Yeni şarkısı “İzmir’de Yoksun”u geçtiğimiz haftalarda yayınlayan Deniz Tuzcuoğlu ile merak ettiklerimizi konuştuk.

Sebla KOÇAN/ [email protected]

2006 yılından beri Türk rock sahnesinde olan Dört x Dört grubunun solisti Deniz Tuzcuoğlu, “İzmir’de Yoksun” şarkısını geçtiğimiz haftalarda Meypom etiketiyle yayınladı. Tuzcuoğlu’nun şarkıları daha önce “Bir Gevrek, Bir Boyoz, İki de Kumru”, “Film” gibi sinema filmlerinde ve “Canım Ailem”, “1 Erkek 1 Kadın 2 Çocuk” gibi dizilerde de kullanıldı. Yonca Lodi’nin seslendirdiği “Yadigar” şarkısı da ona ait. Deniz Tuzcuoğlu, yaş aldıkça hayatındaki beklentileri kaldırıp anı yaşamanın önemini daha net gördüğünü söylüyor: “Hayatımızda hep ‘Şu olursa çok mutlu olacağım’ der ve beklemeye başlarız mutluluğu ama andaki güzelliğin tadına varmayı es geçeriz” diyor ve ekliyor: “Ufak mutlulukların o kadar da ufak olmadığının farkına varmalıyız.” Tuzcuoğlu ile yeni şarkısını, İzmir sevdasını ve daha pek çok şeyi konuştuk.

İzmir ruhunu doya doya hissettiğimiz bir şarkı “İzmir’de Yoksun”… Bu şarkıyla Kordon’a, Göztepe’ye, Karşıyaka’ya gittik geldik. Daha önce de “Kader İzmir’den Yana”yı dinlemiştik. Peki sizin için ne anlam ifade ediyor İzmir, müzikal olarak size neler kattı, neler hissettiriyor size? 
İzmir zaten müzikal olarak sahip olduğum her şey demek bence… İlk sahneye çıkışım, ilk profesyonel sahnelerim, beste yapmaya başlamam, başlama sebeplerim… İstanbul’a geldikten sonra ise bu kez İzmir’e olan özlemim şarkılar yazmama sebep oldu. Bir de iyi mi kötü mü bilemem ama İzmir’in bana verdiği o pozitiflik her zaman şarkılarımdadır.

“İzmir’de Yoksun” için bir dinleyiciniz “2020’de yapılmış Tanju Okan şarkıları gibi” demiş. 🙂 Ne diyorsunuz bu yoruma? Dinleyici yorumlarını okur musunuz, eleştiriler karşısındaki tutumunuz ne olur? 
Sanırım bu konuda çok şanslıyım, elbette beni dinleyenlerle çok sıkı bir iletişim halindeyim. Zaten bence biz bütün şarkılarımızı onların hayatı ile kendi hayatlarımızı ortak bir paydada buluşturmak adına üretiyoruz. Onların sesi olabildiğimiz zaman yaşadığımız şeyler de bir nevi ortak oluyor, ki bu muazzam bir duygu. 2020 Tanju Okan yorumunu ben de okudum ve belki de bu şarkı için yapılabilecek en güzel yorum.

Ekran Resmi 2020 07 17 12.03.08

Çok küçük yaşlarda sahnedeydiniz, 17 yaşınızda ilk kez sahne aldınız. Hatırlıyor musunuz ilk kez sahneye çıktığınızda yaşadıklarınızı? 
1991 yılı, 16 yaşındaydım, çok garipti, çok büyük bir heyecan ama kısa süre sonra sanki yıllardır oradaymışım ve yıllarca da orada olacakmışım gibi bir his kapladı içimi. Doğal olarak da o saniyeden sonra sahnede çok rahatlamış kendi çapımda şovlar yapmaya bile başlamıştım. İlk konserimizde Deep Purple ve Led Zeppelin parçaları çalmış olmak ise ayrıca çok havalıydı.

2006 yılından bu yana Dört x Dört’te çalıyorsunuz. Grup müziği yapmakla solo olarak müzik yapmanın avantajları, dezavantajları neler? 
Grup, hele de Dört X Dört  gibi tecrübeli isimlerden oluşan gruplarla çalışmak bir bakıma çok rahat bir bakıma ise zor ama yine de her ayrıntıyla başkası ilgilendiği zaman, doğal olarak her ayrıntı kusursuz değerlendirilmiş oluyor. Genç isimlerle çalışınca ise onların yeni fikirlerini duymak, uygulamak açıkçası çok keyifli bir durum, net taze kan. Haliyle tek başına olunca projeyi iki kişi dahi yapmış olsan yük iki kişide kalıyor ve çok iyi bir ekibin yoksa bu seni her anlamda zorluyor.

Deniz Tuzcuoglu Izmirde Yoksun Foto Ayse Gencosmanoglu 1

“HAYKO CEPKİN’İN ‘FIRTINAM’ ŞARKISINI KEŞKE BEN YAZSAYDIM”

2000’ler Türkçe rock müziğin altın çağıydı. 2010’lardan itibaren ise hip hop ağır basmaya başladı. Size göre rock müzik ruhu söner mi? Ne ifade ediyor sizin için müziğin yıllara göre değişimi? 
Yıllar içinde tarzlar öne çıkıp geri gidecektir ama modası geçmeyecek bir jean modeli olabilmek en zoru ama en doğrusu olacaktır. Bu sebeple, trendler değil de gerçek, yaşanmış duygularla şarkı yapmak bence en önemli esastır.

“İzmir’de Yoksun” sonrasında solo olarak başka single’lar da yayınlayacak mısınız? Bir albüm ya da EP planınız var mı, neler üzerinde çalışıyorsunuz şimdilerde?
Evet var, öncelikle Anadolu Rock Aid albümünde yer aldığım Neşet Ertaş’ın ölümsüz eseri “Neredesin Sen”e video çekmek istiyorum çünkü gerçekten benim açımdan çok ilginç bir cover oldu, hayatımda ilk kez bir türküyü yorumladım, üstelik çok kendi tarzımda. Ardından bir Dört X Dört klibi ardından yine bir Deniz Tuzcuoğlu parçası çıkacağız, bu kez elektronik alt yapılı bir şarkı olacak.

Deniz Tuzcuoglu Izmirde Yoksun Foto Ayse Gencosmanoglu 2

Yaş aldıkça değişiyor, dönüşüyoruz. Siz yaş aldıkça ne gibi deneyimler edindiniz, bunlar müziğinize nasıl yansıdı? 
Beklenti ve ön yargıları kaldırmanın ne denli önemli olduğunu gördüm, daha da önemlisi anı yaşamanın önemini. Hayatımızda hep “Şu olursa çok mutlu olacağım, bu gerçekleşirse hayatım tamam olacak” der ve beklemeye başlarız mutluluğu, rahatı ama aynı anda andaki güzelliğin tadına varmayı es geçeriz. O an çok güzel huzurlu bir yerde misin? Senden mutlusu yok. Güzel bir yemek mi yedin? Çok zevk aldın mutlusun. Bunları yaşayamazsak emin olun diğer zevk alınacak noktalar da önemini ya da etkisini azaltacak ve bizi bir tatminsizliğe itecektir. Bu az ile mutlu ol, sırtın pek karnın tok olsun tarzı bir felsefe değil sadece ufak mutlulukların o kadar da ufak olmadığının farkına varmak adına önemli bir adımdır.

“Keşke o şarkıyı ben yazsaydım” diye için için kıskandığınız şarkı hangisi, neden? 
Hayko Cepkin’in “Fırtınam” parçası için demiştim bunu hatta kendisine söylemiştim. Arabesk ama duygu yoğunluğunun çok samimi ve yoğun olduğu pürüzsüz bir parça. Daha eminim onlarcası vardır ama şu an aklıma gelen bu. Ben daha çok iyi ki bana bu şarkıları yazdıran olayları yaşamışım ve bunları bir sürü arkadaşımla paylaşma imkanına sahip olmuşum diyorum.

KISA KISA…

  • Günün en sevdiğim saati öğleden önceki saatler. O saatlerde daha verimli olduğumu hissediyorum. 
  • En son izleyip de inanılmaz etkilendiğim bir film varsa o da Yesterday oldu. Özellikle de John Lennon ile kahramanın buluşma sahnesi.
  • Diziler konusunda hiç şüphesiz favorim You Me Her.
  • Evdeki en kıymetli eşyalarım gitarlarım elbette. Evden çıkmam gerekse onu da yanıma almak istiyorum. 
  • Tatil benim için kafayı boşaltmak demek ve kendimi en dinlenmiş, en huzurlu hissettiğim yerler de İzmir’e yakın yerler; Urla, Seferihisar, Dikili belki sezon dışı zamanlarda Çeşme
  • Müzik dışındaki bir diğer tutkum da bisiklet. Hem İzmir’de hem İstanbul’da bir bisikletim olması ve yazın, baharın tadını bisiklet sürerek çıkartmak muazzam bir tutku benim için.