Ana SayfaMüzikO daha iyisini yapana kadar en iyisi bu: Hayko Cepkin Stadium Show’un...

O daha iyisini yapana kadar en iyisi bu: Hayko Cepkin Stadium Show’un ardından…

Hayko Cepkin, vakti zamanında bir televizyon şovunda “dünyayı patlatacağım” dediği bir karakteri canlandırmıştı. Belki dünyayı patlatamadı ama 26 Mayıs akşamı, Dolmabahçe’den yükselen gümbür gümbür seslerle alev alev bir konser verdi. Gelin konserde neler olmuş, öncesiyle sonrasıyla hızlıca bir bakış atalım!

Batıkan BAKSI / [email protected]

İsteyerek ya da istemeyerek gittiğimiz her konser bizde bir şeyler uyandırmayı başarıyor ama bir gerçek de var ki stadyum konserleri bizim için çok daha ayrı bir yerde. Bir kere o konsere gelen tanıdık / tanımadık binlerce müzikseverle birlikte aynı duyguları paylaşıp birkaç saatliğine de olsa dünyadan uzaklaşmanın en güzel yollarından biri. O devasa alanın verdiği küçülme hissiyle dünyanın sanki tam da orta yerindeymişiz gibi davranırken gerek akustiğiyle gerek sahnedeki sanatçının performansıyla adeta kendimizden geçtiğimiz anlardan bahsediyorum. Biz aslında bundan bir süre öncesine kadar stadyum konserleri ülkesiydik. Neredeyse her sene gerçekleşen global ya da yerli konserlerde stadyumlar ağzına kadar dolar, herkes bir ağızdan söylediği şarkıları atmosfere karıştırırdı. Biz istemeden de olsa stadyumlardan uzaklaşmışken geçtiğimiz yılın son günlerinde stadyum konserlerinin geri dönmekte olduğuyla alakalı birtakım duyumlar aldık. Ben bunu duyar duymaz “ah bir Hayko Cepkin konseri olsa!” diye iç geçirmişken üzerinden çok da geçmeden aşağıda anlatacağım konserin basın davetinde buldum kendimi. Şimdi lafı çok da uzatmadan 26 Mayıs akşamı eski adıyla İnönü, şimdiki adıyla Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda BWO Entertainment ve eeg iş birliğiyle gerçekleşen büyük Hayko Cepkin Stadium Show’a en az onun kadar baş döndürücü bir bakış atıyoruz!

Hazırlıklar 6 ay öncesinde başladı…

Dedim ya stadyum konserlerinin başlayacak olmasının haberini aldığımızda ilk söylediğim cümleyi. Gerçekten de bunu çok istiyordum. Çünkü benim Hayko Cepkin ile tam 18 yılım geçmişti, onun neredeyse tüm ilklerine hemen yanıbaşında eşlik etmek, onunla beraber büyümek, “yine başardı” sözünü söylemek benim en gurur duyduğum şeylerden biri. 2010 yılındaki Sonisphere İstanbul sahnesinde izlediğimiz performansını saymazsak onu bu kadar büyük bir stadyum organizasyonunda da izleyebileceğimiz bir fırsattı ayrıca bu fikrin gerçekleşmesi. Nitekim, haberini aldığımda havalara uçmuştum ki soluğu da hemen 12 Aralık’taki Hayko Cepkin Stadium Show basın toplantısında aldım.

Hayko Cepkin, kendinden çok emin bir şekilde peşi sıra konserde bizi bekleyen şeyler hakkında bilgiler veriyordu. Düşünsenize konser o gün açıklandı ama kendisi kafasında çoktan her şeyi bitirmiş, sahnenin nasıl olacağını bile ekibiyle çizmişti. İşine ne kadar saygılı ve disiplinli olduğunu biliyoruz ama henüz bileti çıkmamış bir etkinliğin tüm gidişatı da belli olmasındı yahu! 🙂 Geriye sadece ekip olarak, tasarlanan bu fikirlerin somut hale dönüştürülmesi kalmıştı ki, biz bunu 6 ay boyunca gün be gün takip ettik. Başta 18 Mayıs’ta gerçekleşecek olan konser (ki kendisinin amacının 19 Mayıs’ı da o gece kutlamak olduğunu sonradan öğrenecektik), futbol maçlarının takviminin bir hafta sarkması sebebiyle 26 Mayıs’a kaymış olsa da Cepkin ve ekibi bunu hiçbir şekilde dert etmeyip hazırlıklarına devam etti. Biletlerin kısa sürede büyük bir bölümünün satılması da ayrı bir konuydu insanların stadyumda konser izlemek için ne kadar can attığını da gösterdi. Şimdi gelelim 26 Mayıs akşamına…

Dev sahnede, 3 saatlik dev performans…

Biz “acaba bu sefer neler olacak” diye merak ederken konserden birkaç gün önce setlist de açıklandı. 2005’ten günümüze Hayko Cepkin’in çalıp söylediği şarkılardan bir karmayla karşılaşacağımız konserin setlist’i, normal konserlerde bile seyirciyi yerinden zıplatıyordu, stadyumda kim bilir neler olurdu? Üstelik bir de Cepkin, konserden kısa bir süre önce imaj değişikliğine de gitmiş, saçlarına eklettiği gümüş kaynaklarla sahnede adeta mitolojik bir kahramana dönüşmeyi kafaya koymuştu. Zaten kendisini yakından takip edenler bilir, Hayko’nun saçları değişiyorsa ortada büyük bir şey vardır. Herkes büyük bir heyecanla konser gününe ulaşmışken, konsere 1-2 saat kala tüm biletlerin tükendiği haberini de aldık. Yani gerçekten de kendisinin sorduğu gibi #40binhayfanbuluşursaneolur sorusuna yanıt aranacaktı. Stadyuma giriş yaptığım anda büyük bir keyif hissettim çünkü en son 2 sene önce mor ve ötesi’ni izlemiştim aynı yerde ve aradan çok zaman geçmişti. 20.30’da başlaması beklenen ilk intro, Hayko dakikliğiyle 15 dakikadan geri sayımla başladı, havanın kararmasına denk gelen 20.45’te de ‘Uyan Intro’ çalacaktı. Sonrasının zaten yangın yerine dönüşeceğini az çok kestiriyorduk. Herkes o kadar hazırlıklı gelmişti ki daha introda bile atmosfere girmek çok kolay oldu ve sahnenin heyecanını insanların gözünde görmek mümkündü. ‘Hayvaaağ1n’ ile başlayan konser, şarkının kıpkırmızı atmosferinde stadı daha ilk andan ısıttı, lazer ve ışık şovlarıyla seyirciyi içine çekti. Şarkı başlarken ilk patlamayla herkesi şaşkınlığa ve coşkuya boğan Hayko Cepkin, şarkının sonunda Berfin Karayaka’nın direk dansıyla birlikte sahnede adeta devleşmeye başlamıştı bile. Yine seyirci davranışlarına bir eleştiri eklemeden edemeyeceğim tabii. Ben konserleri arkadan izlemeyi, sahneye ve seyirciye hakim olmayı çok seven birisiyim. Ancak konserin intro’suyla birlikte yine koca bir telefon ekranı havuzu izlemeye başladık. Herkes sahneyi izlemek yerine ellerine aldıkları telefonlarla belki de hiçbir şey gözükmeyen videolar çekmeye başlayınca büyük bir konsantrasyon problemini de beraberinde getirdi. Keşke telefonları biraz da olsa cebimizde bıraksak en azından konserlerde. Hayko Cepkin, konserleri hakkında uzun yıllardır “bipolar etkili” diye bir tanım yapıyor. Bence çok haklı çünkü konserler büyük bir tempo ile başlıyor, sonra yavaş yavaş enerji düşüyor, hep birlikte dibe vuruyoruz ve konserin bitimine yakın enerji yine dibine kadar yükselip tam o noktada finali görüyoruz. 26 Mayıs’taki konser de tam olarak böyleydi. Enerjinin düştüğü anlarda bile tüm stadyum, ilgisini ondan çekmeden izlemeye devam etti. Normalde 12’ye kadar sürecek konser 23.30 sularına doğru biterken Cepkin “sizi metroya yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz” demeyi de ihmal etmedi.

Hangi şarkılar çalındı, söylendi?

Yukarıda da söyledim ya setlist epey kalabalıktı, geçmişten günümüze kronolojik bir konser olacağını söylediği için aslında hazırlıklıydık ama bazı şarkıları ben de beklemiyordum.

WhatsApp Image 2024 05 26 at 21.43.35

Konserden mini mini notlar…

  • Görsel zenginlik olarak bildiğimiz Hayko Cepkin konserlerinin üstünde bir konserdi, özellikle lazer gösterileri çok fazlaydı.
  • Konserin kamera çekimleri oldukça profesyonel, adeta film gibiydi. Burada Şafak Ongan ve Öykü Onur Tanyel’i ve ekibini tebrik etmek lazım. Umarım çekimler sonrasında yayınlanır.
  • Gerçekten gümbür gümbür bir sesle karşılaştık, sesin akışı en arkadan bile net şekilde duyuluyordu.
  • Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı da gelmişti. Hatta “Beşiktaş’ın çocuğu Hayko” diye bir pankart astılar demirlere.
  • Çok Beklersiniz’ şarkısında diğer konserlerde de gördüğümüz konfeti saçan büyükçe tüfeği yine gördük.
  • Gelin Olmuş’, Atatürk’ün çocuklarla ilgili söylediği bir sözle başladı. Alkışlar stadyumu doldurdu.
  • Aynı şekilde ‘Yeni Bir Gün’ün sonunda Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal Atatürk görüntülerinden oluşan bir video slayt izledik ki stadyum gerçekten yıkıldı o sı
  • 777’ şarkısında Hayko Cepkin, tahta bacak olarak sırtında siyah kanatlarla sahneye geldi, elinde de bir asa vardı. Bence çok büyüleyici bir görüntüydü.
  • Yalnız Kalsın’ın intro’su tıpkı albümdeki gibi Aylin Ateş’in opera vokaliyle başladı.
  • Konserin sonunda tüm ekibin ismi credits olarak ekranda aktı, ekibine verdiği önemi bir kez daha gösterdi Hayko Cepkin.
  • Uzun zamandır mekan konserlerinde de ‘Tek Gecelik’ şarkısında kullandığı ikili sis tabancalarının hakkını verdi yine kendisi.
  • Türkiye’de BİS kültürünün hâlâ çok oturmadığını bir kez daha gördüm, BİS öncesinde Hayko Cepkin “bizden bu akşamlık da bu kadar” dediği an çoğu kişi çıkış kapısına yönelmeye başlamıştı. Gidenler “grand final”i kaçırdı tabii 🙂
  • Ünlü isimler de konserdeydi: Müjde Uzman, Özge Fışkın, Nurgül Yeşilçay, Cahit Berkay, Nikki Wild, Emrah Karaca gibi isimler benim ilk etapta sayabildiğim isimler.
  • Hayko Cepkinin ekibi yine her şeyi eksiksiz yürütmeyi başardı; Özgür Özkan, Poyraz Kılıç, Berkay Yıldırım, Alper Akçay, Berfin Karayaka ve Burak Malçok sahne üzerinde yine formundaydı. Sürecin en başından beri (ve yıllardır) sahne arkasında organizasyonun ondan sorulduğu Gülçin Kocakır, yine gecenin en önemli rollerinden birini üstlendi. Işıklar Burcu Top’a, lazer ve ışık şovları Ufuk Serbest’e, görseller Görkem Eylem’e, ses Alper Serdar ve Arkun Akgün’e ve yine live mix ile alakalı her şey Özgür Atmaca’ya emanetti. Sahne amirliğinde ve arka plandaki birçok noktada ise Özcan Güngör’ü görmek mümkündü.

Konser hakkında söylenecek, anlatacak çok şey var ama şunu söylemek gerekir ki, gelemeyenler çok şey kaçırdı. Yazıyı da Hayko Cepkin’in bir sözünü devşirerek bitireyim: “O daha iyisini yapana kadar, en iyisi bu!

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR