AYDEED: “Yaptığım her işin tapusu bende diyebilirim”

Alternatif sahnenin en genç yeteneklerinden Ayça, AYDEED adını alarak müziğinde yepyeni bir sayfa açtı. AYDEED’e bundan sonraki projelerini sorduk.

Sebla KOÇAN / [email protected]

“Kısa Zaman İçin”, “Ready 2 Go”, “Ya Bi Gören Olursa” gibi şarkılarıyla kendine has üslubunu ortaya koyan, temmuz ayında da yeni şarkısı “Söz”ü yayınlayan genç yetenek Ayça’yı bundan sonra AYDEED ismiyle izleyeceğiz. AYDEED’in anlamını “I did” yani “Ben yaptım” olarak açıklıyor, müzisyen: “Yaptığım her işin tapusu bende diyebilirim. Tamamen beni yansıtan oldukça “savage” (vahşi) bir isim bence.” Değişen ismiyle birlikte de 5 şarkılık yeni bir EP için kolları sıvamış. Yeni projelerini merakla beklediğimiz AYDEED’le sohbet ettik.

Seni Ayça olarak tanıdık ama şimdi AYDEED ismini kullanıyorsun. Nereden geldi bu değişim fikri?
Ayça yeteri kadar tekil bir isim değildi ve ben de bugüne kadar hep Ayça’ydım. Sanatçı olunca işler değişiyor. Egomun ve değerimin farkında olmak istedim. Sanatçının isminin de bunun büyük bir parçası olduğunu düşünüyorum. Sanat yaparken daha farklı hissetmek istedim. Persona işi önemli. Yeni isimle diğer Ayçalar’dan sıyrılmak adına yaptım bu değişikliği.

AYDEED, “indeed”le benzerlik taşıyor, peki nasıl bir anlamı var, senin müziğinde seni nasıl temsil ediyor bu isim? 
AYDEED, “I did” diye okunuyor. Bu, ben yaptım demek. Gerçekten de ilk şarkımı çıkarana kadar beni bu noktaya getiren tek kişi bendim. Gerek müzik, gerek dans ve başarılı olduğuma inandığım her konuda her şeyi ben yaptım. Biraz hecelere böldüğümüzde ise AY, Ayça’nın AY’ı. Ayça’dan tamamen kopamazdım. DEED’in ise tapu, başarı, cesaretli davranış gibi birçok anlamı var. Yaptığım her işin tapusu bende diyebilirim. Tamamen beni yansıtan oldukça “savage” (vahşi) bir isim bence. 

Üzerinde çalıştığın, yakın zamanda duyacağımız yeni şarkıların var mı? 
Tabii ki! Yolda olan 5 şarkılık bir EP var. Henüz bitmedi. Trap sounddan biraz uzaklaşmak istiyorum artık. EP’de de bunu görebileceğimizi umuyorum. Tabii EP öncesi, bu 5 şarkıdan birini kliple yayınlayacağım. Bu ay çekimlere başlıyoruz. Çok yetenekli insanlarla çalışıyorum. Herkesin beğeneceğine eminim.

“KENDİMİ BİLDİM BİLELİ DANS VE MÜZİKLE İÇİÇEYİM”

Vloglarında Ankara’da yaşadığını gördük, Ankaralı mısın? Biraz seni tanıyabilir miyiz?
99’luyum, 21 olacağım bu sene. Doğma büyüme İzmirliyim ama üniversite için Ankara’ya gittim, 2017’den beri de oradayım. Bilkent Üniversitesi’nde İletişim Tasarım okuyorum. İlk başta Mütercim Tercümanlık okuyordum fakat çok benlik olmadığını anlayıp bölümümü değiştirdim. Hem İngilizce hem Fransızca bir arada olunca işler benim için zorlaştı açıkçası, ben de katlanamadım. Zaten eğitim konusunda çok hırslı değilim diyebilirim. Bu arada vloglarımı izlemeniz gözlerimi yaşarttı. Sevindim 🙂

Hem öğrencisin hem de müzikle ilgileniyorsun. Peki nasıl karar verdin single yayınlamaya? Yolun kimlerle kesişti? 
Kendimi bildim bileli hem dansla hem de müzikle iç içeyim. İkisinden de koptuğum bir an bile yok. Bir süre Tan Sağtürk Dans Akademisi’nde dansçıydım. Aynı zamanda küçüklüğümden beri sürekli Disney’in yarışmalarına, K-Pop ile alakalı yarışmalara katılırdım. Sürekli çabaladım aslında küçük çaplı da olsa. Tabii ki isterdim daha önceden şarkı yayınlamayı ama işte bir şekilde o kadar da gündemimde değildi. Yaşım da çok küçüktü. İlk şarkımı 14 yaşında yazdım o andan itibaren de gerçekten ne yapmak istediğimi anladım. 2018 yazında Berkin’le tanıştık ve müziğe dair gayelerimizin çok benzediğini fark ettik ve beraber çalışmaya başladık.

Şarkılarının çoğunda prodüktör olarak Berkin Laleli ile çalıştığını biliyoruz, nasıl onunla çalışmak? Neler katıyor sana? 
Berkin benim için prodüktörden ötedir. Benim hayatıma sığdırdığım tek dostumdur. Baya kardeşim gibi. Onunla karşılaştığım için çok şanslı olduğumu Berkin’e tanıştığımız yaz söyledim. Bir kere her zaman bir önce yaptığının üstüne koymaya çalışır Berkin. Beni her zaman daha fazlasını yapmaya iter ve gerçekten bana cesaret verir. Ayrıca yeniliğe çok açık bir insan. Hiç dinlemediği K-Pop’ı dinletmek istediğimde “Dinlet neymiş o?” demişti. O an zaten beraber çok uyumlu olacağımızı anladım çünkü o da benim gibi her kafadan müziği dinlemeye çok açıktır. Çok kısa zamanda da çok yol katetti. Gurur duyuyorum onla.

“KENDİ ŞARKINA İNANMAZSAN O ŞARKIDAN HİÇBİR ŞEY OLMUYOR”

“Kısa Zaman İçin” şarkısının hikayesini biraz anlatır mısın bize? Yarı Türkçe yarı İngilizce olmasını sen mi istedin? Şarkılarını kendin mi yazıyorsun, nasıl geçiyor üretim süreçleri?
Bu şarkıyı yazarken çok da mutlu değildim ve kendi kafamda bir konuda anlık mutluluğum için uzun vadede ne kadar zarar görebilirim ki diye düşünüyordum. Böyle bir şarkı çıktı. Çoğu zaman zaten mutsuzluklarımı, pişmanlıklarımı avantaja çevirmeye çalışırım. Şarkılarımı kendim yazıyorum. Şarkının yarısı Türkçe mi yarısı İngilizce mi çok dikkat etmiyorum. Yazarken nasıl akıyorsa öyle devam ediyorum. Türkçe yazmaya da yeni başladım zaten. İngilizce yazmak daha kolay geliyor kulak alışkanlığından dolayı ama bu aralar İngilizce’yi biraz azaltmaya başladım, insanlar “Anladık biliyorsun!” demesin diye. Ay aslında çok da umrumda değil de işte 🙂

Üretim sürecine gelirsek beat geldiği an oturmuyorum şarkının başına. Biraz dinleyip kendime zaman veriyorum. Değiştirilmesini istediğim yerler varsa Berkin’e iletiyorum falan. O an hadi yapayım şu şarkıyı ya diye bir hissiyat geliyor içime. O zaman yazıyorum. Bazen bir oturuşta tamamlıyorum bazense birkaç gün sürüyor. Ben şarkının tamamını bitirene ve memnun olana kadar da kimseye dinletmiyorum ve kimsenin fikrini sormuyorum. Çünkü 1 yıllık tecrübem içerisinde gördüm ki kendi şarkına kendin inanmazsan, o şarkıdan hiçbir şey olmuyor.

“Ready 2 Go” yayınlandığında diğer şarkılarının da İngilizce olacağını düşünmüştük. Devamı gelecek mi İngilizce şarkıların?
Belirtmeden geçemem, “Ready 2 Go” en az dinlenen şarkım olsa da benim için yeri çok ayrı. Hem hissiyat olarak hem de Berkin’le tamamladığımız ilk şarkı. Kıyamam ya çok tatlıdır, niye dinlemediniz o şarkıyı ühü  Ne kadar çok İngilizce yapmak istesem de şu an düşünmüyorum. Albüm için yapabilirim 1-2 tane ama single olarak en azından kafamdaki noktaya gelene kadar sanmıyorum.

KISA KISA…

• Sabahları uyandığımda su içmeden asla kendime gelemem. Bu benim rutinim.
• Gardrobumda favori bir parçam yok. Her şeyden çok çabuk sıkılıyorum.
• Yemek yapmakla aram iyi gibi. En iyi yaptığım yemek tavuk.
• Döne döne dinlediğim ve hiç sıkılmadığım albüm SZA – Ctrl.
• Yaz insanı mısın kış insanı mı diye sorsalar cevabım “yaz insanı” olurdu. Çünkü güneşlenmeyi seviyorum.
• Netflix’i açtığımda düşünmeden “oynat”a bastığım dizi Paradise PD. Çok seviyorum.