Özellikle günümüzde birçok insan, birçok farklı konudaki derdini çözmek, ızdırabını dindirmek ya da kendini yeniden bulmak için spiritüel yollara başvuruyor. İşte tam bu noktada Disney+’ın yeni dizisi “Arayış” da günümüze cuk oturuyor.
İpek ATCAN / [email protected]
Spritüel yollar, insanların kendi iç dünyalarını keşfetmelerine ve yaşamın anlamını bulmalarına yardımcı olabiliyor. Meditasyon, yoga, dua, nefes çalışmaları gibi teknikler, zihinsel sakinlik, iç huzur, bilinç genişlemesi ve manevi deneyimlerin yaşanmasını teşvik edebiliyor. Özellikle çağımızın en büyük problemlerinden biri olan “stres” ile başa çıkmak, zihinsel sağlığı iyileştirmek ve duygusal dengeyi sağlamak için birçok insan bu yola başvuruyor.
Şehir hayatında debelenip duran birçok insan kendini şehrin bastırılamaz sesinden kurtarmak ve doğayla tekrar bir araya gelmek için radikal kararlar alıp hayatını değiştiriyor. Dış dünyayla bağlantısını kesenler dahi çok. Unutulan “etik” değerler daha güçlendirilmiş ve hatta modern dünyaya “aykırı” sayılabilecek boyutta geri geliyor. Amaç özünde insanların daha anlamlı bir hayat sürdürmelerine ve başkalarına yardım etme, empati, cömertlik gibi değerleri daha fazla yaşamalarına katkıda bulunabilmek. Peki gerçekten işe yarıyor mu?
“Arayış” ve bulamayış
Disney+‘ta geçtiğimiz gün gösterime giren 6 bölümlük “Arayış” işte tam da bu konuları işliyor. Türlü problemlerle şehir hayatından kaçan -ama çok da uzağa değil, İstanbul’da bir adadayız-, kendini fiziksel ya da mental anlamda tedavi etmeye çalışan bir grup insanın hikayesi bekliyor bizi dizide. Dini tarikat deseniz değil, tamamen spiritüel deseniz değil, bol bol soru işareti oluşturan ve 6. bölüm sonunda da sizleri yine sorularla bırakan -ikinci sezon garanti gibi- bir dizi “Arayış”.
Başrollerinde Aslı Enver ve Mehmet Günsur yer alıyor. Mehmet Günsur sanki bugüne kadar hep bu rolü oynamalıymış da ancak sıra gelmiş gibi. Ele alınan konu tartışılır ama uzun zamandır ilk kez yerli bir dizide “rol yapan” değil de gerçekten gerçekmiş gibi hissettiren bir kadroya denk geldim. Bu da bir oturuşta neredeyse her biri 1 saat süren 6 bölümü bitirmeme sebep oldu. Dizinin bir ters köşesi de “Kurak Günler” gibi bir filmden sonra böyle bir dizide adını gördüğümüz Emin Alper. Bir miktar şaşırttığını söylemeliyim. Ancak bunu “negatif” bir anlamda söylemiyorum, tam olarak kelime anlamıyla ve hatta “ters köşe” anlamında söylüyorum.
Dizide arayanlar aradıklarını buluyor mu tartışılır, bence yorum izleyenlere kalmış. Ancak gerçek hayatta bu arayışların çok da karşılık bulduğu söylenemez. En azından kendi gözlemlerim adına söylemeliyim ki “iyilik” yolunda çıkılan bu spiritüel arayış seyahatleri çoğunlukla kişilerin mutsuzluklarından ve agresif yapılarından pek de sıyrılamadıkları birer “yerinde sayış”a dönüşüyor. Ama tabii yine ekliyorum, “bence” ve “çoğunlukla”. Aksi senaryolar da muhakkak vardır.
Benzer diziler
“Arayış” izleyenler tarafından direkt Nicole Kidman’ın başrolde olduğu “Nine Perfect Strangers”a olan benzerliği ile eleştirilidi ki pek de haksız sayılmaz bu yorumlar. Gelin bundan yola çıkarak bu tarz dizileri sevenlere birkaç dizi önerisi ile yazıyı sonlandırayım.
-
Nine Perfect Strangers
“Nine Perfect Strangers”, Liane Moriarty tarafından 2018 yılında yayımlanmış bir kurgu eserdir. Kitap, dokuz farklı kişinin bir sağlık ve wellness tatiline katıldıkları bir tesiste yaşadıkları olayları anlatır. Bu karakterler, stresli veya travmatik deneyimler yaşamış insanlardır ve yaşamlarında değişiklik yapma, iyileşme veya kişisel gelişim arayışındadırlar. Tüm bu karakterler, wellness merkezi adı verilen Tranquillum House’a katılırlar. Tranquillum House, güvenilir bir yoldaşlık, sağlık ve mutluluk arayışında olanlara hizmet veren bir tesis olarak tanıtılır. Kitaptan uyarlanan dizide başrolde Nicole Kidman yer alıyor.
-
The Wilds
Kadınların güçlenme hafta sonuna giden bir grup kadının yer aldığı özel bir uçağın okyanusta düşmesi sonucu bir adada mahsur kalan her biri arketipik kişilikleriyle kendi amacını ve kimliğini bulmaya çalışan kadınların yaşadıklarını anlatıyor
-
The White Lotus
“Nine Perfect Strangers” gibi “White Lotus” da göründüğü gibi olmayan bir spa tatil köyünde zengin ve travmatize olmuş insanları konu ediniyor. “Nine Perfect Strangers”ın merkezi gizemi Masha’nın kim olduğu ve niyetlerinin ne olduğu etrafında dönerken, “White Lotus” sezonun sonunda birinin öleceği gerçeğini ortaya koyar. Her iki dizi de bu insanların kendi tatil köylerine huzur ve uyum bulmak için geldiği gibi görünse de, sonunda ikisi de para ile mutluluk satın alınamayacağını kanıtlar. Aslında bu açıdan “Arayış”la da kesişiyor her iki dizi de.