Londra ve İstanbul arasında mekik dokuyarak müzik kariyerini şekillendiren Cem Yenel ile bir araya geldik.
2018 yılında ‘Aşk Bu Biter mi’ adlı teklisiyle müzik sahnesine adım atan, o günden bu yana çıkardığı teklilerle söz yazarlığı ve beste konusundaki iddiasını ortaya koyan Cem Yenel, son olarak klibini Londra’da çektiği ‘Pusula’ şarkısını çıkardı. Biz de bu vesileyle kendisiyle bir araya geldik ve güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Yeni şarkın ‘Pusula’yı kısa bir süre önce yayınladın. Uçaktayken 10 saniyede oluştuğunu duydum. Şarkının doğuş anını bizimle paylaşabilir misin?
Çok sevdiğim iki arkadaşımla tatile gidiyorduk, uçaktaydık. Hepimizin keyfi çok yerindeydi, eğleniyorduk ama başka bir alana girdim ben. Modum değişti. Bir anda ‘Pusula’ geldi kulağıma. Arkadaşlarım da çok alışıklar, şarkılar bana sözü ve müziğiyle gelir hep. Ayrı ayrı yazmam. Hemen beni bir bırakın bir şey kaydedeceğim dedim. Uçağın inmesine yarım saat vardı, çok iyi hatırlıyorum. Tekerlekler yere değdiği an şarkı bitmişti. Şarkı aslında hiçbir zaman orada olmayan birini pusulan yapmakla alakalı. Herkes yapıyor sanırım bunu bir dönem… Ben de bu dönemimi yansıttım.
‘Pusula’da bir türlü ulaşılamayan bir aşk hikayesi gizli. Hatta hiç var olmayan birine aşık bir adam var. Aşk kavuşamayınca daha mı özel oluyor sence?
Sanırım evet. İnsan hep ulaşamadığını mükemmelleştiriyor gözünde. Ulaştığın zaman geri kalan tüm değişkenlerin de yerine oturacağına inanıyor. Çünkü her şeyin hayali kendisinden daha güzel.
Aslında bir ayağın Londra’da, Müzik çalışmaların için sık sık Londra’ya gidip geliyorsun. Nasıl gidiyor oradaki çalışmalar? Yurt dışında çalışıyor olmak seni nasıl besliyor, sana neler katıyor?
Çok güzel gidiyor. Kendimi bildim bileli en büyük hayalim Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil etmek. Çünkü dünya müziğini bir panayır gibi görüyorum. Hintli Tika Masala sosunu getiriyor, Amerikalı hamburgerini. Hepsi de çok lezzetli ama bizim de kebabımız ve sarmamız o kadar iyi ki doğru sentezleri yapabilirsek bence panayırın yıldızı olabiliriz. Bu yüzden her Londra’ya gittiğimde bu kafayla çalışıyorum stüdyoda. Kendimi ileride olmak istediğim yere hazırlarken aynı zamanda da kendi hikayemi Liverpool’da büyümüş bir çocuğun hikayesiyle yoğurmak çok ilginç geliyor. Kendimi gerçekleştirdiğimi iliklerime kadar hissediyorum.
Bugüne kadar hep teklilerle ilerledin. EP ya da albüm yapmayı düşünüyor musun?
Tabii ki. Albüm benim için çok kutsal. Ama sanırım biraz daha teklilerle kendi müziğimi tanıttıktan sonra konsept bir albüm yapmayı isterim.
Bu yıl Motive ile bir işbirliğin oldu. Çağan Şengül’le de çalıştınız. Peki hayalinde kiminle düet yapmak var ve neden o isim?
İkisiyle de düet yapmak çok özeldi. Bence düetler iki müzisyen gerçekten organik bir müzik bağıyla bağlandığı zaman anlamlı oluyor. O yüzden beraber müzik yapmadan hangi düetin mükemmel olabileceğini bilmek çok zor. Ama Melike Şahin’le çok ilginç bir iş çıkarabileceğimize inanıyorum. Onun müziğinde beni çeken bir tılsım var. Kendi hikayemle o tılsımı yoğurmayı çok isterim.
Şarkılarındaki 80’ler esintisi nereden geliyor? 80’ler sound’unu bu kadar beğenmenin nedenleri neler?
Tamamıyla ‘Pusula’nın ruhuyla alakalı. Kendimi asla bir sound’a ait hissetmiyorum. Ama şarkılarımın ruhu bazı sound’lara aitler. O aidiyeti bulmaya çalışıyorum aranje süreçlerinde. Ama ben r&b de severim, halk müziği de…
“Ben şarkıcı olmak istiyorum” dediğin o anı bize anlatabilir misin?
Klasik bir Türk ailesinden geliyorum. Annemler hep doktor ya da avukat olmamı istediler. O yüzden doğduğumdan beri şarkı söylememe rağmen 14 yaşıma kadar bu hayalimden bahsetmedim kimseye. Sonra bir gün Yetenek Sizsiniz’i izlerken ben de burada olmak istiyorum dedim. Kimse inanmadı. Teyzemi ikna edip ilk tura, Erzurum’a gittim. Sonra da finale kaldım.
Söz yazarlığı konusunda da oldukça iddialısın. Genelde sana neler ya da kimler ilham kaynağı oluyor?
En büyük öğretmenim daha haberi olmasa da Sezen Aksu. Umarım bir gün onun tırnağının ucu olabilirim. Onun anlatımı ve bakış açısı en büyük rehberim. Ama genel olarak çok fazla şarkı dinleyen ve ilham alan biriyim.
Bundan 10 yıl sonrası için kendine bir not bırakmanı istesek bu ne olurdu?
Umarım hala bugünkü kadar keyif alıyorsundur.