Duman tarihindeki önemli durakları birlikte turluyoruz.
Bekir Özgür AYBAR / [email protected]
Zaman çabuk geçiyor. Duman bir zamanlar yeni neslin dinamik temsilcisi olarak adlandırılıyordu. Artık onlar olgunlaşma çağını çoktan cebine indirmiş köklü bir ekip formunda ilerliyorlar ve ilk albümlerinde kendilerine eşlik eden gençler artık 40’lı yaşlarında dolaşıyor. Öte yandan bugünlerde bir Duman konserine gittiğinizde ön saflarda konsere girebilecek yaşa henüz ulaşmış gençler görürsünüz. İşte böyle de zamansız bir ekiptir Duman.
1999
Başlangıcı “Eski Köprünün Altında” ile yapmasak olmaz. Duman’ı ortaya atan ve milenyum sürecinde “evet buradalar” dedirten bir çıkış albümü bu. Her şarkısı değerli. Seslerinin, müziklerinin yeniliği hala şaşırtıcı ve o dinamizmi hala hissedebilirsiniz.
2002
Sonraki adım neydi? Elbette “Belki Alışman Lazım” albümünden bahsediyorum. Bir Sezen Aksu şarkısının içeride ses vermesi bile Duman’ı ezemedi bu albümde. ‘Haberin Yok Ölüyorum’, ‘Ah’, ‘Elimdeki Saz Yeter Canıma’, ‘Bu Akşam’ ve diğerleri… İçerikte ses veren hemen her şarkı zamanla Duman’ın sembolü oldu. Geriye dönmenize gerek yok. Akıllı telefonlarınızdan bu albümü açın, hala yaşadığını fark edeceksiniz.
2003
O meşhur Bostancı konseri. Duman’ın ilk seçim zaferi, ilk balkon konuşması. Orada değildim. Orada olan herkesi hala kıskanıyorum. Sonradan DVD’ye basıldı, albümü yayımlandı. Bu şekilde en azından bizlere kadar ulaştı ve ölümsüzleşti.
2005
Benim açımdan en iyi Duman albümü 2005 yılında yayımlanan “Seni Kendime Sakladım”dır. Ekip burada kendini mi buldu? Hayır. Kendini yeniden mi var etti? Hayır. Sadece olgunlaşma çağını başlattı ve bu başlı başına çok değerli bir nokta. Bunun sonrasında grup üyeleri askere gittiler, uzun süre kariyerlerinde boşluk oluştu ama “Seni Kendime Sakladım” o ara dönemi tek başına kapatmayı başardı. ‘Melek’ şarkısı içerikte ışıl ışıl parlamaya devam ediyor.
2009
Aynı anda çıkan iki ayrı albüm. “Duman I” ve “Duman II” toplamda tam yirmi şarkıdan oluşuyordu ve bu muazzam bir adımdı. Tam dört yıllık ara dönemi sonlandırırken, biriken tüm özlemi sildiler hayranlarının gözlerinden. Çok sayıda konser verdiler, festivallerde çaldılar. O günlerde Michael Jackson öldü, sahnede ona bile selam çaktılar. Roll dergisine kariyerlerinin onuncu yılı dolayısıyla verdikleri röportajda belki de ilk kez o kadar uzun uzun konuştular. Bir Duman hayranı olsaydım 2009’u apayrı bir yere koyardım.
2013
‘Eyvallah’ diyorum. Ne şarkıydı ama. ODTÜ’deki öğrenci protestoları sırasında ortaya çıktı. Yoldaki albümde ses verecekti. Aniden başlayan Gezi Parkı Direnişi ise grubun daha fazla beklemesini anlamsızlaştırdı ve ‘Eyvallah’ şarkısı tam da kendi gündemini yaratmışçasına dinlemeye açıldı. Evet “Darmaduman” albümünün tamamını konuşmalıyız. Bunu saatlerce yapabilirim, ama o başka bir yazının konusu olsun. 2013 başlığına salt ‘Eyvallah’ı yazmak istiyorum. Şimdilik. Ne diyor: “Gözlerim yanar ama ezilmedim, azalmadım/ Özgürüm dedim hala/ Haklıyım dedim hala sana, sana/ İnsanım dedim hala/ Vazgeçer miyim söyle bana…”