Ana SayfaEtkinliklerAra Güler Müzesi'nde görülmemiş fotoğraflarla bir sergi

Ara Güler Müzesi’nde görülmemiş fotoğraflarla bir sergi

Ara Güler’in şehrin geceden gündüze dönüşümünü gözler önüne seren “İstanbul Uyanıyor” sergisi 4 Mayıs’a kadar gezilebilir.

İpek Atcan / [email protected]

Ara Güler’in 18 yaşındayken kaleme aldığı “İstanbul’da Sabah” yazısından ilham alan (en sona sizlere o yazıyı da bırakıyorum…) ve şehrin geceden gündüze dönüşümünü gözler önüne seren “İstanbul Uyanıyor” sergisi, 9 Kasım’da Ara Güler Müzesi’nde başlamıştı. Biraz rötarlı da olsa gezme şansım oldu.

Ara Güler’in Beyoğlu Güler Apartmanı’ndaki karanlık odasında ürettiği baskılar, kendisine ait fotoğraf makineleri ve diğer karanlık oda ekipmanlarının sergilendiği “İstanbul Uyanıyor” sergi seçkisi Sultanahmet, Eminönü, Haliç, Galata, Taksim, Polonezköy, Paşabahçe, Ayvansaray ve Arnavutköy’e kadar uzanan İstanbul’a geniş bir bakış sunuyor.

Serginin bence en önemli noktalarından biri, yer alan 55 fotoğrafın yarısının Ara Güler arşivinden ilk kez izleyici karşısına çıkıyor olması. Bir diğer önemli nokta ise aslında hiç alışmadığımız bir Ara Güler perspektifi görmemiz. Serginin açılışında sizleri karşılayan ilk fotoğraf Ara Güler’in pek de yapmadığı bir gece karesi. Bu fotoğraf gece çekilmesi kadar uzun pozlamasıyla da Ara Güler’in diğer çalışmalarından ciddi bir biçimde ayrılıyor. Fotoğraf 1958 yılına ait ve kadrajda Galatasaray Lisesi’ni de görebiliyorsunuz.

1731569851 Beyo lu 1958
Beyoğlu (1958)

Sergide göreceğiniz fotoğraflar, İstanbul’un yalnızca tanıdık silüetlerine değil, aynı zamanda gecenin sabaha bağlandığı saatlerdeki sessizliğine de gözler önüne seriyor. Özellikle Eminönü ve eski Galata Köprüsü tarafındaki kareler bunu size derinden hissettiriyor. Bu sergi sadece fotoğraflara baktığınız değil de bir film izlediğiniz ya da bir şiir okuduğunuz hissini uyandırıyor sizde.

Sergide yer alan fotoğrafların bazılarının hala hangi tarihe ait olduğu üzerinde çalışılıyor. Hatta öyle ki, bazı tarihler karelerde yer alan bir araç plakası (eskiden plakalar farklıydı), bir markanın tabelası/reklamı, bir vapurun suya ilk indirilişi gibi dikkat çeken noktalarla izinden gidilerek bulunmuş.

1731569854 Bostanc 1956
Bostancı (1956)

Ara Güler Müzesi’nin bu yeni sergisi, 4 Mayıs 2025 tarihline kadar, Pazartesi günleri hariç Salı-Cumartesi 10.00-18.00, Pazar günleri ise 12.00-18.00 saatlerinde Yapı Kredi bomontiada’da sizleri bekliyor. Girişlerin ücretsiz olduğunu da belirtmek isterim.

İstanbul’da Sabah

Yaz aylarından bir gün… Güneş, parlak şualarını Boğaz’ın berrak suları üstünde parlatıyor. İstanbul ve havalisi, bu yaz gününün ilk saatlerini yaşıyor. Haliç’in iki yanında heybetle duran iki yüksek bina, biri İstanbulun sağ tarafında durmuş olan Galata, diğeri ise ince ve yüksek Beyazıt Kulesi… Sanki, İstanbul’un bu iki yüksek noktası birbirini kıskanıyor.
Yavaş yavaş şehirde canilik alâmetleri belirmeye başladı. Arka arkaya iki üç tramvay henüz boş olan Galata Köprüsü üzerinden arka arkaya ilerliyorlar.
Köprünün altından birkaç yük motoru, suların durgunluğunu bozuyor ve sanki rahatı bozulan sular motorun demirden gövdesine saldırarak onunla savaşmak istiyorlardı. Haliç tarafında galiba bir demirci dükkanı açıldı, uzaktan uzağa gelen çekiç darbelerinin örse vurulmasından çıkan ses, tak… tak… tak…
Artık daha fazla işlemeye baslayan tramvaylardan atlayan birkaç çocuk, ellerindeki gazete tomarlarını güçlükle taşıyarak onları köşe başındaki henüz kapalı olan gazeteci dükkanının önüne bırakıyorlar. Bir iki saat sonra artık kulağı dükkan kepenklerinin açılmasından gelen sesler dolduruyor. Ardı ardına birkaç kepenk patırtıları ve ara sıra işleyen taksilerin korna sesleri…
Birden bu bütün seslerin üstünde hâkim bir ses duyuldu. Kadıköy’den ilk gelen ve biraz sonra birçok kalabalığı Istanbul’a bırakacak olan Kadıköy vapurunun ince düdüğü.
Artık gazeteci dükkanı da açıldı. Vapurdan çıkanların bazıları oraya uğramayı ihmal etmeyerek her günkü gibi gazetelerini alıyorlar.
Kadıköy vapurunu Bogaziçi’nden gelen Büyükdere vapuru takip etti ve böylece Istanbul canlanmaya, her günkü hayatini yasamaya başladı.

Ara Güler, 17 Nisan 1946

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR