Ana SayfaelektronikFaruk Orakçı: "Üretim aşamasında teknoloji ile kendimizi harmanlıyoruz ve ortaya kendimizi yansıtan...

Faruk Orakçı: “Üretim aşamasında teknoloji ile kendimizi harmanlıyoruz ve ortaya kendimizi yansıtan çalışmalarımız çıkıyor”

Elektronik müziğin başarılı ismi Faruk Orakçı Dergy’nin sorularını yanıtladı.

Sebla KOÇAN / [email protected]

2014 yılında ilk single projesini çıkaran Faruk Orakçı, 2018 yılında çıkarttığı “All Day Long” isimli single’ı ile dikkat çekerek günlerce iTunes TOP 100’de üçüncü sırada, Dance listesinde ise birinci sırada yer aldı. “Push The Feeling On”a yaptığı yeni düzenlemeyle birçok DJ setinde kendisine yer buldu ve yaptığı şarkı 2017 yazında Ibiza başta olmak üzere dünya genelinde birçok radyo ve gece kulüplerinde listelere giriş yaptı. Elektronik müziğin başarılı ismi Faruk Orakçı’ya merak ettiklerimizi sorduk.

Yeni albümünüz Cloud9 için geri sayımdasınız. Son single’ınız “Love It”i ise yakın zamanda yayınladınız. Biraz anlatır mısınız, nasıl bir albüm oldu Cloud9? Neden bu ismi seçtiniz, size göre diğer çalışmalarınızdan nasıl ayrılıyor bu albüm?
Cloud9 benim için şimdiye kadarki diskografimden ayrı bir yerde diyebilirim. Bugüne kadar müzik üretirken, yapım aşamasında birçok etkenden etkilenilebiliyor, kaygılar olabiliyordu ancak bu albümü yaparken tamamen kendim için, özel hayatımda dinlediğim ve uygun bulduğum, sahnelerimde ara ara çaldığım tarzı yansıtmak, hiçbir kaygı içinde olmadan tamamen kariyerimde güzel bir kilometre taşı olmasını istediğim ve yıllar sonrada geri dönüp baktığımda hep severek hatırlayacağım, dinleyeceğim bir albüm olsun istedim. İsmini Cloud9 koyma sebebim ise anlamından geliyor, anlamı bulutların üstündeymişçesine iyi, pozitif hissetmek. Ben de albüme başladığım ve bitirdiğim ana kadarki süreç hem de aynı zamanda yayınladığım single’larım ile elde ettiğim kazanımlarımdan kaynaklı içinde bulunduğum hissiyatların toplamı oldu. Cloud9’dan daha iyi bir isim olamazdı herhalde.

Yeni albümünüz üzerinde ne kadardır çalışıyorsunuz, kimlerle işbirliği yaptınız?
2019 Aralık ayı başlarında başladım, “bir deneyeyim bakalım belki çıkar bir şeyler” düşüncesiyle oturdum projenin başına ve başladım çalışmaya. Çalıştıkça ortaya birbirinden farklı fikirler çıktı. Çalışınca oluyor ne de olsa… Albüm kapağına kadar tüm evrelerde ben varım. Sanırım bu konuda biraz kötüyüm… Her şeyin içerisinde olmak, ilgilenmek istiyorum. Zevk alıyorum bu durumdan. Tabii ki profesyonel olarak destek aldığım konular da var. Bahsetmem gerekirse Albüm lansman partimiz için ve albüm içindeki bir şarkıya hazırladığımız klip için Minor Visuals prodüksiyon ekibi ile çalışıyorum. Lansman partisi 27 Ağustos Perşembe günü 21.00’da Youtube kanalımdan yayınlanacak.

Elektronik müzik dünyasında özellikle Türkiye’deki DJ ve prodüktörlerin önemli aktörler olmaya başladığını görüyoruz. Birçok uluslararası festivalde Türk isimleri görmek bizi gururlandırıyor. Siz de bu isimlerden birisiniz. Bu başarıyı bekliyor muydunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Fiili olarak yurt dışında bir festivalde henüz sahne almadım ancak müziklerim Brezilya’dan Japonya’ya kadar tüm Dünya genelinde, birçok DJ tarafından desteklenerek birçok kez dev sahnelerde çalındı. Şimdilik bunun hazzını yaşıyorum, ancak orta vadede yurt dışı etkinliklerimize başlayacağız.

Untitled design 82

Teknoloji elektronik müzikte çok önemli bir unsur. Siz şarkılarınızda teknolojinin nimetlerinden ne kadar faydalanıyorsunuz, sizce “human touch” ne kadar önemli?
Müziğin elektronik olmasında tabii ki teknolojinin katkısı göz ardı edilemez ancak “human touch” dediğimiz katkılar da en az teknoloji kadar önem arz ediyor. Yoksa her ürün birbirinin kopyası olurdu. “Herkes hemen hemen aynı elementlere, programlara, cihazlara sahipken ortaya birbirinden ayrı milyonlarca ürün çıkıyor, bunu sağlayan tabii ki ‘human touch’dır.” Üretim aşamasında teknoloji ile tabiri caizse kendimizi harmanlıyoruz ve ortaya kendimizi yansıtan çalışmalarımız çıkıyor. Özetle, çok önemli.

Untitled design 83

2020 hepimiz için kötü geçen bir yıl oldu gibi görünüyor. Sizin işiniz ise yüksek enerji gerektiriyor, eğlendiriyor, dans ettiriyorsunuz. Peki moraliniz bozukken, kendinizi iyi hissetmediğinizde kendinizi toparlamak için ne yapıyorsunuz? Sizin için nasıl geçti 2020 şimdiye kadar?
2020 tüm Dünya için kötü başladı, kötü devam ediyor. Bizim işimiz tamamen enerji meselesi ve etrafımızdaki gelişen olaylardan en kolay etkilenen mesleklerden birisi diye düşünüyorum. Proje başına oturduğunuzda moraliniz bozuksa, oradan verimlilik çıkmaz. Hem dinamik hem de pozitif kalabilmeliyiz. Ben bunu şöyle sağlıyorum; günlük yaptığım aktivitelerim var; ip atlamak, yüzmek ve YouTube’ta kaybolmak gibi. Eğer ki üretim aşamasında kafam doluysa, keyfimi kaçıran gelişmeler varsa ülkemizde ya da dünyada, bu beni genelde etkiliyor ve kafamı dağıtmam gerekebiliyor. Zaten zorlamakla da olmuyor, doğru anı yakaladığınızda uzun saatler çalışmanıza gerek kalmayabiliyor. Benim adıma verimli geçiyor ben bunu sağlayabildim şimdiye kadar, dilerim bundan sonrasında da en az bugüne kadarki gibi verimli geçer.

Untitled design 84

Müzik dışında başka bir tutkunuz var mı?
14 yaşımdan itibaren tüplü dalış yapıyorum. Tüm Türkiye sularının derinliklerini keşfe çıkmış birisiyim. Bir başka tutkum da Futbol. Amatör olarak oynamayı ve takip etmeyi seviyorum.

Ters köşe bir müzik zevkiniz var mıdır? K-pop ya da trap gibi mesela, sizin için belki “guilty pleasure” kaçabilecek bir şey mesela?
Trap dinlemeyi seviyorum, dinlerken eğleniyorum. “guilty pleasure” olarak söyleyeceğim bir şey yok sanırım.

KISA KISA

  • Güne başladığımda ayılmak için ilk yaptığım şey ılık bir duş ve ılık bir kahve.
  • Bugüne kadar dinleyicisi olarak sahnede izleyip beni havalara uçuran performans Amine Edge & Dance oldu.
  • Genç yetenekler içinde en beğenerek takip ettiğim isimler Yunus Oz, SARSO, Can Sirin, JXVN, Yusuf Ozer, Faruk Orman.
  • Paramı en çok harcadığım şey “yemek”. Hiç pişmanlık duymuyorum.
  • En çok müzik dinlediğim platform Spotify. Bana kullanması daha kolay geliyor.
BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR