Film müziklerinin filmlere can suyu görevi gördüğünü bilmeyen yoktur. Daha klişe bir cümle bulana kadar bununla idare ediverin. Film müziklerinin bizleri duygulandırma, yönlendirme, beklenti yaratma ve yıkma gibi türlü işlevleri var ve iyi film score’ları asla unutulmaz. Hatta film kötü olsa bile…
Neslihan Atcan ALTAN
Mesela bir John Williams desem çoğunuz “Buyur?” der ama “Jaws”un (1975) score’u dediğim anda herkes bir ağızdan “Da, da, da, da” diye başlarsınız. Veya bir Hans Zimmer’ın “Gladiator” (2000), “Pirates of the Caribbean” ve daha nice kalburüstü Hollywood yapımı için yaptıkları, Bernard Herrmann’ın Hitchcock score’ları, Angelo Badalamenti ve David Lynch iş birlikleri ve daha kimler kimler filmleri müzikleriyle unutulmaz kıldılar. Bahtınız yolunuz açık olsun (gerçi bazılarınız öldü ama olsun). Bu inanılmaz işi müthiş bir beceriyle yapan bestecilerimiz zekâ ve yeteneklerini ayrıca bazı müziklerine sürprizler, gizli mesajlar, göndermeler ekleyerek de göstermekten geri kalmıyorlar. Birkaçından şuracıkta bahsedip gideceğim.
John Williams: “Star Wars – The Phantom Menace” (1999) – Anakin’in geleceği
Sayın Williams, Anakin’s Theme isimli keyifli parçanın son notalarına “Imperial March”ı -Star Wars’un en bilinen score’unu – yedirerek Anakin’in geleceğin karanlık gücü Darth Vader olacağını müzikal dehasıyla ima ediyor. Edebi araçların müzikte böyle maharetle kullanımını deneyimlemek de ayrı bir keyif. Anlayana tabii falan.
Michael Abels: “Get Out” (2017) – İstenmediğin yerde durma
Bu filmi unutmak mümkün değil ama açılış müziği üzerinde oynanan oyunları öğrenmiş biri olarak -drama queen- benim için daha da kıymetlendi bu yapım. Jordan Peele, Michael Abels’tan “Minor Trouble — Sikiliza Kwa Wahenga” isimli parçanın Swahili dilinde olmasını talep ederek kölelik, linçlenme ve sosyal adaletsizliklerin elinde yok olmuş Afrikalı ruhların temsil edilmesini sağlamış. Ama asıl olay bu değil, parçadaki o fısıltılar, filmimizin kahramanı Chris’i şu sözlerle uyarıyormuş meğer: “Kardeşim, büyükleri dinle. Kaç! Kardeşim, gerçeği duy. Kaç, uzaklara kaç! Kendini kurtar!” Ayol şunu İngilizce diyeydiniz de kültürel asimilasyona uğramış kardeşiniz de anlayaydı. Ama çok iyi değil mi bu?
Angelo Badalamenti: “Twin Peaks” (1990) – İkiz Tepeler’in resmedilişi
Badalamenti’yi Walkman’de dinlemiş biri olarak, kendisinin David Lynch’le olan iş birliklerinin hayranıyım ama film eşliğinde değil de yalın bir şekilde Badalamenti dinlemenin de pek akıl kârı olmadığını bizzat deneyimledim. Uzatmayım. Bu çılgın dâhinin “Twin Peaks” gibi tekinsizlik konusunda eşi benzeri olmayan bir yapımda bilin bakalım Laura Palmer’s Theme’in midi notalarına bakınca ne görüyoruz? Evet, doğru bildiniz: Gerçek Twin Peaks’i!! Nereden bileceksiniz de işte, kendinizi iyi hissedin diye diyorum.
Hans Zimmer: “The Dark Knight Rises” (2012) – Batman’in destekçileri
Hans Zimmer, bilindiği üzere film müzikleri denince ilk akla gelen isimdir. Yani, benim aklıma ilk gelen isimdir. “The Dark Knight”ta bir dişçi muayenehanesindeki bozuk klimanın sesinden Joker’in temasını “çalarak” bizi hem şaşırttı, hem hayran bıraktı. Zimmer, tek rakibi olan kendisiyle “The Dark Knight Rises”da yarıştığında, Batman hayranlarını bir araya toplayıp onlara gizemli bir dilde yazılmış “Deshi Bahara” isimli koro parçasını söyleterek “Ayaklanın!” mesajını verdi. Ve yarışı kim kazandı? Zimmeeerrrr!
Daha bir sürü içinde mesajlar, öngörüler olan film ve dizi müzikleri var elbette. Mesela “Lost” dizisini hatırlayanlara minik bir sürpriz: Michael Giacchino dizi müziklerinin bir kısmını uçak enkazlarından toplanmış parçalarla yapmış. Olaya bak. Bu, diziyi izlemeyenler için biraz spoiler niteliğinde olabilir ama idare edin artık. Dediğim gibi, film müziği fevkalade önemli bir iş. Son yıllarda benim ilgimi çeken isimler arasında Oneothrix Point Never ve Hildur Guðnadóttir var. İlk bahsettiğim ismi ben şahsen “Good Time”la (2017), ikincisini ise en iyi film müziği için Oscar almış “Joker”la (2019) tanıdım. Hildur hanımefendi, ayrıca “Chernobyl” (2019) müziklerini bestelerken, nükleer reaktörlerin çalışma şeklini ve kazanın etkilerini araştırmış, gerçek bir nükleer santralin seslerini kaydedip bunları müziğine dahil etmiş. Yani değerini bilin. Film müziklerine arka fon müziği deyip geçmeyin.