Ana SayfaÖzel DosyaHala kadınlar komik olamaz diyenleri buraya alalım

Hala kadınlar komik olamaz diyenleri buraya alalım

Önyargıları yıkan, cesur, sivri dilli ve gülmekten kırıp geçiren kadın stand-up’çıları ve “erkek egemen” komedi dünyasındaki yerlerini keşfediyoruz.

Neslihan Atcan ALTAN

21. yüzyılın neredeyse ilk çeyreğini devirmişken bazı iş kollarında erkek egemenliği istenen ivmede olmasa da yine belli bir hızla azalıyor… Tamam, çok olumlu bir ifade oldu. Azalmıyor da, kadınlar -biyolojik olarak kadın olan bireylerden bahsediyorum. Cinsiyet kimliği ayrı, biliyorum. Yani başlayacağım her türlü hassasiyete de, neyse- sonunda benim kendimi bildim bileli farkında olduğum bir gerçeği, kadının erkekler kadar ve kimi zaman onlardan daha komik olduğu gerçeğini daha fazla ortaya koymaya başladılar. Aslında film ve eğlence endüstrisinin içinde komedi dalında anıtının dikilmesi gereken kadınlar uzun zamandır var. Ama ismen fazla bilinmiyorlar. Örneğin bir komedi ve rom-com klasiği sayılabilecek When Harry Met Sally”, Sleepless in Seattle”, You’ve Got Mail” gibi iki-üç jenerasyonun gözlerinden kalpler fışkırmasına ve yüzlerine gülümsemeler kondurmasına sebep olan filmlerin yazarı kim? Dünyanın en komik ve en yetenekli kadınlarından olan Nora Ephron. Kendisinin bir sürü kitabı, köşe yazıları ve röportajları da bulunmakta. Şahsen bütün kitaplarını okudum ve hem keyif hem de feyz aldım. (Feyz, evet) Ne yazık ki kendisi artık hayatta değil. Sonra düşünün Tina Fey, Amy Poehler, Issa Rae, Christina Wiig ve tanrıça Phoebe Waller-Bridge (Fleabag arkadaşlar!), Mindy Kaling ve daha niceleri. (Evet Amy Schumer ama ben onu sevmiyorum) Çok komik, inanılmaz zeki, donanımlı, çalışkan, çok yönlü -bir tek komediyle de sınırlamıyorlar kendilerini- üretken ve emeklerinin karşılığını alabilmiş kadınlar bunlar. 

Mae Martin

Aynı güzellik şimdilerde stand-up dünyası içinde de yeşeriyor. Ben yine benim en güldüğüm stand-up’çı kadınlardan bahsedeceğim ve önceliği en beğendiğim kadına vereceğim: Mae Martin. Kendisini keşfedeli çok uzun zaman olmadı. Aslında kendisiyle önce Netflix’te Martin’in yazarlığını, yapımcılığını ve oyunculuğunu yaptığı iki sezonluk Feel Good dizisini şans eseri bulup izleyerek tanıştım. Daha sonra bilinçli olarak başka nesi varmış diye araştırdığımda yine Netflix’te Comedians of the World” serisinde stand-up setini buldum. Bunun ardına da YouTube’da bulduğum videolar eklenince bu yine çok yönlü, yazar, komedyen, oyuncu ve hatta şarkıcı bireye hayranlığım arttı. Neredeyse 9 yaşından beri sahnelerde komedi gösterileri yapan, cinsiyet kimliğiyle ilgili yazmış olduğu bir kitabı, hem kendisinin sunduğu, hem de konuk olduğu birçok podcast’i de bulunan Mae, ürettiği malzemede kendi ilişkilerini, cinsiyet kimliğini, ailesini ve bağımlılıkla olan deneyimini seyircisiyle zeki, yalın, samimi ve sevimli üslubuyla paylaşıyor. Lütfen kendisini izleyin, dinleyin; bana hak vereceksiniz. Bir de benim gibi her şeyini izleyip dinlerseniz, Bette Midler’a bir daha asla aynı gözle bakmayacaksınız. Hadi bakalım. 

Ali Wong

Gelelim diğer bir stand-up’çıya: Ali Wong. 2020 yılında Time’ın En Etkili 100 Kişisi listesinin içinde yer alan bu yapımcı, yazar ve oyuncu kişilik yıllar önce şans eseri izlediğim Baby Cobra isimli stand-up show’uyla beni çok eğlendirmişti. (Şimdi gördüm ki Netflix’te var. Ben izlediğimde Netflix erişimim yoktu. Nasıl izlediğimi sormayın.) Yedi buçuk aylık hamile haliyle sahnede bir saatten fazla ayakta kalıp, şimdi olsa her yönden, her kesimi alındıracak esprileri, zihnimizde fazla ayrıntılı resimler çizerek iz bırakan müstehcen izlenim ve fikirleriyle -ki aynı veya benzer üslupta erkeklere nedense bu kadar şaşırmıyorum. Kahrolsun beynime işlemiş olan çifte standart ve Patriyarka! Neyse zararın neresinden dönülse kar- Ali Wong, gerçekten son derece korkusuz ve şaka bir yana, erkek egemen bir endüstride isim olabilmiş değerli bir kadın. Şu an Netflix’te üç tane stand-up show’u olan Wong’u kaçırmayın derim.   

Sarah Silverman

Son olarak -daha bir sürü ve yeni isim var ama bu kadını onlardan daha çok seviyorum- Sarah Silverman’dan bahsetmek istiyorum. SNL’den, -gerçi canlandırdığı karakterleri hep “kendisine” dönüştürdüğü için bir yıl sonunda atılıyor- sayısız filmde yan rollere kadar geniş bir iş yelpazesi bulunan Silverman’ı mutlaka bir yerlerden gözünüz ısıracaktır: School of Rock”? Funny People”? Louie”? Ve daha bir sürü film, dizi ve show. Ve tüm bunlara ek olarak 1992’den beri devam ettiği stand-up kariyeri. Jesus is Magic gösterisinde Hz. İsa’yla ilgili yaptığı şaka sonucu iki baptist rahipten ölüm tehdidi alacak kadar sert esprileri ve yıllardır süregelen depresyonu gibi kişisel sorunlarını kan dondurucu üslubuyla anlatırken insanı hem güldürüp hem korkutan Silverman birçok komedyenin de yakın arkadaşı. Bir dönem arkadaşları ve kız kardeşinin oyuncu kadrosunda bulunduğu The Sarah Silverman Program” gerçekten komedide absürdizmin ne kadar etkin kullanabileceğinin canlı bir kanıtı. Gerçekten herkese göre bir dizi değil; ben sevmiş ve her bölümünü izlemiştim. Arzu ederseniz bazı bölümleri YouTube’da bulmak mümkün. Bir bakın bakalım. Kendisinin ayrıca pandemi dönemi başladığı ve halen devam ediyor olduğu The Sarah Silverman Podcast isimli podcast’ine de bir kulak verin, neler neler anlatıyor. Komedi özelindeyse hazır hepimiz Netflix’lenmişken,A Speck of Dust” isimli show’unu izleyebilir, özenli yazarlığına, kendini taşıyışına ve sahnedeki varlığına hayran olabilirsiniz. 

Daha ne isimler var. Kendi kadın stand-up’çılarımızı da ayrı bir yazıda anlatalım. Çoğunu ne yazık ki canlı izleme şansım olmadı ama YouTube’dan ve başka mecralardan takip ettiklerim var ve beni çok güldürüyorlar. Onlara da hak ettikleri özende bir yazı yazana kadar bu yazıdaki kadınlar var elimizde. Ve tabii diğer unuttuklarım. Lütfen hatırlatın.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR