan Aysel Gürel’in yazdığı Türkçe sözlerle dinlediğimiz ‘Pes Ettim’ şarkısının Yunanca sözlü orijinal hâlini ‘İme Sta Haimu’ adıyla seslendiren Fedon, 1993’e buram buram Yunan esintileriyle sokmak istemişti Türk halkını. Kendisini -muhtemelen- bir AVM’nin oyun alanında oyun keyfi yaparken gördüğümüz Fedon, büyük bir keyifle şarkısını söylüyor; yeni yılın neşesini de yaşatmayı başarıyordu.
“Merhaba gençler ve de her zaman genç kalanlar…” (1993-1994)
1993’ü 1994’e bağlayan gece İzmir’in Konak meydanını inletmeye niyetli bir usta sesleniyordu Ege’den. Davudi sesiyle “merhaba gençler ve de her zaman genç kalanlar” diye girdiği konserde “inletelim şu Konak meydanını rap rap diyerekten!” anonsunu yapıp, 1992’de çıkardığı “Nerede Kalmıştık?” albümünün en popüler şarkılarından ‘Raptiye Rap Rap’a giren Cem Karaca, yalnızca bu şarkıyı söylememişti elbette. İzzet Öz’ün yıllar sonra çıkardığı arşivinden izleme şansı bulduğumuz yılbaşı performansında yine albümde epey sevilen ‘Ömrüm’, ‘Sen Duymadın’, ‘Islak Islak’ gibi şarkılarını seslendirmişti Cahit Berkay’ın da eşlik ettiği orkestrasıyla Cem Karaca.
Tarkan’dan yeni yıla özel şarkı! (1994-1995)
Yeni yıldan ne isteriz? Tabii ki bol umut, bol aydınlık ve bol mutluluk. Tarkan da böyle düşünüyor olmalı ki 1995’e gireceğimiz 31 Aralık’ta özel bir yeni yıl şarkısı söylemişti. O yıl, onu milyonlara tanıtan “Aacayipsin” albümünü çıkarıp, kitlelerin diline pelesenk olan şarkılarıyla müzik dünyasını kasıp kavuran megastar; “ışık, daha çok ışık, umut, daha çok umut” diyerek, yeni yıldan en büyük beklentisini söylüyordu aslında. Şarkının klibinde ona eşlik eden gençler ve çocuklarla söylediği şarkısıyla Tarkan’ın yılbaşlarında ekranlarda gözükmesi ne ilk ne de son olacaktı. Hatta öyle ki 22 yıl sonra Tarkan, arkasında harika bir alaturka orkestrasıyla “Ahde Vefa” albümündeki şarkıları da yılbaşına özel söyleyecek, yeni yıla girerken tüm bakışları üzerine çekecekti.
Burak Kut ile renkli mi renkli, enerjik mi enerjik yeni yıl performansı! (1994-1995)
Türkçe Pop’un bebek yüzlü yıldızı olarak piyasaya hızlı bir giriş yapan Burak Kut’un da tanınması için tıpkı diğer yeni şarkıcılarda olduğu gibi yılbaşı gecesi büyük bir fırsattı. Kut, 1994 yılında ilk albümü “Benimle Oynama-Çılgınım”ı çıkarmış, özellikle albümün en büyük hit’i ‘Benimle Oynama’ tüm gece kulüplerinin vazgeçilmez şarkılarından olmuştu. Hakan Peker’in prodüktörlüğünde henüz 21 gibi çok erken bir yaşta çıkardığı albümüyle büyük bir rüzgarı da arkasına alan Kut, 1995’e giriş yaptığımız yılbaşında enerjisi pek yüksek bir sahnede, Noel Baba kıyafeti giymiş bireylerin arasında ve onunla birlikte coşmaya hazır insanlarla, hit şarkısı ‘Benimle Oynama’yı söylüyor ve o sırada onu ekranlardan izleyenler de yeni yılı keyifle karşılıyordu!
“Ne yerde ne gökteyim, bir garip seferdeyim…” (2002-2003)
Kenan Doğulu, 90’lara tam 5 tane albüm sığdırmış ve artık Türkçe Pop’taki rüştünü çoktan ispat etmişti. Onun için 2000’lerle birlikte artık üretimlerini çeşitlendirmek ve yıllar içinde farklı tarzlar deneyerek bildiğimiz pop müzikten uzak bir müzik yapmak vardı. 2001 yılında çıkardığı ve epey ses getiren “Ex Aşkım” albümündeki şarkılarla hem kendi dinleyicilerini hem de Türkiye’deki pop severleri kendisine çeken Kenan Doğulu, 2003’e girerken ATV ekranlarında Deniz Akkaya ve Çocuklar Duymasın’daki Havuç rolüyle ünlenen Furkan Kızılay’ın sunduğu yeni yıl programında “Ex Aşkım”da yer alan ve ilk kez babası Yurdaer Doğulu’nun seslendirdiği ‘Elveda Meyhaneci’yi söylemişti. Yılbaşı gecesine de pek yakışan bu Hicaz makamındaki şarkıyla derdine tasasına bir rakı kadehi dokunduran televizyon başındaki insanlar, Doğulu’nun sesiyle 2003’e “merhaba” demişti.
Göksel ve Neşe Karaböcek aynı sahnede! (2009-2010)
Göksel, 1997 yılında Yavuz Çetin’in de eşlik ettiği bir ekiple “sabır” diyerek hayatımıza bir anda girmiş ama asıl yükselişini 2001 yılında çıkardığı “Körebe” albümüyle yapmıştı. Albümün ilk şarkısı, 70’lerden bir cover’dı ancak Ahmet Koç’un elektro bağlamasıyla da kulaklara yeniden yerleşmişti. Göksel, Neşe Karaböcek ile meşhur olan ‘Günün Birinde’yi, yıllar sonra aynı sahnede birlikte söylemeyi hayal eder miydi bilmiyorum ama 2009’u 2010’a bağlayan yılbaşında, NTV hazırladığı konsept ile bunu gerçek kılmış; Göksel ile Karaböcek’i aynı sahneye taşımıştı. Birlikte ‘Günün Birinde’, ‘Eski Dostlar’, ‘Ağlama Değmez Hayat, ‘Adını Anmayacağım’ şarkılarını söyleyen ikili, yeni yılı büyük bir retro dalgasıyla karşılamamızı sağlamıştı.
Yüksek Sadakat ile yüksek eğlence! (2013-2014)
2010’larda henüz rap hayatımızı böylesine ele geçirmemişken, yılbaşı gecelerinde kanalların her birinden rock gruplarının fırlama ihtimali de çok yüksekti. Hele ki popüler kültüre daha yakın müzikler yapan gruplar, yılbaşı için biçilmez kaftandı. 2014’e gireceğimiz yılbaşı gecesinde de Cingi’nin vokalist olduğu döneme denk gelen Yüksek Sadakat, 4 şarkılık bir performans sergiliyordu. ‘Haydi Gel İçelim’, ‘Ben Seni Arayamam’, ‘Fener’ ve ‘Seninle’ şarkılarını seslendiren Yüksek Sadakat; eğlencesi de, neşesi de, müziği de yüksek bir yılbaşı gecesi yaşatmaya kararlıydı kendisini izleyen insanlara.
Dünyanın sonuna, yeni yılın başına doğmuşuz! (2021-2022)
İlk albümünün 20. yılını bu sene itibarıyla dolduran maNga’yı yeni yılda televizyon ya da internet ortamında görmeye aslında çok alışık değiliz. 2020’ye girerken NTV’de sergiledikleri performanstan sonra 2022’de Oğuzhan Uğur’un P!NÇ programında Sakiler, Anıl Piyancı, Norm Ender, Yasemin Şefik gibi isimlerin de olduğu konuk kadrosunda yer alan maNga, yeni yıla özel pek manidar bir şarkıyla çıkmıştı yeni yılı karşılamaya hazırlanan insanların karşısına. 2009’da çıkardıkları “Şehr-i Hüzün” albümünde yer alan ve ismini Birol Namoğlu’nun arkadaş ortamındaki sözünden alan ‘Dünyanın Sonuna Doğmuşum’u söyleyen grup, pandemiyle de boğuştuğumuz o günlerin de özetini sunmuştu aslında.
Yeni yılın ilk dilekleri ünlülerden… (1985-1986)
Geldik yazının sonuna… Tabii arşive dalınca çıkmak pek mümkün değil, bu yüzden 40 yılı 15 kadar performansla özetleyeyim dedim. Yazıyı da yine çok sevdiğimiz isimlerin 1986’ya girerkenki dilekleriyle bitirmek istedim; Sadri Alışık, Ayşegül Aldinç, Ediz Hun, Zuhal Olcay, Şener Şen ve tabii ki Zeki Müren’in yeni yıl dilekleri; 40 yıl öncesinden 2025’e de etki etsin. Şimdiden herkese harika ve bol müzikli bir yıl diliyoruz!