Müzik tarihinin en yetenekli müzisyenlerinden biri olan Richey Edwards ortadan kaybolalı tam 27 yıl oldu. 2008’de resmen öldüğü ailesi tarafından kabul edildi ama bugün bile ne öldüğüne ne de yaşadığına ilişkin kanıt yok.
Ayşegül ÇETİNKAYA / [email protected]
Richey James Edwards, Manic Street Preachers’ın en unutulmaz döneminin biricik söz yazarı. Bazılarımız onu “You Love Us” “Slash’n Burn” “Little Baby Nothing” gibi şarkılarından tanıyoruz.
Edwards, Galler’ın Blackwood şehrinde 1967 yılının 22 Aralık gününde dünyaya geldi. Babası maden işçisi, annesi ise resepsiyonistti. Kendisinden birkaç yıl sonra dünyaya gelen kız kardeşi Rachel’ın ardından maden ocakları kapatıldı ve aile maddi krizin içine doğru sürüklendi. Babası Graham Edwards berberlik yaparak aileyi geçindirmeye çalıştı. Richey bu dönemde üniversitede siyaset tarihi okumak için Swansea şehrine gitti.
Üniversiteye gelmesiyle birlikte Richey’in hayatı tamamen değişti.
Vaktinin çoğunu kitap okumakla geçiren Richey sigara, alkol, uyuşturucu gibi hayatı boyunca peşini bırakmayacak olan alışkanlıklarını bu yıllarda kazandı. Kendine zarar veren Richey bir süre sonra etrafındaki kimseyle görüşmemeye başladı. Yine bu dönemlerde Blackwood şehrinden de arkadaşı olan Nick Wire ile tanışmasıyla Manic Street Preachers’ın temelleri atılmış oldu.
MANIC STREET PREACHERS’IN TEMELLERİ ATILIYOR
Nicky, Richey’e üç arkadaşıyla birlikte bulunduğu ( James Dean Bradfield, Sean Moore ve gitarist Flicker) “Betty Blue” (1986) grubundan bahsetti. Richey, grupla tanışmasının ardından gerek tavrıyla gerek yazdığı şarkı sözleriyle artık tam olarak grubun bir üyesi haline geldi. Daha sonrasında Flicker gruptan ayrıldı ve Richey artık grubun aynı zamanda da ritim gitaristi olmuş oldu. İki sene sonrasında ise ilk EP’leri olan “The New Art Riot”ı piyasaya sürdüler.
Manic Street Preachers artık İngiliz piyasasında kendine bir yer edinmiş durumdaydı. Agresif tavırları, hayatın anlamsızlığının vurgulandığı intihardan bahseden şarkı sözleriyle grup, onlarca eleştiriye maruz kaldı. Tüm bu karmaşaya “You Love Us” şarkısıyla karşılık verseler de pek etkili olamadılar. Bir röportaj sırasında Richey, NME’den Steve Lamacq’ın grup ile ilgili söylemlerine karşılık olarak kotundan çıkardığı bir usturayla koluna ‘4 real’ yazısını kazıdı. Bu olay uzun süre dünya gündeminde yer buldu. NME beklenmedik bu olaya şaşırsa da, olayı paraya çevirmekte gecikmedi ve bir sonraki sayıda Richey’in kanlar içerisindeki sol kolunun resmini dergiyle beraber poster olarak verdi.
Akıl hastaneleri, tedaviler derken Richey günden güne zayıf düşmekteydi. Vücudunun her yerine ustura atmaya, vücudundaki bütün tüyleri kazımaya başlamıştı. En sonunda 35 kiloya kadar düşen Richey ‘The Holly Bible’ için stüdyoya giremez durumdaydı.
1995’TE 27 YAŞINDAYKEN KAYBOLDU
Manic Street Preachers’ın gitaristi ve söz yazarı Richey Edwards, Amerika’ya tanıtım gezisinin yapıldığı gün Londra’daki The Embassy Hotel’deki odasında kaldığı zaman kayboldu. Aracı güney İngiltere’deki Severn köprüsünde bulundu.
Cesedi asla bulunamamasına rağmen polis öldüğü hakkında tahminlerde bulundu. Kendine zarar verme, anoreksiya ve alkolizmle olan sorunları bilinen rock yıldızının kendi hayatına son verdiğini düşünmek şaşırtıcı değildi. Fakat Richey’in Goa, Lanzarote ve Fuerteventura gibi yerlerde görüldüğü iddiaları bildirildiğinden, eski sıkıntılı hayatından kaçmak için kendi ortadan kaybolmasını yarattığı düşüncesi vardı. Kimine göre bunun en büyük kanıtı kaybolmadan hemen önce hesabından çektiği 200 papeldi.
2008’DE ÖLÜMÜ RESMEN AİLESİ TARAFINDAN KABUL EDİLDİ
Richey Edwards’ın şimdiye kadar Hindistan’da ve Kanarya Adaları’nda görüldüğü de söylendi fakat bu söylentilerde bir gerçeklik payı bulunamadı. Birçok kişi de polis araştırmasını tatmin edici bulmadı. Aile 2002’de Edwards’ın yasal olarak ölü kabul edilmesi hakkına sahip oldu ancak 23 Kasım 2008’e kadar bunu kabul etmedi. Richey Edwards’ın grup arkadaşları ise hala grup gelirinin yüzde 25’ini Edwards’ın hesabına aktarıyor.
1996 yılında Manic Street Preachers’ın beş şarkısını kaybolan Richey’in yazdığı “Everything Most Go” yayınlandı. Albüm aynı senede Mercury Prize’a aday gösterildi ve işçi sınıfının marşı haline gelen ‘A Design For Life’ listelere ikinci sıradan girip grubun o zamana kadarki en başarılı single’ları oldu.
İSRAİL’DE BİR KİBBUTZ’DA MI YAŞIYOR?
Ailesi ve arkadaşları tarafından yıllarca geri döneceği umutları beslenen ama 2008’de ölümü ilan edilen Richey hakkında yeni bir kitap çıktı. Bu yeni kitaba göre Richey aslında İsrail’de bir Kibbutz’da yaşıyordu. Ortak yazarlar Sara Hawys Roberts ve Leon Noakes, Galler’deki medyaya, Richey Edwards’ın asla teşhis edilmeyen Asperger sendromundan (çevresindeki dünyayı bloke etmesine neden olan bir otizm türü) muzdarip olduğuna inandıklarını söylediler. Ayrıca, kaybolmadan önceki haftalarda Richey’in İsrail hakkında uzun uzun konuştuğunu ve hatta vücudunda bir İsrail dövmesi yaptırdığını da belirttiler.
Blackwood’da büyüyen Richey, gerek okuduğu kitaplardan gerek içinde var ettiği dünyadan ötürü bir nevi hikaye anlatıcısıydı. 1980’lerdeki bir ödevi için Severn köprüsünden kaçmaktan bahsetmişti. Whitchurch Hastanesinde kaldığı zamanlarda Richey bir arkadaş edindi. Daha sonrasında arkadaş olduğu bu kadın İsrail’e taşındı. Richey 1995’te katılamadığı Amerika turnesinden hemen önce kardeşi Rachel’a İsrail’e arkadaşını ziyarete gitmek istediğinden bahsetti.
Richey hakkındaki kitabın yazarlarından Sara, Richey’in arkadaşı olan kadın hakkında, “Onun hakkında pek bir şey bilmiyoruz, izini sürmeye çalıştık ama ortadan kayboldu ve onun hakkında pek bir şey bilinmiyor” dedi. Fakat tesadüfen ortak yazarlardan biri olan Leon, Cardiff’te saçını kestirmeye gittiği sırada Richey hakkında konuşmaya başladı ve bağlantı yeniden ortaya çıktı. Sara, “Saçını kesen kadın, ‘İsrail’de bir kibbutzda (İsrail’de ortaklaşa kullanılan yerleşim bölgelerine verilen isim) yaşadığını herkes biliyor’ dedi” ifadesini kullandı. Richey Edwards acaba gerçekten de hala yaşıyor olabilir miydi?
Kitabın en şaşırtıcı noktası ise İsrail’in sürekli vurgulanmasıydı.
Richey’in 1994 sonlarında koluna yaptırdığı Dante’nin İlahi Komedya’sının 1949 versiyonundan bir çizime dayanan, Kudüs’ün altındaki Cehenneme girişin bir diyagramı da oldukça ilgi çekiciydi ve kafalarda soru işareti bıraktı.
Bugün, bu sorunun cevabı hala bilinmiyor. Günümüzde de, müzik tarihinin en yetenekli isimlerinden Edwards’ın ne öldüğüne ne de yaşadığına ilişkin hiçbir kanıt yok. Gizemli müzisyenin ortadan kaybolmasıyla ilgili iddialar ise her geçen gün güncelleniyor.
Edwards belki de hem müzikten, hem şöhretten hem de tüm olanlardan sıkıldı ve böyle gizlenmeye karar verdi.
Kim bilebilir ki?
Kaynak: WalesOnline, YouTube, Wikipedia