Türkçe pop sahnesinin yetenekli isimlerinden Güliz Ayla’yla son şarkısı “Evdekilere Söyle” vesilesiyle bir araya geldik.

Sebla KOÇAN / [email protected]

Hayatınızda görebileceğiniz en net insanlardan biri, Güliz Ayla. Lafı dolaylamadan, direkt olarak ne düşünüyorsa, içinden geldiği gibi söylüyor. Son şarkısı “Evdekilere Söyle”de olduğu gibi, şarkılarında da aynı hissi veriyor dinleyene. Sanki bir arkadaş sohbetinde bir araya gelmişsiniz ve size içini döküyormuş gibi… 2015’ten bu yana sayısız hit şarkıya imza attı, dillere dolandı. 2021 için bir albüm düşünmediğini, bunun için motivasyonu olmadığını açık açık söylüyor. Yine de birkaç yeni single yapacağını ekliyor. Güliz Ayla’nın tüm bunlar içinde belki de en dikkat çeken tavrı, olası bir karanlıktan korkmadığını söylediği an. “İnsanlar depresyonlarından çabuk kurtulmayı dener genelde, ben öyle yapmıyorum. Yaşayacağım karanlığı da hakkını vererek yaşamak isterim, o da bana bir şey öğretecek elbet” diyor. Kendini zorla ayağa kaldırmaya çalışmıyor yani… Başarılı şarkıcıyla sohbet ettik.

“Evdekilere Söyle” çok tatlı bir “aşka giriş” şarkısı. Bu yeni single’la birlikte 2021’de bizi neler bekliyor? Parla’nın üzerinden neredeyse 4 yıl geçti, yeni bir albüm yayınlamak var mı planlarınız içinde? 

Yalan söylemeyeceğim, şu an albüm için motivasyonum yok. Albümü kimlere teslim ederim, kimlerle oturup çalışırım, bunların hepsi çok önemli. Ve şu ara herkes günlük yaşama derdindeyken, zorlanırım. O yüzden olabildiğince en kestirme haliyle 2020 yılının aksine dinleyicimle daha çok buluşacağım bu yıl. 2 şarkı yolda, hazırlanıyor. Çok güzel bir sürprizim var, Evdekilere Söyle’den sonra hepimizin bayıldığı şahane bir şarkıcının, şahane bir şarkısını yorumlayacağım. Düzenlemesini de şahane bir müzisyen yapacak! Şimdilik sır.

Yaş almak, özellikle de 30 yaşı devirmenin insan hayatında başka bir dönemi başlattığı söylenir. Sizde de öyle oldu mu? Neler değişti hayatınızda, bakış açınızda dönüşümler oldu mu mesela, nelere merak saldınız, neleri artık yapamaz oldunuz? 

20’lerin sonuna doğru da 30’u devirmiş gibi hissediyordum zaten. Zor bi hayatım oldu, ama ben hep mutluluğu aradım, hep ayakta kalmaya çalıştım. 30’un dan sonra şunu farkettim ki insanın neyi istediğin değil de neyi istemediğini bilmesi daha kıymetliymiş. Sınırlarım daha net artık, hayır demeyi öğrendim. Kendi mutluluğuma daha çok odaklıyım. 

guliz-ayla-dergy-roportaj4

Müzikte sizce starlık kavramı günümüzde nasıl konumlanıyor? Müzik dinleme alışkanlıklarımız ve sosyal medya paralelinde düşünecek olursak, sizce starlık hala var olan bir kavram mı? 

Starlık kalmadı, her şeyin ve herkesin bu kadar hızlı tüketildiği bir evrende, starlık nasıl kalacak. Hayran olduğumuz bütün sanatçıların hayatlarını sosyal medyalarında görüyoruz, hepsi bize cevap yazıyor, kimse hakkında merak ettiğmiz bir şey kalmadı çünkü her şey ortada. Düşünsenize, kendi kişisel hesabınızda paylaştıklarınız “magazin” olarak sunuluyor, magazin siteleri bunları yayınlıyor.

guliz-ayla-dergy-roportaj5

Müzik yapmak bir yandan özgürleştirici, ama bir yandan da bir şarkının tutmasıyla birbiri ardına gelen benzer şarkılar işleri sıradanlaştırıyor. Siz sınırlarınızı gevşeten, her zaman aynı şeyi yapmayan bir sanatçısınız. Size göre müzik yapmanın size en iyi gelen tarafı ne? 

Ben müzikle var oluyorum. Eğer korkup sınırlarımı aşmazsam, kişisel tatmine erişemeyeceğim. Ve bu tatmine erişmezsem mutsuz olacağım. Tutan formüllerle müzik yapmak bana göre değil, milyonluk hit de çıkıyor bazen, diğerlerinin gölgesinde kalan şarkılar da. Ama hepsi benim, benim parçam, bugünkü beni oluşturan deneyimler.

“EVDEKİLERE SÖYLE’Yİ YAZARKEN AŞIK OLDUĞUM ADAMDAN BESLENDİM”

Her zaman moralimizin bozulduğu, kendimizi çaresiz hissettiğimiz zamanlar olur. Siz bu karanlık dönemlerinizde, kendinizi yeniden ayağa kaldırmak için ne yaparsınız? Kendinize söylediğiniz altın bir öğüdünüz var mıdır? 

Kendimi zorla ayağa kaldırmayı denemem. İnsanlar depresyonlarından çabuk kurtulmayı dener genelde, ben öyle yapmıyorum. Yaşayacağım karanlığı da hakkını vererek yaşamak isterim, o da bana bir şey öğretecek elbet.

Daha önceki bir röportajınızda aşkın sert, keskin ve naif olmayan bir duygu olduğunu söylemiştiniz. Aşk sizin hayatınızda nasıl bir yerde, müzikal olarak sizi nasıl etkiliyor, varlığından mutlu olduğunuz bir şey mi, sizi besliyor mu? 

Beslemez mi? Evdekilere Söyle’yi yazarken aşık olduğum adamdan beslendim. Gerçekten yaşadıklarımı, hissettiklerimi yazdım. Aşık olmak bir gereksinim gibi, insanı çok yükseklere uçurur, ama ne kadar tepedeyseniz de düşüşünüz o kadar sert olur. Keskinliği de burdan geliyor zaten.

guliz-ayla-dergy-roportaj2

Salgın dönemi özellikle müzik dünyasına bir balta gibi indi diyebiliriz, konserleri çok özledik. Peki bu dönem, izole kalmak, çoğunlukla evde olmak, çevrenizdeki insanları sınırlamak size neler hissettirdi, neler kattı? 

Önceleri evde olmanın iyi geleceğini, bol bol üretim yapacağımı ve kendime vakit ayıracağımı düşündüm. Ama çok dayanamadım. Ben çok sosyal biriyim ve sevdiklerimle olamamak beni çok üzdü. O yüzden çoğu meslektaşımın aksine ben öyle yüzlerce şarkı yazamadım pandemide.

Sizi hep size yakışan, bir şekilde kişiliğinizle yan yana duran kostümler içinde görüyoruz. Modayla aranız nasıl? Stiliniz için kimlerle çalışıyorsunuz? Gardrobunuzdaki en sevdiğiniz parça hangisi? 

Uzun süredir Bedirhan Taşçı ile çalışıyorum. Modayı çok takip etmem, ne kadar moda olursa olsun bana yakışmadığını düşündüğüm şeyleri asla giymem. O konuda biraz inatçıyımdır 🙂

Sanırım en çok giyidğim parça kot pantolon.

guliz-ayla-dergy-roportaj3

KISA KISA 

  • 18 yaşındaki halimle karşılaşsam ona söyleyeceğim ilk şey şu olurdu: Anı yaşa!
  • Çok kıskandığım, keşke ben yapsaydım dediğim şarkı Mor ve ötesi’nden “Yardım Et.”
  • Ekran başına geçtiğimde hiç düşünmeden defalarca izlediğim dizi Seinfeld.
  • Son dönemde okuduğum ve herkese tavsiye edebileceğim kitap David D. Burnes’ün “Panik Atakta” kitabı. 
  • İzleyicisi olarak gitiğimde inanılmaz etkilendiğim konser 2016 yılında Hollanda, Ziggo Dome mekanındaki Anouk konseriydi.
  • Günün en sevdiğim saati sabah saatleri… O zamanlar çok üretken oluyorum. 
  • Hayatta en çok para harcadığım şey yeme/içme ve teknoloji.