İngiltere’nin taşı toprağı altın mı bilmiyoruz. Ancak taşı toprağı iyi gruplarla dolu ve o iyi grupların içine her sene onlarca yeni isim ekleniyor. O isimlerden biri de 2022’de yayınladığı EP ile radara takılan Honeyglaze. Çok beğenilen o EP’nin ardından attıkları adım ilk stüdyo albümleriydi. “Real Deal” adını verdikleri ilk stüdyo albümüyle Avrupa’yı karış karış gezen grubun rotasındaki duraklardan biri de Türkiye oldu. Radyo Eksen’in 25. yaşını kutlamak için 13-14 Eylül’de Yapı Kredi bomontiada’da gerçekleşecek Eksen On Fair’ın ilk gününde Pozitif organizasyonuyla sahneye çıkacak Honeyglaze’in sesi ve sahne üstündeki lideri Anouska Sokolow ile bir araya geldik. 13 Eylül’de konserde görüşmek üzere.
Pandemiden hemen önce kurulmuş olsanız da dünyanın yaşadığı garip durum sebebiyle 2022’de ilk EP’nizi yayınladınız. 2 sene gibi kısa bir süre sonra da ilk albümünüz “Real Deal” geldi. Grubun kurulmasından, “Real Deal”a gelene kadarki süreç nasıl ilerledi?
Tim ve Yuri ayrı ayrı arkadaşlarım. Diğer gruplar aracılığıyla tanıyordum onları. Müzik yapmaya yeniden başlama kararı aldığımda onlara öylesine birlikte çalmayı teklif ettim ve arkadaş olarak da müzikal olarak da gerçekten iyi bir uyum yakaladık. İlk albümümüz, birkaç yıl boyunca yazdığım şarkıların bir araya gelmesinden oluşuyordu; hepimiz için büyük bir öğrenme süreciydi. Daha önce hiç kayıt stüdyosuna bile girmemiştim, ta ki plak anlaşmamızı yapıp Dan Carey ile çalışmaya başlayana kadar. İlk albüm sürecinde birlikte nasıl çalışabileceğimizi öğrenmiş olduk ve daha birinci albüm çıkmadan ikinci albüm için yeni müzikler üzerinde çalışmaya başlamıştık. “Real Deal”, aslında ilk albüm sürecinde öğrendiklerimizin daha olgun, daha oturmuş bir versiyonu oldu.
İlk albümünüzde oldukça önemli işler yapmış bir prodüktör olan Claudius Mittendorfer’le çalıştınız. Interpol, Temples, Parquet Courts gibi isimlerle çalışmış tecrübeli bir ismin, “Real Deal”a ne gibi dokunuşları oldu?
Claudius ile tanıştığımızda onunla çalışmak istediğimizi hemen anlaşmıştık. Çok sakin ve kendinden emin bir duruşu vardı. Onun “Real Deal” ile ulaşmak istediğimiz şeyi gerçekten anladığını hissettik. Claudius, albüme profesyonellik kattı ama bu süreçte ne oyunbazlığımızı ne de duygusallığımızı kaybettik.
Birçok uluslararası festivalde çaldınız, bunun haricinde kendi konserlerinizi de verdiniz. “Real Deal” sonrasında yoğunlaştığını tahmin ettiğim turne sürecinin nasıl geçtiğini sormak istiyorum.
Bence turne her anlamda çok yoğun geçiyor. Bununla birlikte zamanla daha rahat hale geldiğini söyleyebilirim; konserler büyüyor, daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşıyoruz ve bu da konserleri çok daha eğlenceli ve tatmin edici kılıyor.
“Real Deal” geçen sene çıktı ve siz de sonrasında bolca turladınız. Ancak bir yandan yeni bir şeyler için notlar almaya başladınız mı diye merak ediyorum.
Aslında “Real Deal”ı tamamladıktan sonra yazmaya uzun bir süre ara verdim. Ortaya çıkan bir işten memnun kalmak bir yandan güzel ama diğer yandan sonrasında ne yapılacağına dair baskıyı da artırıyor. Son dönemde yeniden yazmaya başladık ve nasıl bir yeni müzik yapmak istediğimizi yavaş yavaş keşfetmeye başladığımızı hissediyorum.
13 Eylül’de ilk İstanbul konseriniz için burada olacaksınız. 13 Eylül akşamı sizi izlemeye gelecek hayranlarınıza ne söylemek istersiniz?
Türkiye’de dinleyicilerimizin olmasından dolayı kendimizi inanılmaz şanslı hissediyoruz ve sizin için çalmak için sabırsızlanıyoruz!