2021 yılından bugüne dek gerek yaptığı solo çalışmalarla gerekse de birçok farklı isimle yaptığı ortak şarkılarla tanıdığımız ve her an şehrin herhangi bir noktasında gösterdiği performanslarla karşımıza çıkma ihtimali olan Canay Doğan ile yeni single’ı ‘Cesur Aşktan Yana’ hakkında konuştuk. Buram buram retro kokan ve dinleyicilerini pek şaşırtacak Canay Doğan’ı gelin daha yakından tanıyalım!
Batıkan BAKSI / [email protected]
Canay hoş geldin! İlk olarak yeni single’ın hayırlı olsun. Bu vesileyle birazcık bu şarkı hakkında konuşmak istiyorum. ‘Cesur Aşktan Yana’nın hikayesini bize biraz anlatır mısın?
Hoş buldum Batıkan, öncelikle teşekkür ediyorum. Şarkının hikayesi biraz epik aslında. 1,5-2 sene önce bir akşam, arkadaşımın stüdyosunda oturuyor ve prodüksiyon programını öğrenmeye çalışıyorken çıktı ortaya. O zamanlar daha ağır düzeyde müzik faşistiyim bu arada. (Gülüyor) Neyse “hadi bütün popüler ve ilk akla gelen öğeleri kullanarak bir şarkı yap” dedim kendime ve dalga geçmeye başladım. Proje demo olarak bitti ve bir daha uzun süre açmadım. Sonra bir gün bilgisayarımdaki projeleri kurcalarken bu şarkıyı buldum ve dedim ki kendime “Canay bu insanı yakalıyor!”. Sonra “haydi bi’ tarz değişikliğine gidelim ve bu sefer farklı bir şey yayınlayayım” diye düşündüm. İlk yaptığımda sözler daha farklıydı tabii sonradan cringe seviyesini azaltmak adına revizyon yaptım. Beni önceden dinleyen insanların yorumlarından biraz korksam da ilk defa dinleyecek insanların yorumları için de heyecanlıyım.
“Sababa 5 ile çalışmak da ufkumu çok genişletti…”
Şarkıyı dinlemeye başlar başlamaz direkt 80’ler ile erken 90’lara gitti kafam, altyapı bakımından epey retro bir şarkı. Diğer şarkılarına kıyasla biraz farklı bir çalışma olmuş bu yüzden bence. Bu sound nasıl ve neden çıktı yeni şarkında?
Aslında bu retro kafa içimde hep vardı özellikle şarkılarımdaki synth seçimlerimde genelde retro sound’lar ilgimi çekiyor. Biraz da içimdeki Mabel hayranlığının getirisi diyebiliriz, oradan da beslendiğimi düşünüyorum. Sababa 5 ile ortak çalışmalarımızda da benzer sound’lar görebilirsiniz onlar ile birlikte çalışmak da ufkumu çok genişletti.
Son single’ın ‘Yosun’un üzerinden 3 ay geçti. O çalışmadan bugüne kadar neler olup bitti hayatında? Yeni şarkı ya da albüm hazırlıkları oldu mu yoksa sadece ‘Cesur Aşktan Yana’ya mı odaklandın?
Sürekli üretimim devam ediyor fakat demo formatında oluyor ne yazık ki. Şu an demo olarak geliştirilmeyi bekleyen bu şarkıyla benzer türde 2-3 şarkım daha var. Biraz tepkileri görmek ve ona göre hareket etmek istiyorum çünkü farklı tarzlarda da bestelediğim şarkılar var. Bir yandan da bazı değişiklikler yaşandı hayatımda; iş alanımla ilgili bu değişiklikler de planlarımı sekteye uğrattı. Geçtiğimiz 3 ay bolca mücadeleyle geçti diyebilirim. Bu şarkıdan sonrası için sanıyorum yine bir single ile devam edeceğim. Ama beklenmedik süprizler de olabilir tabii 🙂
“Aşk, insanın başına her zaman gelen bir şey değil…”
Şarkının temasına uygun bir soru soracağım şimdi. Sence cesur aşk nedir? Aşkta tarafları cesur kılan şeyleri bir de senden duymak isterim.
Bence cesur aşk, sevginin arkasında dimdik durmaktır, mücadele etmektir. Engellere, korkulara, imkansızlıklara, belirsizliklere rağmen sevginin peşinden gitmektir. Aşk benim için çok değerli bir kavram ve iki taraf da gerçekten aşkı hissediyorsa kıymet verip büyütmeli diye düşünüyorum. İnsanın her zaman başına gelen bir şey değil, nadir olduğu için de kıymetli.
Single için bir de klip çekmişsiniz. Görsel dünyalarda retro dokulara bayılan birisi olarak klibin dokusuna da bayıldım bu arada. Konsepti nasıl belirlediniz, şarkıdaki farklı dünyalar mevzusunu nasıl yansıtmayı amaçladınız?
Klibimizin fikri tamamen yönetmenimiz Oğuzhan Üstün’e ait. Biz fikirsizlik içinde kara kara düşünürken şarkıyı dinler dinlemez bize birkaç dahiyane fikir ile geldi ve aşırı kafamıza yattı. Benim şarkıyı yazarken hayal ettiğim çift ve hikayesi böyle değildi fakat kendi fikrimden bahsetmedim ve onda çağrıştırdığı şeyi görmek istedim, iyi ki de bahsetmemişim böylesi çok daha güzel oldu çünkü. Şarkıdaki retro sound Oğuzhan’ı eski İstanbul ve Yeşilçam temalı fikirlere yönlendirdi. Vapurda genç bir kız ile karşılaşan orta yaşlı bir adamın kıza aşık olması ve yolculuğu boyunca onunla birlikteliklerine dair hayaller kurması üzerine bir senaryo kurguladı. Karakterlerin yaş farkı burada farklı dünyaları yansıtıyor.
Görselliğe girmişken buna da değinmeden geçemeyeceğim; single’ın kapağı önceki çalışmaların illüstratif dünyasına benzese de bana bir tık daha farklı geldi. Kapak görselini kim yaptı ve dünyasını nasıl oluşturdunuz?
Kapak tasarımı Melodi Edremit’e ait. Daha önceki şarkılarımda da Melodi ile çalışmıştık, kendisinin hem hayal dünyasını hem de tasarıma yaklaşım sürecini çok beğeniyorum. Ben yalnızca onun tasarımlarından birkaç örnek seçtim kafamdaki tarzı anlatmak adına, geri kalanı tamamen şarkının onda uyandırdıklarıyla, onun hayal gücüyle ortaya çıktı. Ben de sonuçtan çok memnun oldum tabii. İki taraflı birbirini besleyen bir üretim süreci oldu.
“Üretim sürecimde mantıksal değil duygusal düşünerek bir şeyler çıkarıyorum…”
Caz eğitimi alan bir müzisyensin ancak müziğin cazdan biraz uzak bir noktada. Ama caz, diğer müzik türlerine göre ucu epey açık ve sentezlere de uygun bir müzik. Aldığın bu eğitim yaptığın müziğin ne kadarını etkiliyor sence?
Sanıyorum hiç etkilemiyor diyebilirim. Üretim sürecimde mantıksal değil duygusal düşünerek bir şeyler ortaya çıkartıyorum, caz çokça bilgiye ve düşünmeye dayalı bir müzik. Ben hislerimden yola çıkarak melodiler buluyor sonra o melodilerin hislerine ve ölçüsüne uygun sözler yazıyorum.
Vokalistlikle birlikte multi-enstrümanist bir müzisyensin aynı zamanda. Farklı tarzlarla farklı iş birlikleri de yapabiliyorsun bu sayede. Ortak işler senin müzik dünyanı nasıl zenginleştiriyor? “A-a bu iş güzelmiş, kendi müziğime de yansıtayım” dediğin zamanlar oluyor mu?
Ortak işler çoğu zaman ufkumu açıyor, bana yeni perspektifler kazandırıyor. Bazen cesaret edemeyeceğim şeylere yalnız olmadığım düşüncesiyle cesaret buluyorum, bazen de başrolde olmamanın verdiği rahatlıkla benim tarzıma uzak işlerin içerisinde yer alırken rahat hissediyorum.
Sen sokaktan da çok beslenen birisin. Hatta yeni şarkının klibinde de yine bir sokak müzisyenini canlandırmışsın. Sokak müzisyenliği olmasaydı, müzisyen kişiliğin nasıl gelişirdi? Dış dünya ile bu kadar iç içe olmak seni nasıl etkiliyor?
Sokak müzisyenliği olmasaydı kesinlikle şu an olduğum kişi olamazdım. Ben aşırı sahne korkusu olan, insanların yanında şarkı söyleyemeyen utangaç bir insandım. Annem bile 3 yıl öncesine kadar yan yanayken doğru dürüst sesimi duymamıştır. Hayat beni çalışmaya mecbur bıraktığında ve vapurda müzik yapmaya başladığımda yavaş yavaş üstümdeki o utangaçlığı attım. İlk vapur günümde heyecandan gözlerim kararmıştı 🙂 Özetle sokak ve vapur müziği özgüvenimi kazanmama yardımcı oldu ve bana bir sürü tecrübe kazandırdı. Hiç yapmamış olsaydım kesinlikle şu anki Canay olamazdım.
Bundan sonraki süreçte Canay Doğan cephesinden neler duyacak, neler göreceğiz?
Aslında yine şarkılar yazıp çizmeye ve yayınlamaya devam edeceğim sadece EP mi albüm mü yoksa single mı olur bilemiyorum. Tarz değişikliğine gitme gibi bir düşüncem var buna da tamamen dinleyicilerden aldığım tepkiler doğrultusunda karar vereceğim. Yani siz benden yine şarkılar beklemeye devam edin, türüne yolda hep beraber karar verelim 🙂
Son olarak dinleyicilerine ve dergy.com okuyucularına söylemek istediklerini bir de senden duyalım mı? 🙂
Fikirleriniz, geri dönüşleriniz benim için çok önemli. Lütfen olumlu ya da olumsuz fikirlerinizi bana iletmekten çekinmeyin. Tabii bunu saygı çerçevesi içerisinde yapmaya özen gösterirseniz sevinirim. Müziği önce kendim sonra da sizin için yapıyorum bu yüzden şarkılarımda kendinizden bir melodi veya söz bulmanız, buna değer vermeniz beni mutlu eden şey. Yeni Canay hakkında ne düşünüyorsunuz? Tepkilerinizi merakla bekliyorum <3