Dünyaca ünlü 2CELLOS’un kurucalarından Hauser bir kez daha ülkemize geliyor. Hem de bu sefer sadece İstanbul’a (14 Ağustos) da değil, İzmir (15 Ağustos) ve Antalya’ya (17 Ağustos) da uğrayacak. Biz de kendisiyle yaklaşan konserlerine dair bir röportaj gerçekleştirdik.
İpek ATCAN / [email protected]
Ünlü şarkıları çelloda düzenlerken ve icra ederken izlediğin yaratıcı süreci anlatabilir misin?
Temelde benim özel hayatım ve profesyonel hayatım aynı şey. Çünkü nerede olursam olayım bir şeylerden ilham alıyorum ve fikirler geliştiriyorum. Her durumda müziği hissediyorum ve daim performanslarımı düşünüyorum. Nasıl daha iyi geliştiririm diye. Çünkü ben mükemmelliyetciyim. Benim için durdurak bilmeyen bir süreç, çok fazla fikir var ve hatta sonsuz. Çünkü çelloda yüzlerce şarkı çalabilirim. Çello inanılmaz bir enstrüman, çelloda yapamayacağınız şey yok.
Bu durumda tüm yaratım sürecinde her an her şeyden etkileniyorsun diyebiliriz yani?
Kesinlikle.
Parça seçimlerini nasıl belirliyorsun? Genelde çok sevilen şarkıları seçiyorsun. Ve bir şarkının sana çekici gelmesini sağlayan nedir?
Genelde herkesin sevdiği şarkıları yapmaya eğilimliyim, sürpriz! (gülüyor) Zamansız bir şekilde iyi şarkılar seçmeye çalışıyorum. Geçmişten iyi şarkıları seviyorum, klasik müziği ve romantik şarkıları da seviyorum. Ama seyircilerin konserde çıldırmasını da seviyorum. Bu yüzden yüksek tempolu şarkılar da seçiyorum. Bazı Latin dans şarkıları, bazı rock şarkıları… Çünkü show’umun tek türde müzikle olmasındansa farklı ve değişik olmasını seviyorum. Ve ona göre seçimler yapıyorum.
Henüz keşfetmediğin ama gelecekte keşfetmek istediğin müzik türleri veya stiller var mı?
Hiç country ya da hip-hop yapmadım. Hip-hop biraz daha zor çelloda. Çünkü fazla melodi yok, ağırlıkla “yo yo yo” diye ilerliyor (gülüyor) O yüzden ileride hip-hop yapar mıyım emin değilim. Ama onun dışında her şey mümkün.
Peki kafanda bir country şarkısı var mı?
Evet, bazı romantik country şarkılar var sevdiğim. Mesela Brett Young’dan ‘In Case You Didn’t Know’ şarkısı.
Sanırım bilmiyorum bu şarkıyı, röportajdan sonra muhakkak dinleyeceğim. Yaşadığın en unutulmaz hayran etkileşimi neydi peki?
Açıkçası her zaman oluyor. Her gün insanlardan hediyeler, çiçekler alıyorum. Bazıları sadece bana özel hediyeler yapıyorlar. O yüzden nereye gitsem kendimi evimde gibi hissediyorum, muhteşem ve sadık bir hayran kitlem var. Yaptığım şey enternasyonel çünkü söz yok, çello sadece bir enstrüman ve herkes anlıyor. Nereye gitsem binlerce insanın beni beklediğini görüyorum. Zaten bu işi yapabilmemin sebebi de bu, bana bu güç veriyor ve gittiğim her yerde en iyi performansımı sergilemeye çalışıyorum.
Durmaksızın neredeyse dünyanın her yerini geziyorsun cidden güce ihtiyacın olmalı. Bu çok yorucu değil mi?
Bu son turne gerçekten delilik. Bazı zamanlar çok zorlanıyorum ama kimse bilmiyor. Geçenlerde 3-4 konser üst üste hastaydım buna rağmen devam ettim. Ve konserler açık havadaydı, hava 40 dereceydi ve aynı zamanda ateşim vardı. Ama sonra izleyiciyi görüyorsun ve enteresan bir şekilde yapabiliyorsun.
İstanbul’u konser turuna dahil etmeye ne ilham verdi ve bu şehirde performans sergilemek bir sanatçı olarak sende nasıl bir duygu uyandırıyor?
İstanbul’la çok uzun zamandır özel bir bağım var. Birçok Türk hayranım bana sürekli “gel gel gel” diye yazıyor internetten. Uzun yıllar hiç gelme şansım olmamıştı ama geçen sene sonunda gelebildim. İnsanlar harikaydı, inanılmaz bir atmosfer vardı. Bu sefer 3 konser için geliyorum Türkiye’ye ve tabii ki İstanbul da listede. Herkes İstanbul’u çok seviyor ve dünyanın birçok yerinden İstanbul’a ziyarete geliyorlar çünkü tarihi harika. Ve ben, gerçekten yemeklerine bayılıyorum. Bu kadar çok yemeğe sahip olmanız inanılmaz özellikle kahvaltıda! Bu nasıl mümkün? O kadar yemeği hem de sabahın erken saatinde nasıl yiyorsunuz? Masaya gelen şeyler bitmiyor, delilik.
Geçen sefer geldiğinde şehri gezme şansın oldu mu?
Maalesef çünkü bir günlüğüne geldim, oldukça kısaydı. Bu sefer de öyle olacak çünkü konser üstüne konser şeklinde seyahat ediyor olacağım. Sanırım şehri görmek için başka türlü bir organizasyon yapmalıyım.
Belki de bir sonraki sefer konser olmadan gelirsin 🙂
Evet, bunu kesinlikle yapmalıyım.
Daha önceki ziyaretlerin veya burada gerçekleştirdiğin performanslar sırasında senin için özel anlar var mı?
Her geldiğimde bana yeni şarkılar dinletiliyor ve hepsi çello ile çok güzel olabilecek şarkılar. Belki sadece Türk şarkılarından oluşan bir albüm kaydederim kim bilir… Ve bu harika olur.
Muhtemelen Türk hayranların çıldırır İstanbul’daki seyirciyi (ve tabii ki diğer şehirlerdeki de), yaklaşan konserlerinde hangi ne gibi sürprizler bekliyor?
Hiçbir konser bir diğerinin aynı olmuyor. Spontane bir insanım, ekibim de öyle. Her zaman başka bir enerji var ve müzik budur! Olduğumuz mekan, seyirciler hepsi anlık ve de farklı. Ve dinleyici de grubun bir parçası gibi oluyor konserlerde. Konserin gidişatı dinleyiciye de bağlı. Onlara göre konser esnasında bir şeyleri değiştirebiliyoruz. Ne olacağını bilemiyoruz hepimiz için sürpriz.
Bu yoğunluğunda ayırdığın zaman için teşekkürler.
Teşekkürler! (Tam bu esnada kendisi Türkçe olarak “teşekkürler” demeyi benden öğreniyor ve teşekkürünü Türkçe olarak ediyor.)