Genç neslin beğenerek takip ettiği iki isim Melis Fis ve Ege Balkız ‘Bak Bana’ için bir araya geldi. Burry Soprano ile yaptığı ‘Affet Beni Sevgilim’ ile listeleri alt üst edip 37 milyon dinlemeyi aşan Ege Balkız ve geçen yıl yayınladığı ‘Bir Ömür Daha’ ve ‘1 Varsın 1 Yoksun’ gibi şarkılarıyla büyük bir çıkış yakalayan Melis Fis güçlerini ‘Bak Bana’ için birleştirdi. Bu vesileyle biz de afro-pop tınıları taşıyan şarkı ve enerjik klibiyle ilgili sorularımızı ikiliye yönelttik.
Erhan BİLEN / [email protected]
Ege Balkız ve Melis Fis ikilisi nasıl tanıştı ve ‘Bak Bana’ için işbirliği yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Ege: Melis’in sosyal medyadaki paylaşımlarını zaten 2-3 yıldır takip ediyordum. Yaptığı işleri ve sesini çok beğeniyordum, ‘Affet Beni Sevgilim’e dans ettiği bir videosuna beni etiketlediğinde tanıştık. Ben de tam o sıralarda ‘Bak Bana’ için şarkının moduna uygun bir sanatçıyla düet yapma fikrindeydim. Çok ani oldu ve Melis’le iletişime geçtikten sonra hemen stüdyoda buluşup şarkıyı birlikte dinledik. Ertesi gün de Melis evde kendi sözlerini yazmıştı. O gün ayrıca ‘Bak Bana’nın kayıtlarını almadan önce ayak üstü 3-4 saat içinde ‘Kafamın İçi’ni yazıp kaydettik Melis’le. Kısacası çok uzun bir sürecimiz olmadı, buluşur buluşmaz taşlar hemen yerine oturdu. Aramızda hem iş hem de arkadaşlık olarak iyi bir kimya tuttuğunu düşünüyorum.
Melis: Biz Ege ile yüz yüze tanışmadan önce sosyal medyada takip ediyorduk birbirimizi. Ardından Ege ve ekibi bizi stüdyoya davet etti. Bir şarkı yazdığını ama belirli bölümlerinin boş olduğunu, şarkıya katılmak isteyip istemediğimi sordu. Şarkıyı dinlediğim an gerek altyapısı gerek bestesi gerek enerjisiyle beni anında tavladı. Ben de birkaç gün içinde kendi bölümlerimi yazdım ve stüdyoda kaydettik. Çok hızlı ve beklenmedik bir süreç oldu bizim için. Bu şarkı sayesinde çok da güzel bir arkadaşlığa başlamış olduk Ege ile.
‘Bak Bana’da Ege’nin şarkılarından alışık olduğumuz afro-pop altyapısını görüyoruz. Türle olan ilişkiniz nasıl ve afro-pop’un geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Tür özelinde ilham aldığınız isimler var mı?
Melis: Afro-pop başından beri insanı yerinden kaldırıp dans ettirecek bir tarzdı bence. Ben de günlük hayatımda eğlenmeyi, dans etmeyi çok seven biriyim. O yüzden kişiliğimi de yansıtan bir tür olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra benim de şarkılarımda devam ettirmek isteyeceğim bir tarz.
Ege: Ben açıkçası bu türü çok sevsem ve eğlenceli bulsam da insanlarda doyuma ulaşmaya başladığını düşünüyorum yavaş yavaş. Tür özelinde açıkcası ilham aldığım biri yok, ben çok farklı tarzlarda işler yapan insanlardan sevdiğim nitelikleri benimseyip bunu kendi tarzımla birleştirmeyi daha ilham verici buluyorum kendi açımdan. Daha yeni hissettiren ve heyecan duyduğum işler çıkabiliyor bu şekilde.
Klibin görsel estetiğinden de bahsedebilir misiniz?
Ege: Ben şarkıyı dinlerken hep cıvıl cıvıl açık renkler canlanıyordu gözümün önünde. Klipte de bunu yansıtabildik ve bu yüzden benim çok içime sindi.
Melis: Klip bence şarkıyı oldukça yansıtıyor. Renkli ve eğlenceli bir dünyası var görsellerin. Latin dansçılarımız çok eğlenceli geliyor bana. Klipi çekerken de izlerken de beni gülümseten mizahi sahnelerimiz var. Renkli sahnelerimiz dışında bir de “Bana garip oyunlar oynar beynim senin yüzünden.” cümlesinden yola çıktığımız, benim baktığım her yerde Ege’yi gördüğüm yine komik sahnelerimiz var. Umarım sizler de bizim kadar keyif alırsınız izlerken.
İkiniz de solo kariyerlerinizde hit şarkılarınızla büyük bir popülariteye ulaştınız. Sizce ‘hit şarkı’ yapmanın bir formülü var mı?
Ege: Açıkçası yaptığınız işleri daha ticari hale getirebilecek geçmişten beri gelen anaakım müzikte çok kullanılmış bazı formüller olsa da bence ‘hit şarkı’ yapmanın hiçbir şekilde bir formülü ya da bilinir yolu yok. Günün sonunda bir şarkının hit olup olmayacağını belirleyen en büyük faktör insanlara neler hissettirdiği, karşılık bulup bulamadığı oluyor. Hit olması için de insanların çoğunluğunun kendisinden bir şeyler bulup bir ortak paydada buluşması gerektiği için elinizden gelen tek şey size iyi hissettiren, içinizden geldiği gibi üretmek.
Melis: Hit şarkının bir formülü olsaydı herkes onu uyguluyor olurdu gibi düşünüyorum. Önemli olan insanlara bir şey hissettirmek bence. Hüzün, eğlence, aşk… Ne hissettirmek istiyorsanız onu bestenizle, müziğinizle anlatmak gerekiyor. Gerisi dinleyicilerin şarkıyı nereye taşıdıklarına bağlı.
Bundan sonrası için planlarınız neler? Müzikal yolculuklarınızda sizi neler bekliyor?
Melis: Benim günlük hayatım ne kadar planlıysa müzik hayatımda bir o kadar spontane aslında. Canım ne anlatmak istiyorsa, o dönem ne hissediyorsam, ne dinliyorsam o tarz müzikler yapıyorum. Bu yüzden şu yoldan yürüyeceğim artık diye bir şey diyemiyorum. Ama önümüzdeki birkaç ay için konuşacak olursam yine ‘Bak Bana’ gibi eğlenceli işler geliyor diyebilirim.
Ege: Açıkcası benim için şu an hiç belirli değil, ne yöne gitmek istediğim konusunda biraz bekleyip önümdeki yolları görüp ona göre değerlendirmek istiyorum. Bu belirsizlik beni şu an heyecanlandırıyor. Bildiğim tek şey ben her zaman hangi yola girersem gireyim içimden gelen ve içime sinen işler yapmaya özen göstereceğim. Gerisini de zaman gösterecek.
Son olarak Dergy okurlarına ve dinleyicilerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Melis: Bizi destekleyen herkese sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Umarım ‘Bak Bana’yı bizim sevdiğimiz kadar seversiniz. Keyifli dinlemeler.
Ege: Klibi çektiğimiz gün hayatımın en eğlenceli günlerinden biriydi. Umarım herkes şarkıyı dinlerken bizim şarkıyı ve klibi yaparken eğlendiğimiz kadar eğlenirler. Herkese keyifli dinlemeler diliyorum.